ATATÜRK’ÜN EĞİRDİR’E GELİŞİ KUTLANDI
Milletimizi bağımsızlığa ve layık olduğu medeniyet vasıflarına kavuşturan, yüksek askeri dehanın eşsiz örneği, büyük devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Eğirdir'e gelişinin 93.yıl dönümü bu yıl sade bir törenle kutlandı.
Tarih: 06 Mart 1930... Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa, hem çok merak ettiği Eğirdir’i görmek hem de Milli Mücadele’deki çok değerli ve önemli katkıları için Eğirdir ve Ispartalılar’a teşekkür etmek, sorunlarını öğrenmek amacıyla 06 Mart 1930 günü saat 02.00 dolaylarında Eğirdir’e geliyor. Mustafa Kemal Atatürk, güneşin ilk ışıklarının aydınlattığı muhteşem Eğirdir Manzarasını Demirköprü üzerinden kısa bir süre seyrettikten sonra Eğirdir Garı’na geçiyor. Burada büyük bir sevinç içinde toplanan Eğirdirliler’i selamlıyor. İşte Eğirdir için büyük önem taşıyan bu ziyaretin 93’ncü yıldönümü bugün kutlandı.
Kutlama Programı bugün saat 10.30’da Kaymakam Adem Çelik, Garnizon Komutanı Tümgeneral Emre Tayanç ve Belediye Başkanı Veli Gök’ün Atatürk Anıtı’na çelenkleri sunmalarıyla başladı.
Çelenk sunumunu müteakip Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve bütün şehitlerimiz için bir dakikalık Saygı Duruşunda bulunuldu, akabinde İstiklal Marşımız söylenildi.
Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Eğirdir Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Nilgün Özdemir yaptı.
Özdemir, konuşmasında şunları ifade etti: “Bugün burada sadece Yüce Türk Milletinin değil tüm dünyanın eşsiz bir lider olarak gördüğü Mustafa Kemal Atatürk’ün Eğirdir’e ziyaretini kutlamak ve anmak için toplanmış bulunmaktayız.
Bir gezgin Eğirdir’le buluşmasını şöyle anlatır. “…Araç Miskinler Yokuşunu tırmanmaya başladı. Göl ilk önce o yokuşun üst noktasından görülüyormuş. Tam tepeye varınca gölü birdenbire göreyim diye gözlerimi birkaç saniyedir kapatmıştım. Apansız açılan gözlerim apansız görülen manzaradan kamaşır gibi oldu. Hayal daima hakikatten üstündür, umulan yanında bulunan çok defa eksik kalır fakat burada hakikat hayalden çok geniş ve bulunan umulandan çok daha yüksek…”
Hakikati hayalden çok daha üstün kılan bir şey daha var ise o da bakışıyla istikbal vaat eden, bakışı istiklal demek olan bir çift mavi gözün bundan tam 93 yıl önce 6 Mart sabahında Eğirdir’in eşsiz mavisi ile buluşmasıdır.
6 Mart 1930 tarihinde soğuk bir Perşembe sabahı gün ışıdığında, muhteşem göl manzarasını geceyi geçirdiği Beyaz trenden gören Atatürk: “Ne hoş manzara!” diyerek istasyona geçmeden Demirköprü üzerinden gölü ve adaları izlemiştir.
Mustafa Kemal Demirköprü’den baktığında sadece manzarayı mı görmüştür? Yoksa ilk kez ayak bastığı bu şehrin, vatan savunmasındaki destansı mücadelesini mi görmüştür derin bakışlarıyla?
Mustafa Kemal Demirköprü’den baktığında; Ocak 1922’de Batı Cephesine destek vermek maksadıyla bir hamlede kurulan, kritik görevler üstlenen Eğirdir Deniz Müfreze Komutanlığını görmüştür.
Eğirdir İstasyonu ile Küçük Yazla Limanı arasına 3 gün gibi kısa bir sürede dekovil hattını döşeyen ve günlerce bu hat üzerinde üstelik eğime ters bir konumda yaşlı, genç, kadın erkek demeden yaralı askerleri, cephaneyi, her türlü teçhizat ile erzakı taşıyan gücünü bağımsızlık ateşinden alan Eğirdir halkını görmüştür.
Mustafa Kemal Demirköprü’den baktığında; Göldeki taşımacılık faaliyetlerini millileştirerek Fransızların elinden almak için girişimlerde bulunan Kaymakam Orhan Sami Bey’i, yedek subayların teşvikiyle varını yoğunu ortaya koyarak Eğirdir’in ilk milli şirketini kurmayı başaranları, bu şirketin vapurları ve mavnaları başında sabotaj tehditlerine karşı durmak için sabahlara kadar nöbet tutan Eğirdir halkını görmüştür.
Düşman Keçiborlu’ya yaklaştığında, “Eğirdir’e düşmanın gelmesi an meselesi, Anamas’a, Çandır’a göçelim” diyen cılız seslere kükreyerek “biz buradayız ve hiçbir yere gitmiyoruz” diyen ayak bastığı toprağı, başının tacı, namusu kabul edenleri görmüştür.
Mustafa Kemal Demirköprü’den baktığında; Küçük Yazla Limanına dahi yanaşmadan yaralıları kabul eden, evlerini yaralı askerler için şifahaneye dönüştüren Yeşiladalıları, askerin canına derman olmayı dert edinmiş Can Adalıları görmüştür. Ve hatta Çanakkale Cephesinde Anafartalar’da kahramanca çarpışan, tam da bu istasyondan uğurlanarak şehirlerine veda edip, onlarcası geri dönmeyen 35. Alayın askerlerini görmüştür.
Bir şehir, bir lidere ancak bu kadar yaraşır… Giriştiği her mücadelenin başından sonuna kadar Türk milletinin yüksek vasıflarına güvenen, kazanılan her türlü zaferin milletin eseri olduğunu dile getiren Mustafa Kemal Atatürk şüphesiz ki bugünleri de görmektedir.
Yüzyılın en ağır felaketini yaşadığımız şu günlerde; ilk andan itibaren acıyı yüreğinde hissederek, elinden gelenin fazlası için çabalayanları;
Kumbarasındaki paralarını paylaşan minik öğrencilerimizi; ailelerinden aldığı harçlıktan öte tatilde günlük yevmiyeye giderek kazandıklarını olduğu gibi paylaşan güzel şehrin güzel yürekli gençlerini elbette ki görmektedir.
Zor gününde kardeşine sadece yüreğini açmakla yetinmeyip, yuvalarını açanları; zaman mevhumu olmaksızın sıfırdan ev kurmak için çalışanları; soğukta kalan kardeşleri için makine başında dinlenmeksizin dikiş dikenleri; yaraları sarmak için, taş taş üstüne kalmayan şehirleri, düzeni yeniden kurmak için görev sırasını bekleyen öğretmeni, zabıtayı, polisi, din görevlisini, işçiyi hepsini görmektedir.
Binlerce yıllık köklü bir geçmişe sahip Türk Devlet töresinin mirasçıları ve yılmaz yürütücüleri olarak bizlerle; gençlere seslenişini yol haritası bilen öğrencilerimizle, dosta güven düşmana korku salan, daima cesur, güçlü hazır ve yeminleriyle gökleri inleten kahraman askeriyle, yüreği vatan sevgisi ile çarpan her bir ferdiyle bir ve bütün olarak her daim geldiğin yolların ardında izindeyiz.
Hoş geldin Büyük Ata! Hoş geldin…”
Eğirdir Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. Sınıf öğrencisi Fadime Gürsel ‘Atam Eğirdir’de adlı şiiri, Eğirdir Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. Sınıf öğrencisi Durmuş Ali Gülal “Mustafa Kemal’ler Tükenmez” adlı şiiri okumasının ardından program sona erdi.