ÇAYBAŞI'NIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ...
Dr. Önder YİĞİTBAŞI'yı kutluyorum... Tam da BOĞAZOVA'nın orta göbeğinden, bizleri çocukluğumuza / gençliğimize götürüp, zaman tünelinde sörf yaptırıyor...
***
...Evet evet aynen öyle... Hem de; kitabın ortasından gözümüzün önüne getiriyor "ÇAYBAŞI"nı... Gazetedeki köşemin adı da "ÇAYBAŞI" idi.
***
Emme / basma tulumbadan su içmek ne kadar da hoşumuza giderdi... Yazlık sinema; akşamların vazgeçilmeziydi...
***
Üzüm bağlarımızdan, elma bahçelerine dönüşüm; "Tarımsal Devrim" olarak algılansa ve de görülse de, bunun zamanla "vahşi kapitalizm" in, ayak sesleri olduğu görülecekti...
***
Göktaş (=Bakır sülfat) ve toz kükürtle yetinirdik üzüm bağlarımız varken. Sabah kalktığımızda; üzerine kırağı düşmüş üzüm salkımlarını koparır, yanında bir de domatesle peynir eşlik edince, doyumsuz bir damak tadının zevkine varırdık...
***
Vahşi kapitalizmin ayak sesleri, tüm BOĞAZOVA'yı kaplayınca, verimli tarım arazilerimiz pestisitle zehirlendi, gölümüz kirlendi... Zehirlenen tarım arazilerimizi. ÇATAK projeleri de kurtaramadı!!!
***
Dr. YİĞİTBAŞI'yı tekrar kutluyorum. "ÇAYBAŞI" tablosu, TARHAN'a bir köşe yazısı yazdırmasına esin kaynağı oldu. WhatsApp gurubunun da simgesi / profil resmine dönüşmesi de çok isabetli olmuş... İyi ki varsın sevgili doktorum.