94 YAŞINDAKİ ZİYA YAŞAR
EĞİRDİR GÖLÜ İLE İLGİLİ
BİLİNMEYENLERİ ANLATTI
12 yıl Belediye meclis üyeliği, 30 yıl da Poyraz Mahallesi muhtarlığını yapan 94 yaşındaki Hacı Ziya Yaşar, Gazetemiz Akın’a Eğirdir Gölü ve Kovada Kanalı yolu ile ilgili tarihi ve önemli açıklamalarda bulundu.
05.01.1929 doğumlu olan ve 94’ncü yaş gününü kutlayan Eğirdir’in yaşayan tarihi, canlı hafızası Hacı Ziya Yaşar’ı evinde ziyaret ettik. Ziya Yaşar, Eğirdir’in tarihine ışık tutan bilgiler verdi.
05.01.1929 Eğirdir doğumlu olan Hacı Ziya Yaşar, 12 yıl Belediye meclis üyeliği yaptığını, bunun ortalama 8 senesini encümende geçirdiğini söyledi. Aynı zamanda bazı kuruluşlara da üyelik ve Mahkemeden yeminli bilirkişi olarak görev yapması nedeniyle Eğirdir ile ilgili birçok konuya vakıf olan Ziya Yaşar Eğirdir Gölü ile ilgili anılarını paylaşırken şunları söyledi:
“Bedre Koyu’ndan Isparta Ovasının sulanması için istimlaka gittim. Orada projeyi görünce, bu proje Eğirdir Gölünü kurutur dedim.
“BEDRE’DEN ISPARTA OVASINA GİDECEK SU
EĞİRDİR GÖLÜNÜ KURUTUR”
Bir gün encümendeyiz ve Başbakan Süleyman Demirel Eğirdir’e geldi. ‘Sayın Başbakanım; Bedre’den Isparta ovasına gidecek su Eğirdir Gölünü kurutur’ dedim. Bana ‘Karacahisar kaynak suyunu bilir misin?’ dedi. Ben de ‘bilirim’ dedim. ‘O suyu Göle bağlayıp oraya götüreceğim. Köprüye regülatör yaptırıyorum, bitmek üzere. Gölden 1 santim su eksilmeyecek’ dedi. Kanalet yapmadan götürdü suyu. Regülatör yapıldı.
KOVADA-ANTALYA YOLU
Aradan kısa bir zaman geçti, Eğerim yolu açıldı. Belediye başkan vekili Recep Dağlı beni aradı ve ‘Demirel, Eğerim yoluna bakmaya geliyor, sen encümendesin, konu ile ilgili bilgin var, gel’ dedi. Ben de gittim. Demirel geldi. Beraber Eğerim yoluna gittik. Açılmış gördük. Hakikaten çok güzel olmuş dedik. Yolun kenarına arabalarımızı koyduk, yaz günüydü gölün kenarında elimizi yüzümüzü yıkadık. Dönüşümüzde Demirel, uzun boylu bir kişiyle konuşurken ‘Süleyman dayı Kovada - Antalya yolunu açalım mı?’ dedi. O da ‘Süleyman Bey Akdeniz’i Güney Anadolu’ya bağlamak için bu yol açılırsa çok iyi olur’ dedi. Bunun üzerine Demirel, ‘etüd yaptırdım, bu yol boyuna 9 tane santral kurulacak. İki tanesi çalışıyor üçüncüsü natamam. Seydişehir’deki Alüminyum tesisine gitmek için Isparta’dan dolanmak yerine bu yoldan gitmeyle 4 senede akaryakıttan kendini amorti eder’ dedi. ‘Şu anda elektriğin kilovatını 35 kuruşa alıyoruz. Burada 5 kuruşa mal oluyor. Hemen yapalım’ dedi, yürüdük.
Aradan zaman geçti, bahçede çalışıyordum, yolun kenarında karayollarına ait bir pikap durdu. İçinden 3-4 kişi indiler. İndiler bahçeye, Kazmaya başladılar. Kazarken merak ettim, gittim yanlarına kolay gelsin, ne yapıyorsunuz dedim. Karayolları Genel Müdürü var, Eğirdirliymiş, Dinçer Yiğit. Tanır mısın dediler, çok yakinen tanırım dedim. Buradan Antalya’ya yol açılacak acele ettiriyor dediler. Kovada Kanalından Antalya kaç kilometre? diye sordular, ben de 24 kilometre dedim. Her 5 kilometrede toprak numunesi alınacak dediler, buradan toprak numunesi alıp gittiler.
Biz, ha şimdi başlayacak, ha şimdi başlayacak yol yapımı diye beklerken, Isparta’da Kovada Belediyeler Birliği Başkanlığı vardı. %40’ı Isparta’nın, %40’ı Eğirdir’in, %20’si de Atabey’. Kadir Köklü oranın başkanıydı. Ben de orada üyeydim. Oraya gidip gelirken rahmetli Şevket Demirel ‘O yol orada açılırsa Isparta ölür, şimdilik geri bırak’ dediğini öğrendim. Bekle bekle tabi zaman geçince unuttuk.
Bundan 2-3 sene önce Ankara’ya gittiğimde bir anda bu konu aklıma geldi. Dinçer beyi aradım. Kendimi tanıttım. Bu konuyu tekrar gündeme getirmek için nereye başvurmalıyım diye sordum. Orası onüç bölge Antalya’ya bağlıdır. Antalya’ya gidin görüşün, benden de selam söyleyin, bana iş düşerse hazırım dedi.
Bu yolun açılması konusunu iki kişi biliyor. Bunlardan biri Recep Dağlı, biri de benim. Bunu Akın Gazetesi vasıtasıyla vatandaşıma, milletime duyurmak, hem memleketime hem devletime büyük yarar sağlayacak.”
“EĞİRDİR GÖLÜ’NÜN DURUMU
BENİ KAHREDİYOR”
Evinin camından sürekli göle baktığını, gölün her geçen gün azaldığını görmekten kahrolduğunu ifade eden Ziya Yaşar “Evimde camın önünde oturuyorken devamlı deryaya, göle bakıyorum. Limanın üzerine dökülen betondan bu tarafa en az 2 metrenin üstünde gölün irtibat kaybettiğini gördükçe kahroluyorum. Bu anlattıklarımı benden başka bilen yok, duyan yok. Çünkü iki kişiydik. Recep Dağlı öldü, tek ben kaldım. Bunu Akın Gazetesi vasıtasıyla vatandaşıma, milletime duyurmak, hem memleketime hem devletime büyük yarar sağlayacak. Demirel’in ‘Şuanda 31 kuruşa alıyoruz kilovatını, burada beş kuruşa mal oluyor’ dediğini benden başka bilen de yok, duyan da yok. Şuan ben 94 yaşındayım. Ben de ölürsem bunları kimse bilmeyecek. Bunu milletime, vatandaşıma duyurmam benim için borç oldu. Bunu duyurmadan gidersem gözüm açık gidecek diye Akın Gazetesine bu açıklamayı uygun buldum. Akın Gazetesi sahibi Abdullah Sinan’a bana bu fırsatı verdiği için teşekkür ederim” dedi.
- AKIN