SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ’NİN SAYGIDEĞER BİLİM İNSANLARINA
(Öncelikle ve özellikle de Fen ve Edebiyat Fakültesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü ve İnkılap Tarihi Bölümü Öğretim Görevlilerine)
AÇIK MEKTUP;
1992 yılından bu yana, yalnız “ GÖLLER VE GÜLLER YÖRESİ”nin değil ülkemizin ışık pınarlarından birisiniz.
Üniversiteler-Fakülteler-Yüksekokullar, bulundukları yörenin en seçkin kurumları olmaları yanında aynı zamanda yöresinin sosyal, kültürel, ekonomik gelişiminin de lokomotifidirler...
Yapacakları bilimsel araştırmalar, yazacakları kitaplar, geliştirecekleri projeler en değerli olandır.
Bu inanç ve anlayıştan hareketle sizlere kamuoyu önünde aşağıdaki önerileri sunmak istiyorum. Nedeni de Şudur:
40 yılı aşkındır bu eşsiz coğrafyayı adım adım gezer, tarihi ve kültürü hakkında araştırmalar yapar, kendi gücüm ve ufkumca kitap ve makaleler yazarım. “Bir Yaşam Yolculuğu”, “Kurtuluş Savaşı’nda Eğirdir”, “Eğirdir Gezileri-Eğirdir Yazıları”, “Yaşadığım ve Yazdığım Kentler:İznik-Eğirdir-Foça” bunlardan dördüdür.
Bu uğraşlar sırasında gördüm ki; yöreyi çok yakından ilgilendiren ve askeri, siyasal, kültürel, ekonomik olarak derinden etkileyen şu başlıklı konularda bilimsel araştırmalar ve bunun sonucunda bilimsel yayınlar-sınırlı makaleler dışında- yapılmamıştır:
1- Anadolu’da ilk kez yapılan ve 1856 yılında İzmir’den başlayıp Denizli’ye(ilk yol 13km uzaklıktaki Goncalı'dan geçirilmişti), Burdur’a, Isparta’ya uğramadan Eğirdir’de sonlanan İzmir-Eğirdir Demiryolu Hattı hakkında;
2- Birinci Dünya Savaşı öncesinde Isparta’da kurulan ve yörenin ekonomik hayatına damga vuran “İngiliz-İtalyan Şark Halı Kumpanyası” ve Eğirdir’de kurulan “Fransız Şimendifer İşletme Kumpanyası” hakkında;
3- Milli Mücadele yıllarında yöremizdeki olayların tartışmasız önderi ve kahramanı olan; “İLK MECLİS”ten başlamak üzere 1939 yılına kadar aralıksız altı dönem milletvekilliği ile GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ün yanında tarihe canlı tanıklık yapan Hafız İbrahim Demiralay hakkında; (Bu büyük yurtseverin “Hatıratı ve Isparta’da Milli Mücadele İle İlgili Belgeler”, üniversiteniz Atatürk İlke ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü’nce kitaplaştırılmış olup GÖLTAŞ tarafından yayınlanmıştır ama bu çok değerli eser,mutlaka, günümüz Türkçesi ile genç kuşaklara yeniden sunulmalıdır)
4- Kurtuluş Savaşımızın BATI CEPHESİ, yurdumuzun düşmanlardan temizlenip bu toprakların sonsuza kadar VATAN olmasını, VATAN kalmasının yapıldığı savaş alanıdır ve Göller ve Güller Yöresi’ni de kapsamaktadır. BÜYÜK TAARRUZ ile yurdumuzu düşmanlardan temizlediğimiz bu cephenin can damarı AKŞEHİR-EĞİRDİR-DİNAR-ÇİVRİL HATTI ve ANTALYA-BURDUR-BALADIZ-EĞİRDİR HATTI ile EĞİRDİR-AŞAĞIKAŞIKARA-ŞUHUT HATTI’dır. Bu “MENZİL HATLARI” hakkında;(Milli Mücadele günlerinde Karadeniz'de İNEBOLU'nun işlevi ne olmuşsa Akdeniz'de de EĞİRDİR 'in işlevi aynı olmuştur)
5- “EĞİRDİR DENİZ KOMUTANLIĞI” ve “EĞİRDİR BAHRİYE MÜFREZESİ” hakkında;
6- Yöremizi içine alan ve Büyük Taarruz’un çekirdeği olan “SAD TAARRUZ PLANI” ile “K SAVUNMA PLANI” hakkında;
7- Eğirdir Gölü ve yöresindeki dağların coğrafi konum olarak, “Lojistik Destek Noktaları- Sevkiyat ve Nakliyat Hizmetleri” olarak, Kurtuluş Savaşımıza katkısı ve işlevleri hakkında;
8- Göller ve Güller Yöresi halkının malıyla, kanıyla, canıyla Milli Mücadele’ye katkısı hakkında;
9- Milli Mücadele’nin hemen başlarında yöremizi derinden etkileyen Delibaş İsyanı ve Pavlu-Kosad İsyanı hakkında…
10-Milli Mücadele'ye önemli ve değerli katkıları olan Göller ve Güller Bölgesi'nin Din Adamları hakkında;
11-Eğirdir hakkında çok güzel ve değerli çalışmaları olan Salih Şapçı'nın hayatı ve eserleri hakkında. ..
SONUÇ:
Bugün başımız dik, bağımsız ve özgür yaşadığımız bu topraklar kolay VATAN olmadı…
Ama, her şey çok çabuk unutulup gidiyor. Vefa duygusu yitiriliyor. Ne acı ki; bilgi eksiklikleri nedeniyle gerçekler yalan, yalanlar gerçek oluyor. Oysa; yerel tarihler yazıldıkça, yerel olaylar aydınlandıkça geçmiş çok daha iyi öğrenilip anlaşılacak; ufkumuz genişleyecek; kaynaklar zenginleşecek; dünya tarihinde çok özel bir yeri olan, ülkesinin bağımsızlığı için iç ve dış düşmanlarla savaşan ve bu çok haklı savaşı kazanan bir ulusun çocukları olarak ulusal bilincimiz daha da güçlenecek; genç kuşaklar geçmişi ile övünç duyacak; atalarının yaptıklarını, katlandıkları güçlükleri, gösterdikleri yiğitlikleri öğrendikçe de vatanını, milletini, yaşadığı yöreyi daha çok sevecek ;geleceğe güvenle bakacaktır.
Evet, bu topraklar kolay VATAN olmadı. Biz bunu, dünyayı hayran bırakan, şaşkınlığa uğratan büyük bir Milli Mücadeleyle ve hep birlikte başardık. Bu mümbit toprakların, bu eşsiz coğrafyanın bizlere sonsuza kadar VATAN kalması için de hepimize görevler düşüyor…
Akıl ve bilim yoluyla yapacağınız çalışmalarda hepinize başarılar diliyorum…
RECEP BOZKURT
Eğitimci-Yazar