EKHH RÖPORTAJ DİZİSİ…
( =YILIN RÖPORTAJI )
DÜN VE BUGÜN EĞİRDİR KEMİK HASTALIKLARI HASTANEMİZ
TARHAN SORDU Dr. MEHMET ÇULHAOĞLU YANITLADI…
Röportaj : Zeki TARHAN
İKİNCİ BÖLÜM
TARHAN – Türkiye’de veremle savaş, 2. Dünya Savaşı sonrası gönüllü kuruluşların girişimi ile başlıyor ve resmi kuruluşların işbirliği ile genişletiliyordu… “EĞİRDİR KEMİK VE MAFSAL VEREMİ HASTANESİ” Menderes Hükümeti döneminde, Eğirdir eski Hükümet Binası onarılarak 100 yataklı sağlık kuruluşu olarak 1 Ocak 1952’de dönemin Sağlık Bakanı Ekrem Hayri ÜSTÜNDAĞ tarafından hizmete açılmıştı.
1955 yılına gelindiğinde; Balta Limanı Kemik Hastalıkları Hastanesi Deniz ve Güneş Tedavi Enstitüsü, 1960 yılında ise; İzmir Urla Kemik ve Mafsal Hastalıkları Hastanesi ve Trabzon Kemik Hastanesidir. Açılan bu Hastanelerin en etkin çalışanı, “EĞİRDİR KEMİK VE MAFSAL VEREMİ HASTANESİ” olduğu bilinmektedir. Sizce de öyle mi?
ÇULHAOĞLU – Eğirdir / Urla, Balta limanı ve Trabzon Kemik Mafsal Veremi Hastaneleri, çeşitli zamanlarda aynı amaç ile kurulmuş, hepsi de amaçlarına uygun olarak halka hizmet vermişlerdir. Yalnız bunlardan Eğirdir Kemik ve Mafsal Veremi Hastanesi, diğerlerine göre daha çabuk gelişmiş, gelen hasta sayısı arttıkça da kapasitesi artmış, 600 yatağa kadar çıkarılmıştır. O koşullarda gelen hastaları dışarıda bırakmamak için, bütün olanaklar kullanılarak 700 kişinin yattığı bile olurdu.
***
Bu etkin çalışmanın nedenlerini sayacak olursak;
- Orhan ARSLANOĞLU gibi bir hekimin yönetici olarak görev yapması.
- İdari yönden çok disiplinli, iyi niyetli ve hem bilimsel, hem de yönetim yönünden her türlü yenilik ve gelişmeye açık bir insan olması.
- O günkü koşullarda, elindeki sınırlı olanaklarla birçok sorunu halletmesi. Örneğin; Kemik Bankası / Alçı Yapımı gibi.
- Çalışan bütün hekimlerin özveri ve fedakârlıkla görevlerini yerine getirmeleri.
- Çok hasta her zaman, çok tecrübe demektir. Hekimlerin tecrübelerini birbirleriyle paylaşmaları ve yardımlaşmaları.
- Gelen bütün hastaların, gelir gelmez yatırılması ve zaman kaybetmeden ameliyat olmaları.
- Eğirdir’ e gelen hastaların çoğunluğu; birçok yerde 1 ve 2 kez ameliyat olmuş, tedavileri başarılı olamamış, maddi ve manevi yönden perişan duruma düşmüş hastalardır. Hastanemizdeki hekimlerin tecrübe ve deneyimleri sayesinde bu hastalar, şifa bulup memleketlerine gittiklerinde, aynı durumda olan birkaç hastayı da beraberinde getirince, Hastanenin kapasitesi gittikçe arttırılmıştır.
- Hastaneye gelerek tedavi olan kimsesiz hastaların gidecek yerleri olmadığından, Hastane Yardım Derneğinden yardım edilmiş, çeşitli yerlerde çalışmalarından ve emeklerinden yararlanılmıştır. Sosyal yönden de, toplumsal bir fayda yaratılmıştır.
- Hastane geliştikçe; Sağlık Bakanlığı da Hastaneye yatırım ve yardımlarını aksatmadan yerine getirmiş ve desteklemiştir.
10 – Bütün bu nedenlerle Eğirdir Kemik ve Mafsal Veremi Hastanesi, Türkiye çapında büyük bir şöhrete ulaşmış, bilhassa Prof. Dr. Rıdvan EGE ve Prof. Dr. Ünal KUZGUN’ un destekleri ile KONGRE ve Toplantılar / Çalıştay ve Paneller yapılarak, bilimsel olarak da Ortopedi ve Travmatoloji camiasında yerini almıştır.
DEVAM EDECEK…