EĞİRDİR’DE MİLLİ MÜCADELE GÜNLERİNİN TANIKLARI…
(1)
YEŞİLADALI SALİH BALCI:14-15 yaşlarında Eğirdir Müzaheret Alayı’na(Birliklerine) alındı.18 Kasım 1921’den itibaren Akşehir’den getirilen askeri mühimmatın Yeşilada’ya taşınmasında,saklanmasında ve Büyük Taarruz sırasında da buradan Aşağıkaşıkara’ya, Höyük’e götürülmesinde görev yaptı.
13 Nisan 1987 günü kendisiyle yaptığım konuşmalarda:
“Yunanlıların Afyon’a kadar geldiklerinde ben 14-15 yaşlarındaydım. Ada’daki erkeklerin hemen hepsi askere alınmış, bir kısmı da Eğirdir Bahriye Müfrezesi emrinde çalışmaya memur kılınmıştı. Bu da yetmediğinden kayıkların başına benim gibi çocuk denecek yaşta kişilerde görevlendirildi. Vapurun çektiği (Römorkör olsa gerek) cephane ve asker yüklü kayıklarla bazen Höyük iskelesine, bazen de Kaşıkara iskelelerine gidiyorduk.
İyi havalarda vapurun arkasına 20 kadar kayık bağlanıp çekilirdi. Bizim Ada’daki kilise ve bazı büyük evler cephane deposu haline getirildiğinden, Adalı ne kadar kadın, çocuk varsa, kayıklarla getirilen mühimmatı buralara taşıyorduk. Savaş başlayınca da bunları tekrar kayıklara yükleyip Kaşıkara’ya götürüyor, oradaki mekkâre ve deve kollarına teslim ediyorduk. Onlar da bu yükü, Şuhut’ta taşıyorlardı…”
“Afyon dolaylarındaki savaşların çok kanlı geçtiğini duyuyorduk.Oralardan Eğirdir’e,bizim adaya çok yaralı geldi.Kayıklarla getirilen yaralıların vücutlarının bir kısımları yoktu.Çıkardıkları acı sesler ve bu görüntüler hala rüyalarıma girer…”
Yeşiladalı Salih Balcı bunları anlatırken gözlerinden sicim gibi yaşar akarken kendimi tutamamış,ona sımsıkı sarılmış ben de ağlamaya başlamıştım.
BU TOPRAKLAR KOLAY VATAN OLMADI
- Recep BOZKURT