EĞİRDİR İÇİN GÖL VAKTİ
Recep BOZKURT
Eğitimci - Yazar
DEĞERLİ EĞİRDİRSEVERLER…
Ülkemizin en güzel yurt köşelerinden biri olan Eğirdir ve “YEDİ RENKLİ” Eğirdir Gölü'nün geleceğini yakından ilgilendiren sorunların tartışılıp kamuoyu ile paylaşılacağı bu toplantıyı düzenlemenizden dolayı sizleri içtenlikle kutluyor hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Eğirdir Gölü; bugün, ülkemizin ve Doğu Akdeniz’in en önemli su kaynağı ve su ürünleri üretim merkezlerinden biri olması yanında, MİLLİ MÜCADELE gülerinde bu toprakların VATAN yapılmasında çok önemli görevler üstlenen bir işleve de sahiptir.
Yurdumuzun dört bir yandan işgal edilip Yunanlılar'ın da Afyonkarahisar-Çay'a kadar gelerek bütün Batı Anadolu'yu işgal ettiği 1919-1922 yılları arasında, onlarla ve diğer emperyalist devletlerle yaptığımız KURTULUŞ SAVAŞI'nda Eğirdir ve Eğirdir Gölü, BATI CEPHESİ'nin en önemli Lojistik Destek noktalarından biri olmuştur.
Yurdumuzu korumak için yaptığımız bu çok haklı ama çok kanlı savaşlar sırasında Anadolu'nun içlerinden toplanan askeri iaşe ve araç gereçler, Akşehir İstasyonu'na getiriliyor,buradan da Sultan Dağları üzerinden açılan yollarda bin bir güçlükle ilerleyen kağnılarla Gelendost-Höyük İskelesine taşınıyor; Eğirdir Gölü üzerinden Yalvaç-Aşağıkaşıkara İskelesi'ne her gün 200 tona yakın nakliyat ve sevkiyat yapılıyor; oradan da Karakuş Dağları'nın karlı tepeleri aşılarak Batı Cephesi'ne ulaştırılıyordu.
Yine yurt dışından hayati tehlikeler ve güçlüklerle elde edilen askeri araç gereçler, uçaklar, kamyonlar ve bunlara ait benzin ve yedek parçalar Antalya Limanı'na getiriliyor; burada oluşturulan deve ve mekkare kollarıyla Baladız İstasyonu'na taşınıyor; bu istasyonda bekleyen trenlerle Eğirdir Garı etrafında yapılan depolara çekiliyor; buradan da Eğirdir Gölü üzerinde gece gündüz durmadan çalışan Mersin Römorkörü ve kayıklarla Aşağıkaşıkara İskelesi'nden Batı Cephesi'ne ulaştırılıyordu.
Cephede savaşırken yaralanan binlerce yaralı da aynı yoldan Eğirdir-Isparta-Burdur hastanelerine ve yaralı bakım evlerine taşınıyordu.
İşte tam burada ve sizin huzurlarınızda; Batı Cephesi’nin bütün bu Menzil İşleri’ni organize etmek üzere kurulan ve ordumuzun ihtiyaçlarının karşılanmasında büyük payı olan Kahraman Eğirdir Bahriye Müfrezesi'ni, cefakar Eğirdir Gölü balıkçı ve kayıkçılarını ve sırtında cephane taşıyan Eğirdirli kadın ve çocukları minnet ve şükranla anıyorum...
Bütün bunların genç kuşaklar tarafından bilinmesi, kahraman Eğirdirlileri ve Eğirdir Gölü’nün değerini daha da arttıracaktır kanısındayım.
Saygıdeğer Katılımcılar;
Düşmanı yurttan temizlediğimiz Büyük Taarruz’a, “Eğirdir Menzili” ile Can Damarı olan Eğirdir Gölü'ne bu tarihi misyonu nedeniyle de sahip çıkılması gerektiğine inanıyor; Türkiye’nin ve Doğu Akdeniz Havzası’nın en önemli sulak alanlarından biri olan bu güzel gölün korunması ve varlığını sürdürmesi yolundaki mücadeleleri gönülden destekliyor,çalışmalarınızda başarılar diliyorum...