“EĞİRDİR’E DAİR” KİTAP KRİTİĞİ…
Zeki TARHAN – ANKARA
Altıncı Bölüm – 2
Eğirdir’in Türkiye genelinde, “ Türkiye’nin Meyve Bahçesi” ya da Elmanın Başkenti konumuna vurgu yapılırken, altının kalın harflerle çizilmesi gereken bir saptama, bakın nasıl ifade ediliyor; “…Coğrafi desenin şekillendirdiği tüm havza, bir anlamda EĞİRDİR olmaktadır.” Eğirdir Gölü’nün su ürünleri üretimi ve pazarlamasının da, meyve üretimi ve pazarlamasına paralel olarak, bu olgunun arka palanındaki etkenin, “Göl ve Göle bağlı zengin yeraltı ve yerüstü su varlığı” görüşü hakim görüş olarak ortaya çıkıyor… Turizm bağlamında da; turizmin kaynak değerleri bakımından, birçok destinasyon merkezinin varlığıyla, yerli / yabancı turistin adeta cazibe merkezi olduğu vurgusu yapılıyor…
***
Eğirdir’in ekonomik yapısının tarihsel gelişim ve dönüşümü,“dört patika” üzerinde değerlendiriliyor… Bunlar; tarihi bir idari merkez olması / ticaret yolunun üzerinde bulunması / balıkçılığa ve tarıma elverişli olması / Turizm Merkezi olması.
Eğirdir’in 4000 yıllık bir tarihi vardı ve antik dönemden bu yana, ticaret yolları üzerinde bulunması, kenti hep stratejik ve gözde bir yerleşim yeri konumuna getirdiği dillendirilirken, ekonomik anlamda da bölgenin önemli bir merkezi ve geçiş noktası olduğu vurgusu yapılıyor… Bugün, Antalya megapolünün arka bahçesi olarak görülen Eğirdir kentinin, Selçuklu döneminde Mısır ile ticaret ilişkileri olan Antalya limanından Anadolu’ya geçiş güzergahı üzerinde yer almasının da önemine ve Kervansarayın varlığına dikkat çekilirken, Hamidoğulları beyliğinin, Uluborlu’dan sonraki ikinci merkezi olduğunun da altı çiziliyor… Gerek, bir ara kenti hakimiyeti altında tutan Karamanoğulları’nın, Eğirdir’de Moğol İmparatoru Timur adına SİKKE bastırması ve gerekse Hamitoğulları yönetimi döneminde kentte para basılması, “Eğirdir’in önemli bir ekonomik merkez olduğu” görüşüne yer veriliyor… Osmanlı Devleti döneminde Eğirdir’in eski ihtişamlı dönemini geride bıraktığına dikkat çekilirken, Konya ve Isparta vilayetleri arasında, ticaret yolu üzerinde önemli bir merkez olma özelliğini sürdürdüğünün de altı çiziliyor…
***
Önemli bir saptamanın da üzerinde önemle durulması gerektiğine inanıyoruz ve de altını çiziyoruz: “…EĞİRDİR DUAL BİR ÖZELLİK TAŞIMAKTADIR: Hem kendisi yörenin bir pazarıdır, hem de pazarlar arası bir düğüm noktasıdır. Nitekim Selçuklu’ da bariz olan bu düğüm niteliği, Osmanlı’ nın son döneminde ulaştırma ağına erken dahil olması ile kendini göstermiştir. Eğirdir Anadolu DEMİRYOLU AĞI’na Isparta vilayetinden bile önce, 1911 yılında bağlanmıştır.”
DEVAM EDECEK…