TOROS’LARIN YÖRÜK KÜLTÜRÜNDEN ANAMAS ÇAYIR YAYLASINA…
Zeki TARHAN – ANKARA
Bu yazı dizimizde; Antalya’nın Serik ilçesinden Eğirdir’in Anamas ÇAYIR YAYLASI’na deve kervanı ve Kara Koyunlarıyla göç eden KARAKOYUNLU AŞİRETİ’ nden yola çıkarak, TOROS KÜLTÜRÜ’nü ele alacak, ve oradan AKPINAR’a yönelip MUSTAN’ın YÖRÜK ÇADIRI ile Hasan SAKARYA’nın Akpınar’daki otantik ahşap Evi’nin, Prostanna / Sivri / ve Oluklacı üçgeninde nasıl bir TROYKA oluşumuna yol açtığını irdelerken, bu bağlamda AKPINAR’ın nasıl bir çekim merkezi olduğunun DERİN ANALİZİ ni yapacağız…
Hadi başlayalım…
***
Rahmetli babam, PTT memuruydu ve kadro unvanı “PTT Atlı Müvezzi” idi. Çok sevimli bir beyaz atımız vardı. Köylere ulaşım sağlayan henüz motorlu araçlar yoktu. Eğirdir’in kırsal yerleşimlerindeki üretici kesim, ürünlerini Eğirdir’in ilçe pazarı ya da Pınarpazarına at ya da eşekle getirir pazarlardı…
Çocukken, babamdan yayla ve köy anılarını dinlerdim… En çok da Yörük Çadırlarını ve Yörük yaşamını merak ederdim… Babam da beni kırmaz, at sırtında köylere ve yaylalara götürürdü…
***
Anamas Çayır Yaylasına, Yakaavşar sırtlarından çıkardık… Babam, konaklayacağı Yörük Çadırlarını önceden belirlerdi… Bakın TDK, “Yörük” ve “Yörük Çadırı”nı nasıl tanımlıyordu; Yörük: Hayvancılıkla geçinen, genellikle Toroslar da yaşayan göçebe Türk oymağı, Türkmen. Yörük Çadırı: Yörüklerin iyi korunmuş, kıldan yapılmış, büyük ve geniş çadırı, çatma.
Yörük Çadırları, gerçekten büyük ve çok geniş çadırlardı. Yörük çadırlarında ORTA DİREK çok önemliydi. Bu büyük ve geniş çadırı orta direk tutardı. Özal döneminde, siyasi literatüre kazandırılan bu söylem, kimi zaman orta sınıf, hatta küçük burjuva olarak da nitelendirilirdi. Bugün, toplumsal kesimler açısından bakıldığında; orta sınıfın telaffuz bile edilmediğini görüyoruz… Ne zaman ki ORTA DİREK dense, ilk aklıma gelen şey; Yörük Çadırının orta direği aklıma gelir…
***
DEVAM EDECEK…