SAKİN KENT EĞİRDİR
EĞİRDİR’E DAİR KİTAP KRİTİĞİ…
Zeki TARHAN - ANKARA
BÖLÜM : 8 / 3
Yazının sekiz konu başlığından ilki giriş kısmı. Müelliflerimiz yazının giriş kısmında herhangi bir başlığa yer vermemişler ama, kritiği yapan bir kişi olarak, çok önemli saptamalar içerdiği için, çarpıcı ve altı çizili mesajları öne çıkararak, çarpıtmadan ve de öze dokunmadan, TARHAN tarzıyla okuyucunun hafızasında kalacak şekilde sunmaya çalıştım. İşte o altı çizili çarpıcı mesajlar:
“ Vahşi Kapitalizm, Küreselleşme Dalgası ve Neo liberal Politikaların Küresel Kentine İtiraz / Yerelin ve Yerele ait Özelliklerin Ortaya çıkarılması, Korunması / İtiraz Kültürü / Küresel Kentlerin Yerine Sakin Kentler!!!
***
VAHŞİ KAPİTALİZM / KÜRESELLEŞME DALGASI VE NEOLİBERAL
POLİTİKALARIN KÜRESEL KENTİNE İTİRAZ!!!
…Evet, aslında girişi tek sözcükle yada anahtar sözcükle anlatırsak İTİRAZ sözcüğü “cuk” oturur. Hatta daha ileri gidersek, tüm yazıyı özetleyen bir sözcük olarak ta bakabilirsiniz İTİRAZ sözcüğüne. Çünkü; ister “YAVAŞ ŞEHİR” diyelim, ister “SAKİN ŞEHİR” ister CİTTASLOW.
“…Kentler özellikle küreselleşme dalgasının ve neo liberal politikaların hız kazandığı 1980’ li yılların sonlarında, sermaye akışkanlığının sağlandığı merkezler haline dönüşmüşlerdir. Sanayileşme ile birlikte ivmelenen kentler, nüfusun daha da yoğunlaştığı, ekonomik önceliklerin ön planda tutulduğu, doğal kaynakların hızla tüketildiği ve ÇEVRESEL PROBLEMLERİN GÖZ ARDI EDİLDİĞİ yerler haline gelmişlerdir. Zamansal ve mekansal sınırların önemini yitirmesi ve ekonominin bir öncelik haline gelmesiyle birlikte kentler de “KÜRESEL KENT” formuna dönüşerek, tek tip, birbirine benzer, kente özgü maddi ve manevi değerlerin yok olduğu, sermayenin üretim ve tüketiminin sağlandığı bir “META ÜRETİM ARACI” haline gelmişlerdir.”
***
Vahşi kapitalizm ve neoliberal politikaların, dengeli ve sürdürülebilir bir kalkınma politikalarından uzaklaşıp, kâr hırsıyla / bırakın yapsınlar, bırakın geçsinler mantığıyla küresel bir tüketim toplumu oluşturmaları, itirazsız kalmayacaktı ve kalmadı da.
***
YERELİN VE YERELE AİT ÖZELLİKLERİN
ORTAYA ÇIKARILMASI / KORUNMASI
“Küreselleşmenin sonucunda değişen kentsel yapı ve kentsel yaşam zamanla ELEŞTİRİLMİŞ, yerelin ve yerele ait olan özelliklerin ortaya çıkarılması ve korunması için, alternatif yaklaşımlar ortaya atılmıştır. Bu yaklaşımlardan biri de; 1999 yılında “SAKİN KENT” ismiyle yeni bir model ortaya koymuştur. Bu model; bir kentin yaşam kalitesinin iyileştirilmesinin ve kalkınmasının, kentin kendine özgün yapısının, mimarisinin, gelenek ve göreneklerinin, yerel ve tarihsel kimliğinin korunmasıyla mümkün olabileceğini savunmaktadır.”
***
İTİRAZ KÜLTÜRÜ VE SAKİN KENT YAKLAŞIMI
“…Sakin Kent yaklaşımı; Hızla çalışılan, hızla yaşanılan, hızla yemek yenilen, hızla alış- veriş yapılan, sürekli bir tempo ile koşturma içinde geçen yaşam tarzına ve ÜRETMEKTEN ÇOK TÜKETEN, kendi kendine yetmeyen yaşam alanlarına karşı bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Sakin Kent; küreselleşmenin ve popüler kültürün desteğiyle insanların bakkal, manav gibi küçük esnaflar yerine; AVM’ lerin tercih edilmesine, yerele özgü tüketim alışkanlıklarının yerini franchising kuruluşlarının almasına, iş ile ev arasında geçen kısıtlı yaşam tarzına, günümüz tüketim alışkanlıklarına ve bunların MODERN YAŞAMIN BİR VAZGEÇİLMEZİ OLARAK SUNULMASINA KARŞI ÇIKMAKTADIR.”
***
Hemen burada, okuyucularımıza bir anımsatma yapalım ki; Nilüfer hocamızın “Viral Çağda Kent ve Kentsel Bağışıklık” adlı eseri de aslında Pandemi sürecinde, Yavaş Şehirlerin ne denli önemli olduğunu, eko yerleşimlerin ve sakinliğin olduğu yerleşimlere doğru bir kaçışın kaçınılmaz olduğu gerçeğini ortaya koymaktaydı…
***
KÜRESEL KENTLER YERİNE, SAKİN KENTLER!!!
“…Bu yaşam tarzının ve yapının sürdürülebilir olmadığı ön görüşüyle, SAKİN KENT yaklaşımı insanların birbirleriyle iletişim kurabilecekleri, sosyalleşebilecekleri, kendi kendine yetebilecekleri, gelenek ve göreneklerine sahip çıkabilecekleri ama aynı zamanda, alt yapı sorunları olmayan, yenilenebilir enerji kaynakları kullanan, teknolojinin kolaylıklarından yararlanan kentleri, küresel kentlerin yerine koyan bir felsefeye sahip olmuştur.”
***
İşte Türkiye’ de 18 “Sakin Kent” ten biri olan Eğirdir, kritiğini yapmakta olduğumuz “EĞİRDİR’ E DAİR” kitabın 8. Bölümünde inceleme konusunu oluşturmakta. Eğirdir’ in Sakin Kent olma süreci, süreç öncesi ve sonrası durumu ve kentin sosyo ekonomik ve fiziksel yapısındaki değişim, alan çalışmaları ve incelemeleriyle paralel olarak, yerel aktörlerle bire bir yüz yüze görüşmeler yoluyla da ortaya konulmuştu.
DEVAM EDECEK…