Eğirdir Gölü’nün Sürdürülebilir Yönetimine Yönelik Güncel Yaklaşımlar
Zeki TARHAN – ANKARA
BÖLÜM 1 / 2
Burada hemen belirtelim ki; kritiğini yapmakta olduğumuz bu eser,”Eğirdir ve Kovada Göllerinin Sürdürülebilir Yönetim Modelinin Geliştirilmesi” başlıklı Proje çalışmasına dayanmakta. Ve bu Projenin son tahlilde vardığı nokta şudur: Eğirdir Gölü, kısıtlı bir tatlı içme suyu kaynağıdır. Bu kaynağın planlı “KORUMA – KULLANMA DENGESİ” dengesinin sağlanarak, “SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR SU YÖNETİMİ” ne kavuşması kaçınılmazdı.
İşte bu eser, iddia ediyoruz ki; Merkezi Otorite ve onun Taşra Teşkilatına altın Tepside sunulmuş bir “EĞİRDİR GÖLÜ KORUMA – KULLANMA PLANI” dır!!! Merkezi Otoritenin böyle bir plan hazırlaması için ihaleye gitmesine de, bunun için bütçe hazırlamasına da gerek yoktur. Bu eserde bu plan; değerli bilim insanlarımızın büyük bir emek ve özveri ile zaman ayırarak, ( 0 ) maliyetle ortaya koydukları dünya mirasını kurtarma eylem ve işlemidir.
Rahmetli DEMİREL şimdi hayatta olsaydı, bu eseri eline alır almaz; “İşte bu!!!” der ve şöyle devam ederdi: “…Benim adımı taşıyan Üniversiteden beklediğim şey işte budur!!!” der ve bu planı hazırlayan bilim insanlarımızın alnından öperdi ve onları ödüllendirirdi. Çünkü EĞİRDİR GÖLÜ, Çoban Sülü daha küçücükken O’ nun hayaliydi, yaşama vizyoner bakışıydı…
***
“Su zengini olmadığımızın açık bir şekilde görüldüğü ülkemizde mevcut su kaynaklarımızın planlı bir şekilde yönetilmesi ve KORUMA – KULLANMA dengesinin sağlanması zorunludur.” Şehnaz ve Erhan ŞENER ile Simge VAROL, bu zorunluluğun altını kalın çizgilerle çiziyordu… Ve; “Suyun miktar olarak doğru kullanım planlamalarının yapılması, su kaynaklarının “SÜRDÜRÜLEBİLİR KULLANIMLARI” bakımından yeterli olmadığını ve bunun yanında nelerin gerekli olduğunu, hatta “olmazsa olmazı” bakın nasıl söylüyordu: “…Su kaynaklarının kimyasal yapısının ve kalitesinin istenilen koşulları sağlaması ve “İYİ SU” durumunda olması gerekmektedir.”
***
“…Yeraltı suyu kimyasının oluşması, hidrolojik döngüdeki etkileşimlerinin bir sonucudur. Hidrolojik döngüde gerçekleşen etkileşimler yanında, yeraltı suyu bileşimi insan faaliyetlerinden de etkilenmektedir. Kaynağın verimli yönetimi ve korunması için, yeraltı suyunun hidrojeokimyasını ve kalitesini anlamak önemlidir. Çünkü suyun hidrojeokimyası, suyun kalitesinin bir diğer anlamda içme, tarım ve endüstriyel amaçlara uygunluğunun ortaya çıkarılmasında büyük rol oynamaktadır. Bununla birlikte yeraltı suyunun membadan mansaba doğru hareket ederken, kimyasal ve biyolojik reaksiyonlar, kaya – su etkileşimi ve su akış yolu boyunca meydana gelen antropojenik faaliyetler nedeniyle, kimyasal özellikleri değişmekte ve kullanım alanları sınırlamaktadır. Bu nedenle çalışmada, günümüz koşullarında bahsi geçen faktörlerden giderek daha fazla etkilenmekte olan EĞİRDİR GÖLÜ HAVZASI’ n daki YER ALTI SULARI’ nın YER ALTI SUYU DİNAMİĞİ ve HİDROJEOKİMYASAL özellikleri incelenmiştir.”
DEVAM EDECEK…