EĞİRDİR’E, “BEYAZ ŞERİTLİ İSTİKLAL MADALYASI” VERİLMELİDİR!...

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,EĞİRDİR’E, “BEYAZ ŞERİTLİ İSTİKLAL MADALYASI” VERİLMELİDİR!...
Haberin Tarihi: 15.10.2022 16:12:29 - Okunma Sayısı:2069 defa okundu.

Recep Bozkurt yazdı...

EĞİRDİR’E, “BEYAZ ŞERİTLİ İSTİKLAL MADALYASI” VERİLMELİDİR!...

Recep BOZKURT

Eğitimci-Tarihçi

Isparta ve Göller Yöresi halkı; Milli Mücadelemizin ilk günlerinden itibaren vatan savunmasında korkusuzca yerini almış; yurt topraklarının işgaline karşı çıkmış; kanını,canını,malını tereddütsüzce milletinin kurtuluşu için seve seve vermiş; her türlü zorluğa,sıkıntıya,tehlikeye rağmen düşmanın karşısına dikilmiştir.

İzmir’in işgalini duyar duymaz 28 Mayıs 1919 günü Eğirdir’de ,11 Haziran 1919 ve 20 Haziran 1919 günleri Isparta’da yüzlerce,binlerce kişinin katılımıyla protestolar yapmış ve mitingler düzenlemiştir.

Yurdumuzun dört bir yandan işgaline karşı bölgemizde hemen örgütlenmeye başlamış; Heyeti Milliyeler ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerini mahalle mahalle köy köy oluşturmaya; büyük yurtsever,mangal yürekli kuvvacı Hafız İbrahim Demiralay başkanlığında Kuvayı Milliye Birliklerini kurmaya ve Yunanlıların kanlı çizmeleriyle Anadolu içlerine başlayan yürüyüşlerine, Sarayköy-Buldan Cephesi’ne giderek ve onlarla boğaz boğaza savaşarak bu toprakların sahipsiz olmadığını göstermişler,ilerleyişlerini durdurmuşlar; İtalyanların Isparta’ya girişini önlemişlerdir

Ankara’da toplanan Büyük Millet Meclisi’ne Isparta’dan dört temsilci katılmış, İstiklal Savaşımızın yönetilmesinde,düşmanın yurttan atılmasında ve bu toprakların sonsuza kadar VATAN olmasında önemli katkılarda bulunmuşlardır.

Bütün bu olağanüstü günlerde EĞİRDİR; konumu ve doğal yapısı, var olan kurumları(en önemlisi, İzmir-Eğirdir Demiryolunun Isparta ve Burdur’a uğramadan bu hatta son istasyon oluşu) ve Eğirdir Gölü’nün işlevi nedeniyle Batı Cephesi gerisinde en güvenli dayanak noktası olarak görülmüş; “Askeri Coğrafya” gereği bölgenin yönetim merkezlerinden biri olarak kabul edilmiş; Büyük Zafere giden ULAŞIM YOLLARININ MERKEZİ olmuştur.

İşte aşağıda ayrıntılarını yazacağımız tüm bu nedenlerle, Karadeniz’in yiğit İnebolu ilçesine nasıl “BEYAZ ŞERİTLİ İSTİKLAL MADALYASI” verilmişse –geç de olsa- Akdeniz’de hemen aynı kahramanlıkları gösteren Eğirdir’e de Göller ve Güller Bölgesi halkını temsilen “BEYAZ ŞERİTLİ İSTİKLAL MADALYASI”nın çok yakışacağına gönülden inanmaktayız.

Bu toprakların VATAN olmasına çok önemli ve değerli katkıları olan bu güzel ilçeye Cumhuriyetimizin 100. Yıl Dönümü’nde, “BEYEZ ŞERİTLİ İSTİKLAL MADALYASI” verilmelidir,

Peki, neden verilmelidir?..

1- Mustafa Kemal Paşa’nın dahiyane Dış Politikası sonucu İtalyanların Güneybatı Anadolu’yu 01 Haziran 1921-05 Temmuz 1921 tarihleri arasında boşaltmalarından sonra Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’nın yöremizle ilgili olarak almış olduğu çok önemli kararlardan biri, ANTALYA-BURDUR-BALADIZ(Gümüşgün)-EĞİRDİR LOJİSTİK YOLU’nun açılarak dış ülkelerden binbir güçlükle Antalya Limanı’na getirilen her türlü araç gerecin Batı Cephesi’ne en yakın ve en güvenli yer olan Eğirdir’de depolanması işidir.

2- Bu çalışmaların yürütülmesi için 15 Ekim 1921 günü Genelkurmay Başkanlığı, bölgemizi yakından ilgilendiren Eğirdir merkezli önemli iki karar daha aldı:(Özetle)

“Türk Ordusu,kış başlamadan ve düşmanın Sakarya yenilgisinin etkilerinden kurtulmadan ve yeniden toparlanmasına izin verilmeden kesin bir darbe indirmek zorundadır.Bu amaçla, hazırlıkların kısa zamanda tamamlanmasını ve özellikle ordumuz için hayati derecede önem kazanacak olan EĞİRDİR-BALADIZ-DİNAR-ÇİVRİL DEMİRYOLU HATTI’nın düşman tarafından ele geçirilip tahrip edilmesi ihtimali karşısında her türlü önlem alınmalıdır.Çünkü, düşmanın bize en zararlı hareketi,Çivril’den Eğirdir’e kadar ilerleyip bu demiryolu hattını kontrol altına almasıdır.” (Türk İstiklal Harbi,2.Cilt,6.Kısım,1.Kitap, Sayfa:55-56 ve 311-312)

Birinci Ordu Komutanlığı’nın Genelkurmay Başkanlığı’na yazdığı 04 Aralık 1921 tarihli talebiyle de Batı Cephesi ordularının;

“Eksik cephanesinin tedariki, bunların Konya demiryolu istasyonlarına ve oradan da Eğirdir’e taşınıp yiyecek ve cephane depolanması için tüm önlemlerin alınması gerekir. Yoksa ordu hareketsiz kalabilir…”(Türk İstiklal Harbi,2.Cilt,6.Kısım, 1.Kitap,Batı Cephesi BÜYÜK TAARRUZA HAZIRLIK VEBÜYÜK TAARRUZ,s.69-70-71)

Bu nedenle; AKŞEHİR-EĞİRDİR-DİNAR LOJİSTİK YOLU’nun da acilen açılmasına başlandı.Yalnızca bu yolda çalışmak üzere 400 kişilik amele gurubu ile birlikte 3 çift atlı araba kolu(her kolda 32 araba vardı),6 Ağır Kağnı Kolu(Her kolda ortalama 50 kağnı olup 300 kağnı vardı),5 Deve Kolu(Her kolda ortalama 90-100 deve olup 468 deve vardı),10 Merkep Kolu( Her kolda 100 merkep olup toplam 1000 merkep vardı), 5 Hafif At Arabası Kolu(Her kolda ortalama 35 araba olup 179 araba vardı) oluşturuldu.

Kışın geçit vermez çamur deryası içinde köprüleri dar, geçitleri dik patika yolların hem yapılmasında ve Sultan Dağları ile Karakuş Dağları’nın aşılmasında, hem de binlerce ton askeri mühimmat ,yiyecek,giyecek,hayvan yeminin ordumuza taşınmasında yöre halkı canla başla çalıştı.Kanlarını,canlarını,mallarını hiç esirgemeden ortaya koydu.

3-15 Ekim 1921 tarihli kararları ve Tekalif-i Milliye Emirleri doğrultusunda Eğirdir Garı ve çevresinde mühimmat, yiyecek ve giyecek depolarıyla birlikte şu birimler oluşturuldu ve 18 Kasım 1921 tarihinden itibaren faaliyete geçmeye başladı:

-Eğirdir Bahriye Müfrezesi(Eğirdir Gölü Askeri Merakibi Bahriyesi)

-Eğirdir Yakacak Müfrezesi (Bu müfrezede çalışanların büyük bir bölümü Anamas ve Sütçüler çevresinden toplanmış gönüllü kişilerdi.Bunlar,bu yörenin zengin ormanlarını hem yakacak hem de lokomotifler için yakıt olarak ordunun emrine taşıdılar)- (Kurtuluş Savaşı’nda Eğirdir-Recep Bozkurt,s.186-187-188)

-Eğirdir Hastanesi,

-Eğirdir Temizlik İstasyonu,

-Eğirdir Sıhhiye Araçları Deposu,

-Eğirdir Donatım Yapım Yeri ve Deposu,

-Eğirdir Haber Alma Merkezi (Casusluğa karşı savaş sahasına yakın bölgelerde bütün haberleşmelere Bakanlar Kurulu’nun 1720 sayılı kararı ile sansür konuldu.Telgraf hatlarının varlığı ve ulaşım kolaylığı içindeki Eğirdir,bu konuda Türk İstihbaratı’nın önemli merkezlerinden biri durumuna getirilmiş; hem istihbarat çalışmaları hem de Eğirdir-Köşk Demiryolu Hattı buradan yönetilmişti.-Türk İstiklal Harbi İdari Faaliyetler,s.188-189-190-191-192 )

4-Düşmanı bu topraklardan tamamen atmak-çıkarmak için bölgede yeterli yol olmadığından Batı Cephesi’nin “CANDAMARLARI”ndan biri olarak Eğirdir Gölü, SUYOLU olarak düşünülmüş,”Anadolu Donanması”nın (Kuvayı Milliye Donanması) en etkin ve yararlı kurumlarından biri olan EĞİRDİR DENİZ KOMUTANLIĞI (Eğirdir Gölü Askeri Merakibi Bahriyesi) burada oluşturularak Eğirdir-Altınkum, Gelendost-Höyük ve Yalvaç-Aşağıkaşıkara’da 200 metreye yakın iskeleler kurulmaya başlandı. Eğirdir Gölünde ulaşım ve taşıma işleri için kurulan Fransız Şirketi’nin emrindeki 100 tonluk bir römorkör,4 duba,10-30 ton taşıyan bir filika,50 ton kapasiteli 5 mavna ve 20 kayığa el konuldu.Eğirdir Gölü’ndeki tüm balıkçı ve kayıkçılar da ordumuza askeri malzeme,yiyecek ve giyecek taşıma işlerinde görevlendirildi.

23 Ekim 1921 günü, Kuzey ve Güney Lojistik Yolları’ndan Eğirdir İstasyonu ve Höyük İskelesi’ne gelecek malzemeyi, bekletmeden cepheye güvenle ulaştırmak için EĞİRDİR-AŞAĞIKAŞIKARA-ŞUHUT HATTI’nın da acilen devreye sokulması kararı alındı.

Yörenin yiğit insanları bölgenin o şiddetli kışına, fırtınasına, sıcağına soğuğuna;gölün adam boyunu geçen dalgasına bakmadan Eğirdir-Höyük-Aşağıkaşıkara İskeleleri arasında günde 180-200 ton nakliyat yapmaya başladı.Bu yollardan Cepheye binlerce asker taşındı bir kısmı Eğirdir’de konuk edildi.(Türk İstiklal Harbi,Deniz Cephesi ve Hava Harekatı,s.72 ve Kurtuluş Savaşı’nda Eğirdir-Recep Bozkurt-s.195-96-197-198-199-200 ve 201)

Aynı zamanda; Bölgemizde konuşlanan, 100 bin asker ve bunların kullanacağı 35 bin hayvanı bulunan Birinci Ordu’nun yapacağı savaşlarda mevcudunun %20’sinin yaralanacağı ihtimalini göz önüne alınarak bu yoldan 2500-3000 yaralının Şuhut-Aşağıkaşıkara-Eğirdir-Isparta yönünde taşımak zorunda kalınacağı hesap edilerek yöredeki tüm hastaneler,büyük evler, ibadet yerleri hasta bakım evleri olarak hazırlandı.Seyyar hastaneler kuruldu.8-10 vagonlu bir lokomotifin hem yaralıları taşımada hem de bakımlarının yapılmasına hazır hale getirildi.1921 yılı Ekim ayı ile 1922 yılı Eylül ayları arasında her gün Eğirdir-Baladız-Dinar Hattı’nda 15’er vagonlu iki katar,Eğirdir depolarından Dinar-Sandıklı taraflarına askeri malzeme,yiyecek,giyecek taşındı..(Bu lojistik yollardan ne kadar askeri araç ve gerecin,tüfek ve top mermisinin hangi şartlarda ve hangi araçlarla nasıl taşındığını merak edenler “Kurtuluş Savaşı’nda Eğirdir” adlı kitabımızın 173 ile 222. sayfalar arasını okumalıdırlar)

5-İstiklal Savaşımızdaki başarımızın sırlarından biri de, olayların cereyan edeceği bölgelerde “Savunma ve Güvenlik Planları”nın yapılması ve gerekli önlemlerin alınmasıdır.Bunlardan en önemlisi de bölgemizi içine alan Büyük Taaruz’un “ KATİ SAVUNMA PLANI”dır.Askeri Coğrafya olarak Kuzeyde Emirdağ’dan başlayan, Güneyde Eğirdir’e dayandırılan bu “İmtidat-ı Hudut”(*), ordumuz ve halkımız tarafından sonuna kadar savunulacaktı.(Türk İstiklal Harbi, 2.Cilt, BATI CEPHESİ, 6.Kısım,1.Kitap,BÜYÜK TAARRUZA HAZIRLIK VE BÜYÜK TAARRUZ-10 Ekim1921-31 Temmuz 1922, sayfa:311 ve Türk İstiklal Harbi-2.Cilt, BATI CEPHESİ,6.Kısım,1.Kitap,BÜYÜK TAARRUZA HAZIRLIK VE BÜYÜK TAARRUZ, sayfa:101-102-103-104-105-106-107-108-109-110-111-112-113-114-115-208-209-210-211-212-213-214-215-347-348 ve 349)

“KURTULUŞ SAVAŞI, MATEMATİK MİMARİDİR. YENMEKTEN YENİLMEYE KADAR HESAPLANMAMIŞ HİÇBİR YANI YOKTUR. BÜYÜK TAARRUZ, BÖYLE BİR MİMARİNİN ZİRVESİNDE BAŞLAMIŞTIR…”

GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

SON SÖZ

“Batı Cephesi Ordularının ulaştırma işlerinde çalışanlar, (erkekler askerde olduklarından) kadınlar, ihtiyarlar ve çocuklardan oluşuyordu. Bunlar kötü yollarda, hatta yolsuz sarp ve taşlık arazide çarıkları parçalandığından her mevsimde yalınayak yürüyor ve konaklama yerlerinde açıkta ve kısa süreli dinleniyorlardı. Yolların kötülüğü, ikmal araçlarının yetersizliği ile beraber öküz arabası, kağnı, mekkare, deve, kollarını yürüten ihtiyarlar ve çocukların içinde hastalar bulunmaktaydı. Tekerleği kırılan bir arabanın yükünü diğer arabaya sırtında taşıyan, sıcak bir yiyecek bulamadığından sadece kuru ekmekle yetinen bu fedakâr kadın, çocuk ve ihtiyar vatan evlatları, emsali görülmemiş bir sabır ve gayretle en ağır sıkıntılara katlanıyorlardı.

Geceli-gündüzlü ve istirahata bakmadan hızla yürüyen ordunun peşinden erzak ve cephane yetiştirmeye çalışmaları takdirin çok üstünde duygularla ve iftiharla kaydedilecek manzaralardı.

Son haddine vardırdıkları bu fedakarlıklar, Türk İstiklal Harbi Tarihi’nde minnet ve şükranla anılacaktır...” (Türk İstiklal Harbi Büyük Taarruz’da Takip Harekatı-Sayfa:231-247,Genel Kurmay Harp Tarihi Başkanlığı, Seri No:1-Genel Kurmay Basımevi-1969-Ankara)

(*)-“İmtidat-ı Hudut Müdafaası”:Korunması-savunulması uzun sürebilecek alanlar için kullanılan bir deyim.İlk kez, Batı Cephesi Kumandanı İsmet Paşa tarafından yöremizde bulunan Birinci Ordu Komutanlığı’na 17 Ekim 1921 günü saat 13.30’da çekilen telgrafta kullanılmıştır.(TÜRK İSTİKLAL HARBİ, 2.Cilt, BATI CEPHESİ, 6.Kısım, 1.Kitap, BÜYÜK TAARRUZA HAZIRLIK VE BÜYÜK TAARRUZ-10 Ekim 1921-31 Temmuz 1922, Genelkurmay Basımevi-Ankara-1994)

 

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap