ORD. PROF. DR. CURT KOSSWIG VE GÖLÜMÜZÜN YOK OLAN BALIKLARI!!!
Zeki TARHAN - ANKARA
Rüyalarını Türkçe gören bir Alman bilim adamıdır Ord. Prof. Dr. CURT KOSSWIG. 1955 yılında Eğirdir Gölüne SUDAK balığı aşılamasından bir süre sonra, Eğirdir Gölünün doğal balığı ve tüm Eğirdir halkının hayvansal protein kaynağı olan, “ATIVE ÇEKİVE GAVİNNE!!!” mottosuyla dillere pelesenk olan, literatüre “EĞİRDİR YAĞ BALIĞI” olarak geçen KAVİNNE balığımız yok olmuştur.
Sadece KAVİNNE mi? Salamura balığımız SİRAZ ya da yerel adlandırmalarla (= kurma balık / tuzlu balık), çocukluğumuzun damak zevkinde baş tacı ettiğimiz bir yemek kültürümüzdü.
***
1955 yılında, başta Eğirdir ve Beyşehir gölleri olmak üzere, bazı doğal göl ve barajların daha ekonomik olması düşüncesiyle CURT KOSSWIG tarafından SUDAK aşılanarak, iç sularımız daha verimli / prodüktif hale getirilmişti. Göllerimizde kısa sürede çoğalarak hızlı bir popülasyona ulaşan SUDAK, gölümüzün hakim türü olmuştu artık.
Ama, madalyonun bir de öteki yüzü vardı. SUDAK’ ın doğurduğu kötü sonuçlar!!! Ekoloji ve Limnolojide bilinen bir şey vardı, neydi o? Şuydu; “Eninde sonunda bu herbivorlar (=otla beslenenler), karnivorlara (=etle beslenenler) av olurlar…
…Ve Eğirdir gölündeki otçul balık türlerinin SUDAK tarafından tüketilmesi sonucu, gıda zincirinde bir kopukluk meydana gelmiş, son tahlilde DOĞANIN DENGESİ / EKOLOJİK DENGE bozulmuştur. Su ürünlerindeki etobur / otobur dengesi de, ta başından CURT KOSSWIG tarafından düşünülmediği için, SUDAK balığının (=Alman Levreği / Dişli balık / Canavar balık) Eğirdir gölüne aşılanmadan önce, gölde 10 balık türü yaşarken, 90’ların başında 3 türe kadar düşmüş olması, bu acı gerçeği de gözler önüne seriyordu…
***
Bugün, bu gerçekle yüzleşmek zorundaydık. Vahşi kapitalizmin çirkin yüzüydü bu!!! Kâr maksimizasyonu ve çok kazanmak!!! Daha çok kazanma hırsını perdeleyen, doğal dengeyi ıskalayıp, olaya bu açıdan bakılmasını engelleyen, gözlerimize takılan birer at gözlüğü idi bu yaşanan olgu!!!