İSTİKLAL MADALYASI
Eğirdir'e İstiklal Madalyası verilmelidir denince Rahmetli Prof. Dr. Turan Yazgan hocamızın bir anlatısı aklıma geldi. "Yirmi yedi yıl askerlik yapmış, başka hiçbir mesleğin sahibi olmasına imkan bırakılmamış ve ancak vatan bekçiliği gibi boğaz tokluğuna bostan bekçiliği yaparak ömrünü tüketmiş, belki Balkan Harbinin, belki Cihan Harbinin, belki İstiklal Harbinin herhangi bir cephesinde akla sığmaz kahramanlıklar gösterdiği halde madalya alamayacak kadar sessiz, karşılıksız, samimi ve mütevazi olarak ömrünü devlete, milletine, vatanına vermiş bir Türk'tü hemşehrimiz Tavşanoğlu." Böyle söylüyordu hocamız.
Rahmetli Ali Dedem 12 yıl Yemen'de, 1 yıl Çanakkale'de Kurtuluş Savaşı ile neredeyse gençliğinin tümünü askerde geçirmişti ama İstiklal Madalyası yoktu. Yine Hacı Hafız Süleyman Dedem; İstiklal mücadelesinde, Atatürk'ün yaktığı bağımsızlık ateşinde Isparta'da Hafız Demiralay'ın oluşturduğu Milli Mücadele Grubu Eğirdir Ağa Mahallesi delegesiydi ama İstiklal Madalyası da almamıştı.
Aslında madalya maddi bir ödül olsa da onlar manevi hazzı zaten almışlardı. Daha niceleri vatan için mücadele etti. Göller ve Güller Yöresinin stratejik önemi dolayısıyla emperyal devletlere karşı aslında hattı değil sathı mücadele eden kahramanlardı. Bir başka deyişle cephe gerisinde verilen fikri mücadeleydi aynın zamanda. Eğirdir'e madalya verilecekse bu fikri mücadele örnek olmalıdır. Yüz yıl sonra bu fikri mücadeleyi tekrar yaşıyorsak, "yerli ve milli" duygusunu tatmak istiyorsak eğer, gençlere de örnek olmak istiyorsak Eğirdir'e İstiklal Madalyası verilmelidir.
Geçmiş, gelecektir. Geçmişi hatırlamayanın geleceği olmayacaktır. Yüz yıl öncesinin hatırına verilecek İstiklal Madalyası bugün içindir. Fikri mücadele olmadan fiziki mücadele olamaz. Eğirdir'de simgeleşecek, Recep Bozkurt'un anlatımıyla Beyaz Şeritli İstiklal Madalyası Eğirdir'in hakkı olmalıdır. Saygılarımla
- Ali TAŞ