EĞİRDİR GÖL HAVZASI, PESTİSİTLE
MÜCADELENİN NERESİNDE?!!!
Zeki TARHAN – ANKARA
DOKUZUNCU BÖLÜM
Yazı dizimizin bu bölümünde; irdelemekte olduğumuz bilimsel araştırmada kullanılan PESTİSİT’lerin bazı özellikleri ile Tarım ilaçlarının BALIK’lara etkilerini ele alacağız…
SUPRACİDE : Bu organik Fosforlunun İNSEKTİSİT özelliği, 1965’te keşfedilmiştir. 1966 yılında da, J.R. Geigy tarafından üretimine başlanmıştır. Fiziksel olarak aktif maddesi renksiz ve kristal şeklindedir. Aseton, Benzen ve Metanol’ de kolayca çözünebilir. SUPRACİDE, Lepidopterous Larvalarına karşı kullanılabilen ve sistemik olmayan bir İNSEKTİSİT‘tir. Yaprağa nüfus edebilmesi, bu PESTİSİT’in yaprak kıvrılmasına karşı kullanılmasına imkan vermektedir. Bitkilerde süratle metabolize edilir. Ancak; ELMA AĞAÇLARINA UYGULANDIKTAN İKİ HAFTA SONRA BİLE %75’i kalmaktadır.
***
CAPTAN : Bir FUNGİSİT olan CAPTAN bileşiğin Uluslar arası Standart Birliği (ISO) tarafından tavsiye edilen adı CAPTAN’dır. Fungisit özelliği, ilk olarak 1950’li yıllarda tanımlanmıştır. Ticari olarak; keskin kokulu, sarı, şekilsiz katı halde %93’den %95’e kadar değişen saflıkta bir Pestisit’tir. Oda sıcaklığında su içinde 0.5 ppm’den az çözünebilirken, petrol yağlarında çözünemez. BU PESTİSİT; YAPRAKLARI KORUMAK AMACIYLA KULLANILAN BİR FUNGİSİT’tir. Fitotoksit değildir. Deride iritasyona sebep olabilir.
***
KELTHANE: Bir AKARİSİT olan KELTHANE bileşiğin Uluslar arası Standart Birliği (ISO) tarafından önerilen adı DİCOFOL’dur. Saf maddesi, Beyaz renkli ve katıdır. Ticari olarak kahverengi viskoz yağ halindedir. Yaklaşık %80 saflıktaki bu madde pratik olarak suda çözünmez. Çoğunlukla aliphatic ve aromatic çözücülerde çözünebilir.
***
TARIM İLAÇLARININ BALIKLARA ETKİLERİ:
Değişik amaçlarla hedef organizmalara karşı kullanılan PESTİSİT’ler; DAHA ÇOK SU ALANLARINDA VE BU ALANLARA YAKIN BÖLGELERDE UYGULANDIĞINDA, SU CANLILARINA DEĞİŞİK ŞEKİLLERDE ETKİ ETMEKTE VE SUDAKİ EKOLOJİK DENGEYİ BOZMAKTADIR!!!
Pestisitler, SU EKOSİSTEMİNE değişik yollarla da geçebilirler… Bu geçiş; Pestisit bulunan kapların su kaynaklarında yıkanmasıyla, sularda bulunması istenmeyen bitki ve hayvanlarla yapılan mücadele ilaçlarının, doğrudan su ortamına tatbik edilmesiyle, ilaç artıklarının sulara dökülmesiyle veya ilaç tatbik alanlarına yapılan püskürtme ile, ilaçlarla kirlenmiş atmosferden PESTİSİT zerrelerinin çökelmesiyle, ilaç tatbik alanlarına gelen sulama ve drenaj sularıyla, İLAÇ ARTIKLARININ TOPRAKTA SÜZÜLMESİYLE VEYA TOPRAĞIN YAĞMUR SULARIYLA YIKANMASIYLA, YADA KALINTILARIN SU EKOSİSTEMİNE SÜRÜKLENMESİYLE, DOLAYLI OLARAK GERÇEKLEŞMEKTEDİR!!!
***
Sulara çeşitli yollarla karışan düşük yoğunluktaki birçok PESTİSİT KALINTISI’ndan, BALIKLARIN OLUMSUZ ŞEKİLDE ETKİLENDİKLERİ VE DAVRANIŞLARINDA FARKLILIKLAR MEYDANA GELDİĞİ ANLAŞILMIŞTIR. ÖLDÜRÜCÜ OLMAYAN DOZLARIN HAYATİ ORGANLARDA BAZI PATOLOJİK SEMPTOMLAR MEYDANA GETİRDİĞİ GÖRÜLMÜŞTÜR!!!
***
NOT :
Yazı dizimizin yarın yayınlayacağımız (10)’ nuncu bölümünde; Tatlı su kaynaklarında (=Tatlı su Gölleri ) Ekonomik değeri olmayan Balıkların ortadan kaldırılması amacıyla, (= Otçul balıklar, Karnivor /Etçil Balıklar için besin maddesi olabiliyor.) Pestisit kullanımı konusu da irdelenecek…