BİR FİLOZOF'UN "TAŞ"A BAKIŞI...
Zeki TARHAN - ANKARA
Durmuş hoca, makine mühendisi kökenli olmasına rağmen, felsefe ile uğraşıyor ve felsefenin teknoloji ile korelasyonunu felsefi açıdan sorgulayan bir filozof.
***
TDK'nun Türkçe sözlüğünde TAŞ, şöyle tanımlanmış: Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde olarak tanımlarken, Madencilik Terimleri Sözlüğü ise; TAŞ'ı, Kayaç olarak adlandırıyor ve Kayaç'ı şu şekilde tanımlıyor: Yer kabuğunu teşkil eden, herhangi bir şekilde birbirleriyle bağlantılı, büyük kütlesel ve oldukça muntazam, sağlam iç yapısı bulunan, bir veya birkaç mineralin bünyesinde sistemli bir şekilde dağılımı sağlanmış ve her zaman ispatı mümkün olamayan bir bütünlük arz eden oluşum.
KAYAÇ BİLİM ise; Petrografi, Taş bilim olarak ifade ediliyor. TAŞ BİLİM, Jeoloji olarak ta adlandırılıyor...
***
TAŞ, Durmuş hoca için niçin çok önemliydi? 1953'de, Sütçüler'in Bekir ağalar köyünde dünyaya gözlerini açtığı anda, Toros dağlarıyla tanışır... Doğduğu köyde ilkokulu okur... Ve Toros kültürüyle yoğrulur...
Keçiler / Koyunlar...dağlar,ormanlar, vadiler, platolar ve kekik kokulu yaylalar...Ve tabii ki YAZILI KANYON!!! İşte bu coğrafya, küçük Durmuş'un dünyasıydı... Bu dünyasında; yavaş yavaş tabiatla, doğayla barışık, doğa aşığı bir kişilik yeşeriyordu...
***
Dağ ve orman, etle tırnak gibiydi. Ormanı katledebiliyordu insanlar. Ve yangınlar, ormandaki ağaçları kül edebiliyordu... Yanan ormanı, yeniden oluşturabiliyorduk. Ama taş öyle miydi?!!! Yok olan taşı nasıl yerine koyabilecektik?!!!
***
Durmuş hoca, Çandır / Yazılı Kanyon yangınını haber alır almaz Çandır'a yol alırken, yıllar önce SDÜ / Orman Fakültesinin düzenlediği " Korunan Doğal Alanlar" Sempozyumunun son gününde Çandır ve Yazılı Kanyon'a yapılan teknik gezide,Akademik camia ile Çandır halkının, Yazılı Kanyona HES yapılmasına nasıl hep birlikte karşı çıktıklarını, Çandır Muhtarının gerekirse Ankara'ya çıplak yürüyebileceklerini haykıran konuşmasını anımsıyordu...
...Ve son tahlilde, kendisinin HES yapımını nasıl engellediğini. Yazılı kanyonu nasıl kurtardığını...
***
...Evet, ülkemizin en güzel, en kaliteli mermeri Sütçüler'in dağlarından çıkıyordu...TAŞ gidince, yerine gelmiyordu...Ne yazık ki, MERMER OCAKLARI, ÇATAL DAĞI yok edip, ÇATAL DAĞ Çin'e gidiyordu!!! Ve Durmuş hocanın bunu içine sindirmesi de mümkün değildi... Belki de Durmuş hoca'yı, Mermer Ocaklarının ÇATAL DAĞI ortadan kaldırışı Filozof yaptı, kim bilir?!!!