EKO – BİR’İ ANLAMAK…
Zeki TARHAN – ANKARA
EKO – BİR (=Eğirdir ve Kovada Gölü Çevre ve Koruma Birliği) Müdürü Süleyman CAN, Eğirdir Gölü su seviyesi ile ilgili olarak bu satırların yazarına şöyle diyordu: “…Geçen yıla göre gölümüzün su seviyesi 50 – 55 cm. daha düşük gözüküyor. Mevcut karların erimesi ve taban sularının doğması / çoğalması ile birlikte, Nisan ortaları ile Mayıs başlarına kadar yağışların devam edeceği bekleniyor… Mayıs ayı itibariyle, geçen yılki en yüksek göl kotu olan 915. 88 metre seviyeyi yakalayıp geçeceğimizi umut ediyoruz…”
***
…Evet, 16 Ekim 2021’de MAREM’in ev sahipliğinde yapılan “EĞİRDİR GÖLÜ VE TARIMSAL SULAMA” konulu bilimsel ÇALIŞTAY’dan bugüne 3.5 ay geçmiş bulunuyor. Sözünü ettiğimiz ÇALIŞTAY’dan beklentiler oldukça fazlaydı… Her iki Üniversitemizin konusunda uzman bilim insanlarımız, Bakanlığın merkez ve taşra örgütünden yetkili kişilerin, siyasilerimizin, gölden yararlananların ve Eğirdir Gölüne gönül verenlerin ortak beklentileri; ÇALIŞTAY SONUÇ BİLDİRGESİ’ ndeki çözüm odaklı önerilerin vakit geçirilmeden hayata geçirilmesiydi.
***
Çalıştaydan sonra kışa girildi, yıl bitti… 2022’nin şubatında “KAR KURAKLIĞI”na son denildi ve Göl buz tuttu. Yüzler gülüyordu… Ama “KAR” başka bir şey yaptı; Isparta’yı dört gün karanlıkta bıraktı…
***
Bahar yaklaşıyordu… Göl havzasında tarımla uğraşanlar, bu yılın tarımsal sulamadaki kısıntılı sulamayı düşünürken, elma bahçelerinde eriyen karlarla birlikte, ağaçlar suların içinde yüzüyor, bahçelere sel basmış manzaralar yansıyordu…
***
Eğirdir Gölü için; “Yedi kocalı Hürmüz” dense de, Göl Havzasındaki 81 yerleşim biriminde yaşayan insanlar, Eğirdir Gölü’nün sahibinin DSİ olduğuna inanıyor ve böyle algılıyordu… Sulama Birliklerinin başlarında, DSİ’nin atadığı yada görevlendirdiği birer müdür vardı. Bu idareciler, geçtiğimiz sulama sezonunda gerekli denetimleri yapmışlar mıydı?!!! Bizim bildiğimiz; kısıtlı sulama sezonunda sıkı bir denetime tabi tutulacakları yönündeydi. Ama görünen manzara aynen şöyleydi; ağaçlar, eş zamanlı VAHŞİ SULAMA ve DAMLA SULAMA ile sulanıyordu!!!
***
Yukarıda sözünü ettiğimiz ÇALIŞTAY’da; DSİ’nin en yetkili ağızlarından kayıt dışı / kaçak derin sondaj kuyularına hoşgörü ile bakmak zorunda kaldıklarını açıkça ifade ettiler. Aynı açık sözlülüğü KOP (=Konya Ovası Projesi) İdaresinde de görüyorduk…
***
EKO – BİR’in idare merkezi Eğirdir. SAREM’ in de öyle. Su Ürünleri Fakültemize ne diyeceksiniz?!!! Fakültemizin kuruluş yeri Eğirdir. Adı da Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi?!!! Ama, Isparta’da!!!
Su Ürünleri Akademik Camiasında, Türkiye’deki bütün Su Ürünleri Fakültelerine hoca yetiştiren, profesör yetiştiren hocaların hocası Prof. Dr. Doğan ATAY hocamızın kuruluş yerini EĞİRDİR olarak saptayıp, bunu siyasi erke kabul ettiren bir bilim insanı hemşerimiz olarak O’nu çok üzdük. “Gölün kıyısında olan Su Ürünleri Fakültesi, nasıl olur da Isparta’ya götürülür?!!!” diye, çok ama çok üzülüyordu!!!
***
Burada, EKO –BİR’i taktir etmek gerekiyor… Gerek SAREM’le, gerekse de her iki Üniversitemizle de eşgüdüm içerisinde ortaklaşa projeler ve çalışmalar içerisinde görüyoruz… BİRLİK’in kısıtlı bütçe olanaklarıyla, gerek balık havuzları yapımına ve gerekse projelere sağladığı maddi desteklerle varlığını göstermektedir… Arıtma Tesisleri için yaptığı katkılar da ıskalanamaz elbette. Keşke ileri ARITMALAR için EKO –BİR’in EĞİRDİR GÖLÜ’nün korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması için, daha yüksek oranlarda bütçe imkânlarına kavuşturulsa. Hatta; EKO – BİR, SAREM’e bir “LİMNOLOJİ ARAŞTIRMA MERKEZİ” kazandırsa, evet evet, niçin olmasın?!!!