ESÜF’Ü SADECE 1 KİŞİNİN TERCİH ETMESİ
TEPKİLERE YOL AÇTI...
Süleyman
Demirel Üniversitesi'nin (SDÜ) dört yıllık lisans eğitimi veren Eğirdir Su
Ürünleri Fakültesi, 2013 yerleştirme sonuçlarında yine istenileni veremedi.
ÖSYM'nin
merkezi yerleştirme ile öğrenci alan lisans programları tablosuna göre, 26
kontenjanın ayrıldığı MF-2 puanına göre öğrenci alan bölümü sadece bir aday
tercih etmesi tepkilere yol açtı.
Eğirdir
Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Eski Müdürü Sedat Karakoyun konu ile ilgili
olarak şunları söyledi: "Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın politika
üretememesi Su Ürünleri Mühendisliğinin tercih edilmemesinde önemli bir etken.
Türkiye bugün su ürünleri yetişmesine imkan tanıyan alanları bakımından tarım
alanlarına neredeyse yakın orman alanlarından daha fazla alana sahip.
Türkiye'de denize sınırı olan 27 il var. Yani Türkiye'de her üç şehirden
birinin denize kıyısı var. Bu potansiyele rağmen kaldı ki iç su kaynakları
bakımından zengin bir ülkeyiz. Türkiye, iki milyon hektara yaklaşan göl ve
baraj gölleriyle önemli bir potansiyele sahiptir.
Peki
bu duruma nasıl gelindi? Bunun birkaç bileşeni var. Bunlardan biri 35 yıldır
hizmet verdiğim Tarım Bakanlığı'nın politikasızlığıdır. Oysa en kötü politika
politikasızlıktan iyidir. Tarım Bakanlığı Su ürünleri ile ilgili iş ve
işlemleri ziraat mühendisleri ve veteriner hekimlere yaptırmaktadır.
Dolayısıyla ziraat mühendisi ve veteriner hekimlere göre Tarım Bakanlığı'na her
yıl yok denecek sayıda su ürünleri mühendisi alınıyor."
Eğirdir
Su Ürünleri Mühendisliği Dekanının burs açıklamasını talihsizlik olarak
nitelendiren Karakoyun, sözlerini şöyle sürdürdü: "Böyle bir şey yok. Siz
promosyonla üniversiteye öğrenci çekemezsiniz. Bu çok yanlış bir politika.
Bunun sınırı yok. Bir başka fakülte çıkacak 500 lira vereceğim derse ne olacak.
Kaldı ki verilen para önemli bir miktar değil. Yani 10 ay üzerinden 4 yılda 8
bin liraya tekabül eden bir para. Öğrenci o parayı mezun olduktan sonra iki ay
içinde kazanma derdinde. Kendine özgüveni olan 'Ben mezun olduğumda kendi
çiftliğimi kurabileyim', 'Kendi ürünümü pazarlayayım', hatta 'Holding olayım'
diyen bir öğrenci yetiştirilemiyor ne yazık ki. YÖK'ün bu fakültelerle ilgili
sayıyı mutlaka sınırlaması lazım. Göller bölgesinde siz bu işten
vazgeçemezsiniz. Eğirdir Göller Bölgesi'nin tam merkezindedir. Bir Göller
Bölgesi de GAP'la oluşmuştur. Başta Atatürk Barajı ve etraftaki baraj
gölleriyle. Dolayısıyla bu promosyonla olacak iş değildir."
Araştırma
Enstitüsü Müdürlüğü'nün bir proje üzerinde çalıştığını ifade eden Karakoyun,
şunları söyledi: "İç sularımızda balık yetiştiriciliğini araştırdık.
Araştırmadan elde edilen iddialı sonuçların Türkiye'de uygulamaya geçmesiyle
birlikte bugün barajlarımızda sadece 60 bin ton alabalık yetişmektedir. Biz 100
bin ton üzerinde alabalık üretimiyle AB ülkeleri arasında birinci sıraya
yerleştik. Demek ki potansiyeli harekete geçirmek, yeni türler yeni
yetiştiricilik modelleriyle Türkiye'yi tanıştırmak lazım. Yapılan
araştırmaların ülkeye uyumlu olması lazım. Uygulama alanı büyük olması lazım.
Ekonomiye de doğrudan yansıması lazım. Araştırma önceliklerin de bunlar göz
önünde bulundurulursa Türkiye bu potansiyeli çok çabuk harekete geçirir ve
istihdamı rahat sağlar. Su ürünleri de öğrenci sıkıntısı çekmez. Öyle 'Sana 200
lira vereceğim, gel burada oku'. Bunlar kötü şeyler aslında. Bununla öğrenciyi
çekemezsiniz. Talihsiz bir açıklamadır. Belki de tercih edilmemesinin sebebi
budur."
Türkiye'de
mutlaka yeni deniz türlerinin yetiştirilmesi gerektiğine işaret eden Karakoyun,
Türkiye'de sadece barajlarda 60 bin ton alabalık yetiştirildiğini vurguladı.
Türkiye'nin 100 bin ton üzerindeki alabalık üretimiyle Avrupa Birliği ülkeleri
arasında birinci sırada yer aldığına dikkati Çeken Karakoyun, "Potansiyeli
harekete geçirmek, yeni türler yeni yetiştiricilik modelleriyle Türkiye'yi
tanıştırmak lazım. Bunun ekonomiye de doğrudan yansıması lazım. Bu potansiyeli
çok çabuk harekete geçirir ve istihdamı rahat sağlar. Su ürünleri fakülteleri
de öğrenci sıkıntısı çekmez" dedi.
Öte
yandan Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Öğretim görevlisi bilim adamı, Eğirdir
sevdalısı Doç. Dr. Erol Kesici de “ESÜF
Eğirdir’de ilçede olduğu için öğrenci gelmiyor diye sıkça söylenildi.
Adeta tercih edilmemesinin tek nedeni
ESUF Eğirdir de olması denildi. Okul Isparta’ya taşındı üstelik tercih edene
karşılıksız para verileceği söylendi, ama gelinen nokta çok üzücü, acaba neden
tercih edilmiyor ESÜF çok iyi analiz edilmeli” dedi.