HOBANOĞLU SON NOKTAYI KOYDU
VE EĞİRDİR GÖLÜ İLE İLGİLİ ALARM ZİLİNE BASTI!!!
Zeki TARHAN – ANKARA
HOBANOĞLU, Eğirdir gölü’nün kuruma / yok olma sürecinde “ALARM ZİLİ” ne bastı!!! Kimi okuyucularımız şöyle düşünebilir; “ Hobanoğlu, niçin bugüne kadar sustu?” Sosyal medyada paylaşımını okuduktan sonra, kendisiyle konuştum ve şunu dedim: “…” Yaa Mustafa, iyi güzel yazmışsın da, bugüne dek niye konuşmadın, niye yazıp / çizmedin? Assolistler, sahneye en son çıkarlar? Bunu mu düşündün?” Aldığım yanıt şu oldu:
“…Herkes bir konuşsun bakalım, yazsın / çizsin, eteklerindeki taşı döksünler, ben de elbette konuşurum diye düşündüm.”
***
…Ve HOBANOĞLU, sonunda TARHAN’a konuştu… Hobanoğlu; bir zamanların Eğirdir’ in de “Bir Bilen” olarak anılırdı. Ve HOBANOĞLU; iş aleminin başarılı ihracatçısı, ülkemizin makro ekonomik dengelerine katkı sağlayan ve yerel siyasi aktörlerimizden biriydi.
Bütün Eğirdir’liler, şu söylemi iyi bilirler: “Hobanoğlu’nun kayığı kadar büyük.” Ve Eğirdir gölünü, günümüzde en iyi bilenlerin başında geliyordu bu isim. Verdiği mesaj, çok net ve açıktı:
- Ey siyasiler!!! Oy kaygısıyla, bürokrasideki karar vericilere baskı yapmayın.
- Göletlere son verin.
- Vahşi sulamanın önüne geçin.
Hobanoğlu, bu üç noktaya dikkat çekerken, küresel iklim değişikliğini de ıskalamıyor elbette. Ekim başlarında, ISVAK’ ın Eğirdir’de düzenleyeceği; “EĞİRDİR GÖLÜ VE TARIMSAL SULAMA” konulu AÇIK OTURUM’da gölle ilgili önemli açıklamalarını da dinlemiş olacağız…
***
HOBANOĞLU, Eğirdir gölünün çok başlılık konusundaki sorusunu, bakın nasıl yanıtlıyordu:
“Eğirdir Gölü; 7 kocalı da olsa, 17 kocalı da olsa, EĞİRDİR GÖLÜ’NÜN SAHİBİ DSİ’dir!!! Bu böyle biline.”
…Ve Hobanoğlu, atalarının geçmişte EĞİRDİR GÖLü’ne yaptığı hizmetleri, bakın nasıl dillendiriyordu:
“…Bugüne kadar HOBANOĞLU ailesi olarak, Kurtuluş Savaşından başlayıp bugüne kadar, Gölde ne gibi bir ihtiyaç duyulmuş, o ihtiyaç dedem ve babam tarafından giderilmiştir. Örneğin; Göle askeri uçak düşmüş, Trenle cephane gelmiş, Kumdanlı’ya cephane çekilmiş Afyon cephesine taşınmak için… Afyon cephesinden yaralı askerler gelmiş, Yeşilada’mıza Hastaneye taşınmış… Gölün suyu taşmış, BOĞAZOVA’ya sel basmış, yine babam Halil HOBAN, Celal BAYAR / MENDERES ikilisinin, 1950’de iktidara gelmesiyle, Kovada Kanalını açtırıp, Gölün taşmasının önüne geçiyorlar… Böylece; en verimli topraklara sahip BOĞAZOVA’yı sel baskınından kurtarıyorlar… Ve bugünün ELMA MERKEZİ olan BOĞAZOVA oluşuyor.
DEVAM EDECEK…