“İZMİR-AYDIN-DENİZLİ-DİNAR - EĞİRDİR DEMİRYOLU HATTI...”
Geçmişten günümüze güzel Eğirdir’in ekonomik, sosyal, kültürel gelişimine damgasını vuran en büyük işlerden biri; Batı Anadolu’yu İç Anadolu’ya bağlayan “İzmir-Aydın-Denizli-Dinar Demiryolu Hattı”nın 1854-1912 yılları arası İngilizler tarafından Eğirdir’e kadar getirilmesidir. Bu demiryolu hattının 1912 yılında Burdur ve Isparta gibi önemli il merkezlerine uğramadan (Hatta Denizli’ye de uğramıyor,15 km. uzaklıktaki Goncalı’dan geçiyordu) o zamanlar küçücük bir Anadolu kasabası olan Eğirdir’e ulaşması büyük bir olaydır.
İngilizlerin son hedefi ise; Konya, Adana, Şam, Bağdat, Tahran üzerinden Hindistan’a, Sarıdeniz’e ulaşmak ve bu “EMPERYAL YOL” ile bu coğrafyaların YER ALTI VE YERÜSTÜ KAYNAKLARINI ÜLKELERİNE TAŞIMAKTI ve aynı zamanda Almanlar’ın büyük bir emperyal projesi olan BERLİN-BAĞDAT DEMİRYOLU HATTI’nı Konya’dan itibaren engellemek, önünü kesmekti.
Bunun nedenlerini “Kurtuluş Savaşı’nda Eğirdir” ve “Dün Bugün Yarın EĞİRDİR” adlı kitaplarımda tarihsel, coğrafi ve ekonomik işlevleri ile birlikte yazmıştım. Kısaca burada da tekrar edeyim: Bu yolun güzergahına yakın yerlerde -petrol da dahil - zengin yer altı ve yer üstü kaynaklarının, tarihi ören yerlerinin, maden yataklarının; Eğirdir ve yöresinde ise sedir ve kasnak meşesi gibi çok değerli ve geniş orman alanlarının bulunması ve bunların İngiliz sanayisi için hammadde kaynakları olarak görülmesi.
Ayrıca, Eğirdir’in güvenli coğrafi konumu ile doğal güzelliği ve Eğirdir Gölü’nün ulaşım yolu olarak kullanılması… (1914 yılında Eğirdir’de Fransız Şimendifer Kumpanyası’nın 100 tonluk römorkörü ile 50 tonluk 5 mavna, 4 duba, 30 tonluk bir filika ve 20 kayığı vardı ve bu göl üzerinden 24 saat her türlü mal ve insan taşımacılığı yapılmaktaydı. Milli Mücadele yıllarında bu Fransız Taşıma Şirketi’ne el konularak, Batı Cephesi Orduları için yurtiçi ve yurtdışından bin bir zahmetle temin edilen her çeşit askeri malzeme, giyecek ve içecek Eğirdir merkezli LOJİSTİK YOLLAR ile temin edilmeye çalışıldı.Eğirdir Gölü, SUYOLU olarak kullanıldı. Kuvayı Milliye Donanması’nın Anadolu içlerindeki ilk deniz gücü burada oluşturuldu.(Eğirdir Gölü Askeri Merakibi Bahriyesi)
Eğirdir-Çivril arası demiryolu hattı,Batı Cephesi'nin CAN DAMARI oldu.
Isparta ve Burdur’a demiryolu hattının yapılması, İzmir-Eğirdir Hattı’ndan tam 24 yıl sonradır. O yıllarda Ispartalılar, trenden yararlanmak için Kuleönü İstasyonu’na, Burdurlular da Baladız(Gümüşgün) İstasyonu’na yürüyerek ya da atlı araba ve kağnılarla gelip gidiyorlardı.(Bozanönü-Isparta Hattı ile Baladız-Burdur Hattı, bu ana yola ancak 1936’da bağlanabilmiştir.) Eğirdir ise o yıllarda tam bir “ Taşıma ve Ulaşım Noktası” durumundaydı. Gelendost, Yalvaç, Şarkikaraağaç, Beyşehir, Akşehir ve Konyalılar, İzmir yönüne gitmek istediklerinde Eğirdir’e gelmek zorundaydılar. Anadolumuzun Güney ve Batı bölgelerinden İç Anadolu ve Doğu Anadolu’ya gidecek yolcular için de en kestirme yol yine bu Eğirdir-Dinar-Denizli-Aydın-İzmir Hattı’ydı. İngilizler bu demiryolu hattını ellerinde tutabilmek için (*) Lozan’da ve daha sonraki yıllarda ülkemize büyük zorluklar çıkarmışlardır.Her güçlüğü aşarak ve topraklarımızı işgal eden “YEDİ DÜVEL”i de yenerek, büyük bir MİLLİ MÜCADELE ile bağımsız ve özgür TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’ni kuranlar –başta GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK olmak üzere- bu engelleri de aşarak bu demiryolu hattını 1933 yılında satın aldılar ve milletimizin hizmetine sundular.
Bu toprakların bizlere sonsuza kadar VATAN yapılmasında Milli Hatıralar’la dolu bu stratejik demiryolunun Isparta-Eğirdir arasının ve “Son İstasyan” olan EĞİRDİR GARI’nın 2002 yılında ulaşıma kapatılarak ölüme terk edilmesi büyük bir hatadır.
Tarihi Eğirdir-Isparta Tren Yolu Hattı, bir an önce ulaşıma açılmalı; Gar ve çevresi Milli Park haline getirilerek KÜLTÜR YUVASI’na dönüştürülmelidir.
Çünkü; “KARADENİZ’DE BEYAZ ŞERİTLİ İSTİKLAL MADALYALI KAHRAMAN İNEBOLU’NUN İŞLEVİ NE OLMUŞ İSE, AKDENİZ’DE DE EĞİRDİR ÖYLE BİR GÖREVİ ÜSTLENMİŞTİR”
(*)- İngilizlerin altın, silah ve her türlü mühimmat desteğiyle 02 Ekim 1920 günü Çumra’da başlayan ve 22 Kasım 1920 tarihine kadar Eğirdir’i de içine alan geniş bir bölgeyi kan ve ateş içinde bırakan; “İkinci Konya İsyanı” ya da “Delibaş Ayaklanması” adıyla tarihe geçen; Eğirdir-Mamatlar-Sorkuncak Köylerine kadar gelen isyancıların asıl amacı: Kardeş kardeşi birbirine düşürerek Eğirdir-İzmir Demiryolu Hattı’nı ele geçirmekti. Çünkü bu demiryolu hattı hem İngilizler hem de Yunalılar tarafından Anadolu’daki amaçlarına ulaşmada hayati derecede önemliydi.