ESÜF'Ü SADECE 1 KİŞİNİN TERCİH ETMESİ TEPKİLERE YOL AÇTI...

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,ESÜF'Ü SADECE 1 KİŞİNİN TERCİH ETMESİ TEPKİLERE YOL AÇTI...
Haberin Tarihi: 31.7.2013 09:58:00 - Okunma Sayısı:2302 defa okundu.

Süleyman Demirel Üniversitesi'nin (SDÜ) dört yıllık lisans eğitimi veren Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi, 2013 yerleştirme sonuçlarında yine istenileni veremedi.

ESÜF’Ü SADECE 1 KİŞİNİN TERCİH ETMESİ TEPKİLERE YOL AÇTI...

 

            Süleyman Demirel Üniversitesi'nin (SDÜ) dört yıllık lisans eğitimi veren Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi, 2013 yerleştirme sonuçlarında yine istenileni veremedi.

            ÖSYM'nin merkezi yerleştirme ile öğrenci alan lisans programları tablosuna göre, 26 kontenjanın ayrıldığı MF-2 puanına göre öğrenci alan bölümü sadece bir aday tercih etmesi tepkilere  yol açtı.

            Eğirdir Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Eski Müdürü Sedat Karakoyun konu ile ilgili olarak şunları söyledi: "Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın politika üretememesi Su Ürünleri Mühendisliğinin tercih edilmemesinde önemli bir etken. Türkiye bugün su ürünleri yetişmesine imkan tanıyan alanları bakımından tarım alanlarına neredeyse yakın orman alanlarından daha fazla alana sahip. Türkiye'de denize sınırı olan 27 il var. Yani Türkiye'de her üç şehirden birinin denize kıyısı var. Bu potansiyele rağmen kaldı ki iç su kaynakları bakımından zengin bir ülkeyiz. Türkiye, iki milyon hektara yaklaşan göl ve baraj gölleriyle önemli bir potansiyele sahiptir.

            Peki bu duruma nasıl gelindi? Bunun birkaç bileşeni var. Bunlardan biri 35 yıldır hizmet verdiğim Tarım Bakanlığı'nın politikasızlığıdır. Oysa en kötü politika politikasızlıktan iyidir. Tarım Bakanlığı Su ürünleri ile ilgili iş ve işlemleri ziraat mühendisleri ve veteriner hekimlere yaptırmaktadır. Dolayısıyla ziraat mühendisi ve veteriner hekimlere göre Tarım Bakanlığı'na her yıl yok denecek sayıda su ürünleri mühendisi alınıyor."

            Eğirdir Su Ürünleri Mühendisliği Dekanının burs açıklamasını talihsizlik olarak nitelendiren Karakoyun, sözlerini şöyle sürdürdü: "Böyle bir şey yok. Siz promosyonla üniversiteye öğrenci çekemezsiniz. Bu çok yanlış bir politika. Bunun sınırı yok. Bir başka fakülte çıkacak 500 lira vereceğim derse ne olacak. Kaldı ki verilen para önemli bir miktar değil. Yani 10 ay üzerinden 4 yılda 8 bin liraya tekabül eden bir para. Öğrenci o parayı mezun olduktan sonra iki ay içinde kazanma derdinde. Kendine özgüveni olan 'Ben mezun olduğumda kendi çiftliğimi kurabileyim', 'Kendi ürünümü pazarlayayım', hatta 'Holding olayım' diyen bir öğrenci yetiştirilemiyor ne yazık ki. YÖK'ün bu fakültelerle ilgili sayıyı mutlaka sınırlaması lazım. Göller bölgesinde siz bu işten vazgeçemezsiniz. Eğirdir Göller Bölgesi'nin tam merkezindedir. Bir Göller Bölgesi de GAP'la oluşmuştur. Başta Atatürk Barajı ve etraftaki baraj gölleriyle. Dolayısıyla bu promosyonla olacak iş değildir."

            Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'nün bir proje üzerinde çalıştığını ifade eden Karakoyun, şunları söyledi: "İç sularımızda balık yetiştiriciliğini araştırdık. Araştırmadan elde edilen iddialı sonuçların Türkiye'de uygulamaya geçmesiyle birlikte bugün barajlarımızda sadece 60 bin ton alabalık yetişmektedir. Biz 100 bin ton üzerinde alabalık üretimiyle AB ülkeleri arasında birinci sıraya yerleştik. Demek ki potansiyeli harekete geçirmek, yeni türler yeni yetiştiricilik modelleriyle Türkiye'yi tanıştırmak lazım. Yapılan araştırmaların ülkeye uyumlu olması lazım. Uygulama alanı büyük olması lazım. Ekonomiye de doğrudan yansıması lazım. Araştırma önceliklerin de bunlar göz önünde bulundurulursa Türkiye bu potansiyeli çok çabuk harekete geçirir ve istihdamı rahat sağlar. Su ürünleri de öğrenci sıkıntısı çekmez. Öyle 'Sana 200 lira vereceğim, gel burada oku'. Bunlar kötü şeyler aslında. Bununla öğrenciyi çekemezsiniz. Talihsiz bir açıklamadır. Belki de tercih edilmemesinin sebebi budur." 

            Türkiye'de mutlaka yeni deniz türlerinin yetiştirilmesi gerektiğine işaret eden Karakoyun, Türkiye'de sadece barajlarda 60 bin ton alabalık yetiştirildiğini vurguladı. Türkiye'nin 100 bin ton üzerindeki alabalık üretimiyle Avrupa Birliği ülkeleri arasında birinci sırada yer aldığına dikkati Çeken Karakoyun, "Potansiyeli harekete geçirmek, yeni türler yeni yetiştiricilik modelleriyle Türkiye'yi tanıştırmak lazım. Bunun ekonomiye de doğrudan yansıması lazım. Bu potansiyeli çok çabuk harekete geçirir ve istihdamı rahat sağlar. Su ürünleri fakülteleri de öğrenci sıkıntısı çekmez" dedi.

            Öte yandan Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Öğretim görevlisi bilim adamı, Eğirdir sevdalısı  Doç. Dr. Erol Kesici de “ESÜF Eğirdir’de ilçede olduğu için öğrenci gelmiyor diye sıkça söylenildi. Adeta  tercih edilmemesinin tek nedeni ESUF Eğirdir de olması denildi. Okul Isparta’ya taşındı üstelik tercih edene karşılıksız para verileceği söylendi, ama gelinen nokta çok üzücü, acaba neden tercih edilmiyor ESÜF çok iyi analiz edilmeli” dedi.

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap