EĞİRDİR’E BUGÜNE DEĞİN
“BEYAZ ŞERİTLİ İSTİKLAL MADALYASI“
NEDEN VERİLMEMİŞTİR?..
"Hızla değişen dünya şartları içinde, Millî Mücadele'nin hangi şartlarda yapıldığı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin hangi şartlarda kurulduğunun,dönemin kaynaklarına dayalı olarak ortaya çıkarılıp yeni nesillere aktarılması ihtiyacı,gittikçe artmaktadır. Milli Mücadele Tarihinin bilimsel zemin üzerinde bir bütün olarak doğru bir şekilde anlaşılabilmesi için mahalli tarih çalışmalarına muhakkak önem verilmelidir. Çünkü bütünün anlaşılabilmesi o bütünü oluşturan parçaların hücrelerin eksiksiz ve doğru tanımlanmasına bağlıdır."
Prof.Dr.Nuri Köstüklü
(Milli Mücadele'de Denizli, Isparta ve Burdur Sancakları s.5 -Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara-1999)
***
Göller ve Güller Yöresi’nde Milli Mücadele Dönemi’ne ait Eğirdir merkezli çalışmalarım uzun yıllardır süregelmektedir.Bu konuda sayısını hatırlamadığım kadar makale,araştırma inceleme yazısı yazdım, KURTULUŞ SAVAŞI’NDA EĞİRDİR adlı bir de kitap yazıp yayınladım. (Birinci Basım Eğirdir Belediyesi tarafından, İkinci basımı Eğirdirli Tığlızade İsmail Hakkı ailesi tarafından basılıp yayınlanması sağlandı)
Güzel Eğirdir’in BEYAZ ŞERİTLİ İSTİKLAL MADALYASI’nı neden ve nasıl hak ettiğini; belgelerle,kanıtlarla,tanıklarla anlatmaya çalıştım. Şimdi sizlere, aradan 100 yıl geçmesine rağmen Eğirdir’in bu onurdan neden ve nasıl mahrum kaldığını anlatmaya çalışacağım:
1- Bu araştırmalarım sırasında gördüm ki, bu toprakları sonsuza kadar VATAN yaptığımız ve düşmanı bu güzel yurttan tamamen atıp yok ettiğimiz BÜYÜK TAARRUZ’un cephe gerisinde çok önemli olaylar yaşanmıştır. Dünyayı şaşkınlığa uğratan bu olağanüstü günler, GENELKURMAY BAŞKANLIĞI HARP TARİHİ DAİRESİ tarafından en ince ayrıntılarına kadar yazılmış ciltler dolusu çalışmalarla TÜRK İSTİKLAL HARBİ adıyla Türk Tarihi’nde yerini almıştır. Milli Mücadelemiz ve Kurtuluş Savaşımız için tarihçilerin,araştırmacıların çok önemli ve sayısız kitaplar da vardır. Ama Isparta ve çevresinde olup bitenler, çok değerli ve çok güvenilir Askeri belgelerin varlığına rağmen tam ve ayrıntılı olarak yazılmamış, az sayıdaki yapılan çalışmalarla sınırlı kalmıştır.
Bu bizim tarihçilerimizin ve araştırmacılarımızın kusuru ve eksiğidir.
2- Oysa bu güzel toprakların nasıl VATAN yapıldığına dair bölge ile ilgili çok değerli bir HATIRAT vardı ki; ancak Cumhuriyetimizin kuruluşundan 50 yıl kadar sonra varlığından haberdar olunmuştur. Bu hatıra defteri, yöremizin Milli Mücadele önderi ve mangal yürekli Kuvvacı; İLK MECLİS’ten itibaren Büyük ATATÜRK’ün yakınlarında görev yapan; Milletvekilliğinin daha ilk günlerinde sırtında filintasıyla ve yöremizden topladığı yurtseverlerle Sarayköy-Buldan Cephesi’ne giderek Yunanlılarla savaşan Kırmızı-Yeşil Şeritli İstiklal Madalyalı Hafız İbrahim Demiralay’a aittir.
“Isparta’da İstiklal Harbi…” cümlesiyle başlayan bu çok önemli Hatırat ve Isparta’da Milli Mücadele Dönemi’ne Ait Belgeler de ancak1998 yılında Göltaş Kültür Dizisi içinde yayınlanabildi. Daha iyi anlaşılabilmesi, daha çok okunabilmesi için günümüz Türkçesiyle bir kez daha yayınlanmalı ve yöre halkına ücretsiz olarak dağıtılmalıdır.
3- Bu bölgeye ait bir önemli çalışma da Prof.Dr.Nuri Köstüklü’ye aittir ve “Milli Mücadele’de Denizli-Burdur ve Isparta Sancakları” adıyla 1999 yılında yayınlanmıştır. Bu değerli çalışmada da yalnızca 1919-1920 yıllarına ait bölgemizdeki olayları kapsamaktadır. Oysa, 1921 ve 1922 yıllarında bölgede çok önemli olaylar yaşanmıştır. Keşke onlar da yazılabilseydi. Bu konuyla ilgili Prof.Dr.Nuri Köstüklü de aynen şunları söylemektedir: “Isparta ve her ilçesinde,köylerinde,hatta mahallelerine varıncaya kadar milli teşkilatlar kurulmuş olmasına rağmen bugün Isparta’nın Milli Mücadele’deki rolünü bütünüyle ele alan bir araştırma yoktur…”
4-Bir ordunun CEPHE GERİSİ çok önemlidir, buralarda olup bitenler, halkın tutum ve davranışı,katkısı,desteği ayrıntılı olarak bilinmelidir. Biz, yaptığımız bu naçizane çalışmalarla bölge halkının BATI CEPHESİ’ne, BÜYÜK TAARRUZ’a katkı ve desteğinin olağanüstü boyutlarda olduğunu, Askeri Belgeleri inceleyerek, yörede yaşayan tanıklara,kanıtlara dayalı olarak gördük ki; Eğirdir Merkezli olaylar,sandığımızdan,bilinenlerden çok daha büyük, çok daha değerli ve önemlidir.
Bu konuda, yörenin en önemli ışık kaynağı SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ’NİN BİLİM İNSANLARINA -Kurumsal olarak ve öncelikli olarak - sorumluluk ve görevler düşmektedir.Bugüne kadar bu önemli işin tam ve eksiksiz yapılmaması, yapılamaması, İstiklal Savaşı’nda bölge insanın katkısının,etkisinin hak ettiği yerde görülememesine; Kurtuluşumuzda ve Kuruluşumuzda hak ettiği yeri alamamasına neden olduğuna inanmaktayız.
Bir kez daha tekrar ediyoruz: İstiklal Savaşı’ndaki konumu, o günkü şartlar içinde olan hayati derecede önemli ulaşım ve taşıma yollarının varlığı, yüklendiği sorumluluklar; hiçbir fedakarlıktan kaçınmayarak ve canla başla Milli Mücadele’ye daha ilk günden itibaren bütün güçleri ile katılması nedeniyle (İzmir’in işgali üzerine Eğirdir ve civarından 700 kişilik mücahid kuvveti oluşturuldu-ATASE Arşivi,KI:401,Dosya:4,Fh:6 ve bunlar Hafız İbrahim Demiralay yönetiminde Sarayköy-Buldan Cephesine gitti. Prof.Dr.Nuri Köstüklü, s.56-57), Cumhuriyetimizin 100.Yılında Eğirdir’in tüm bölgeyi temsilen BEYAZ ŞERİTLİ İSTİKLAL MADALYASI’yla şereflendirilmesi hakkıdır.
Bugüne kadar talep edilmemesi, bu isteğin ilgili mercilere ulaştırılmaması ise yine işin değerini ve önemini bilenlerin kusuru ve eksiğidir.
Milli Mücadele’de bölgemizde olup bitenlerin tam ve doğru olarak bilinmesi başta gençlerimiz olarak hepimizin beklentisidir.
Bu madalya, bu güzel ilçeye layık görüldüğü takdirde bölgemize olan ilgi arttıracak; neden verilmesi gerekir konusunda yeni araştırmalara yol açacak; Göller ve Güller Bölgesi, bu toprakların VATAN olmasındaki yeri ve önemi daha iyi anlaşılacaktır.
- RECEP BOZKURT