EĞİRDİR’DE KENTSEL GELİŞİM – Ali SİNAN 12
EĞİRDİR’E DAİR KİTAP KRİTİĞİ…
Zeki TARHAN - ANKARA
BÖLÜM 7 / 12
ADA YOLU (70’li yılların başları):
…Evet, 70’li yılların başları… Eğirdir Gölü su seviyesinin, gözle görünür elle tutulur yani; somut bir şekilde düşüşe geçtiği yıllar… Yazar burada; AKIN gazetesinin fiziksel ve dijital arşivinden de yararlanarak, göl seviyesinin düşmesiyle Yeşilada ile Canada arasında yolun su yüzüne çıktığını ve insanların Yeşilada’ dan Canada’ ya yürüyerek ulaştıklarını, ayrıca Canada’yı Eğirdir’e bağlayan yolun da meydana çıkmak üzere olduğunu belirtmektedir. (5 Ekim 1972 tarihli Eğirdir AKIN gazetesi )
***
Mimar SİNAN’ın saptamaları şöyle: “…20 Temmuz 1973 tarihinde, suların iyice çekilmesiyle ortaya çıkan yol ile Adalara ilk motorlu aracın gitmesi, kent tarihinde önemli bir olay olarak kayda geçmiştir. Suların çekilmesiyle ortaya çıkan yolu genişletmek ve yükseltmek için ilk başlarda, Kale Mahallesi yangınından yıkılan yapıların kalıntıları ile halk tarafından göl doldurulurken, sonraki süreçlerde Belediye de doldurma işlemine dahil olmuştur. Aralık 1973 tarihinde tekrar başlayan Kemik Hastalıkları Hastanesi inşaatının hafriyatının Ada Yolu üzerine dökülme kararı ile yolun yapılma süreci hızlanmıştır.”
***
YEŞİLADA, TARİHİ SİT OLARAK TESCİL EDİLİYOR ( 15 Mart 1975 ):
1.Sahil yolunun yapımı için 1963 yılında başlayan gölün doldurulması süreci, 2. Sahil yolu çalışmaları sonrasında da Ada yolu yapım çalışmalarında devam etmiştir. Ve SİNAN, göle dolgu yapma eğiliminin artmış olmasını, bakın nasıl değerlendiriyordu: “…Göl üzerine dolgu yapmanın öğrenilmesi, inşaat tekniklerinin gelişmesi ve halkın dolgu yapımını desteklemesi üzerine, YEŞİLADA’ ya ve CANADA’ya yönelik dolgu yapma eğilimi artmış ve yeni imar planı çalışmaları belediyece yaptırılmıştır. Yapılan müdahaleler üzerine, Kültür Bakanlığı tarafından 15 Mart 1975 gün ve 8300 sayılı kararı uyarınca, YEŞİLADA “TARİHİ SİT” olarak tescil edilmiştir. Böylece YEŞİLADA, yeni bir sürece girmiştir.”
***
DEMİREL, ADA YOLUNUN YAPIMINA NEDEN KARŞI ÇIKMIŞTI?
Ada yolu yapılmış ve gölümüzün süsü olan Adalarımız “ADA” özelliğini kaybetmiş “YARIMADA” olmuştu. Dünya ÇEVRE ZİRVESİ’ ne DEMİREL T.C. Başbakanı olarak Türkiye’yi temsilen katılmış ve “RİO DEKLERASYONU” imzalamıştı. DEMİREL makro düzeyde, yatırım projelerine ÇEVRE boyutuyla bakıyor, projelerde çevre boyutunu içermeyen, onu ıskalayan projelere sıcak bakmıyordu. Sürdürülebilir ve dengeli kalkınmadan yanaydı.
TARHAN, bir gün DEMİREL’ le ADA yolu üzerine telefonla konuşmak için Güniz sokak’ la irtibata geçer ve Demirel’ den randevu talebinde bulunur. Randevu talebinden bir gün sonra DEMİREL TARHAN’ ı arar. O gün Yeşilada’da Adalıların organize ettiği “PİŞİ GÜNÜ” etkinliği vardır. Ve TARHAN, pişi etkinliğine katılmak için evden çıkmak üzereyken telefon çalar. Arayan, Güniz sokak Ofis ve sayın Cumhurbaşkanımızdır.
DEMİREL – Zeki merhaba, nasılsın bakalım?
TARHAN – Eğirdir’deyim efendim, Eğirdir hareketli günler geçiriyor… Bu gün de Adalıların pişi günü etkinliği var. Bu etkinlikte Eğirdir ve Gölle ilgili sorunlar da dile getirilecek. Efendim, Ada Yolu’nun yapımıyla ilgili sizden, ilk ağızdan bilgi almak istemiştim.
DEMİREL – Söyle bakalım…
TARHAN – Sayın Cumhurbaşkanım, sizin çevreci olduğunuzu biliyoruz. Adalılarla konuştuğumuzda; Ada yolunun yapılması için, sizi Ada’ ya kaçırdıklarını söylüyorlar.
DEMİREL – “Hayır, hayır öyle bir şey yok. Halkın karşılamasıyla Kayığa binip Adaya gittik. Ada halkı; kente ulaşımda karşılaştıkları sorunlarla boğuştuklarını, zaruri ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını, bilhassa acil durumlarda sağlık hizmeti almakta zorluk çektiklerini anlattılar… Ben onlara; Yol yapılırsa, Gölün doğal dengesinin bozulacağını, Gölün su sirkülasyonunun sağlanamayacağını, ekolojik yönüyle de Ekosistemin bozulacağını anlattım. Ama Ada halkı, çok kararlıydı ve toplumsal bir demokratik baskı kurma eğilimindeydi. Yanımda da Ahmet ÇELİK vardı, Ahmet’e dönerek; “Sen ne diyorsun?” dedim. O da; “…Efendim, bu konuda bir fizibilite etüdü yapmak lâzım” dedi.
…Ve Ada halkına şunu dedim; Benden haber bekleyin… Bir aya kalmadan Belediye başkanını aradım. İbrahim, çalışkan bir insandı, Ada yolunu tamamlamasını istedim.”
***
…Evet, ADA YOLU ile ilgili böyle bir anekdotu bu kitap kritiğinde yer vermek, TARHAN için tarihsel bir sorumluluğu yerine getirmek olacaktı. Ve de tarihe de EKOLOJİ / LİMNOLOJİ bilimine de siyaset bilimine de katkıda bulunmuş oluyorduk…
DEVAM EDECEK…