EKO–BİR RAPORUNUN DERİN ANALİZİ
Zeki TARHAN – ANKARA
İKİNCİ BÖLÜM
Yazı dizimizin bu ikinci bölümünde; Eğirdir gölü havzasında açılmış olan izinli / izinsiz (=kaçak ) derin sondaj kuyularının kapatılması, Çatak Projesi, Organik Tarım ve Göl Yönetim Modelinin Derin Analizini yapacağız…
İZİNLİ / İZİNSİZ (=KAÇAK) DERİN SONDAJ KUYULARININ KAPATILMASI
Burdur Gölü’nün kurumasında, izinli / izinsiz bilhassa kaçak olarak açılan derin sondaj kuyularının çok büyük olumsuz etkisi yadsınamazdı. Aynı şekilde Beyşehir Gölü havzasında da izinli / izinsiz açılan derin sondaj kuyuları, Beyşehir gölünü kuruma ve karasallaşma sürecine sokmuştu…
***
Beyşehir Gölü havzasında, 2007 yılında yapılan DSİ’nin envanter çalışmasına göre; 26 bin yasal (=izinli ), 70 bin kaçak (=izinsiz ) toplam 96 bin kaçak derin sondaj kuyusunun olduğu saptanır. Ve bu kuyuların kapatılmamış olması, göl alanının karasallaşmasına yol açmış, göl ekosistemi, giderek kara ekosistemine evrilmiştir… Ve bu süreç devam etmektedir… Bu gözlemlerimizi; Ankara, İstanbul ve Eğirdir’ den katılıp, 22 Ocak 2020’de, Konya KOP yerleşkesinde bir araya gelen EĞİRDİR GÖLÜ HEYETİ’nin, KOP idaresi Başkan ve yönetim kadrosuyla yaptığımız görüşmelerde edinmiştik…
…Ve bugün 117 bin kuyu var Konya’da, %40’ı yüzeysel, %60’ı yer altı suyundan karşılanıyor… Kuyuları kapatmak için yasal düzenleme olmasına rağmen, uygulanmıyordu!!! Acı bir realite olarak KOP, buna mani de olamıyordu!!! EĞİRDİR GÖLÜ HAVZASI’ nda ise; ne kadar izinli, ne kadar izinsiz (=kaçak) derin sondaj kuyusu var bilinmiyordu…
Buradan DSİ 18. Bölge Müdürlüğüne çağrı yapıyoruz: Eğirdir Gölü Havzasında yaptığınız envanter çalışmasında, izinli / izinsiz (=kaçak ) ne kadar derin sondaj kuyuları vardır? Ve bu kuyuların kapatılmasını düşünüyor musunuz? Çünkü; Eğirdir Gölünü kurtarmanın önemli yollarından biridir bu kuyuları kapatmak!!! EKO – BİR Raporu da; bu kuyuların kapatılmasını öngörüyor…
***
ÇATAK PROJESİ
ÇATAK projesinin açılımı; Çevre amaçlı tarımsal arazilerin korunması. Bu projenin ilk uygulaması, 2006 yılında Eğirdir’in BÜYÜK OVA statüsündeki “Tarımsal Sit” olarak adlandırılan BOĞAZOVA’da yapılır… Projenin esası; Tarım arazilerinin korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması… Başka bir anlatımla; Sürdürülebilir Kalkınmanın bir bölümü olarak, Sürdürülebilir TARIM. Sürdürülebilir TARIM; daha az girdi kullanarak yürütülen bir tarım şekli olarak ta tanımlanabiliyor…
Çevreye zarar veren tarımsal girdi kullanımını azaltmak, bu projenin en önemli amacı olarak görülür. Yani; Eğirdir Gölü havzasındabulunan arazilerin, bilinçsiz bir şekilde SULANMA ve aşırı derecede İLAÇLAMA yapılmasını önlemek ve ÇEVRE’yi korumak…
ÇATAK Projesinin uygulamasında; Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı olan ve her yıl kaydını yaptıran çiftçilerin müracaatlarında, TOPRAK ANALİZLERİNİ yaptırmaları halinde, İLAÇ ve GÜBRE faturalarına göre, destekleme yardımı yapılıyor. Üç yıl boyunca da, dekar başına (TL / da) destekleme ödeneği yapılıyor..
EKO – BİR Raporunda; “ÇATAK Projesinin hayata geçirilmesi sağlanmalıdır” görüşü, doğru bir görüştür ve hayata geçirilmelidir.
***
GÖL YÖNETİM MODELİ
EKO – BİR’in önerdiği GÖL YÖNETİM MODELİ, kısaca şöyle: Göl yönetimi çok başlılıktan kurtulması için EKO – BİR tek otorite olacak. Yani; Merkezi Otorite, göl yönetimi ile ilgili her türlü idari eylem ve işlemlerle ilgili tasarruflara müdahale edemeyecek, yetki ve sorumluluk EKO – BİR tarafından kullanılacak ve üstlenilecek.
Bu modelde; merkezi otoritenin yerel örgütlerinden ve üniversitemiz ile Isparta İl Özel İdaresinin katılımcılarından oluşacak bir KOMİSYON’ un vereceği raporların, Isparta valisi tarafından onayı ile gölle ilgili tasarruflar EKO – BİR tarafından gerçekleştirilecek. Bu model yürür mü?
GELECEK YAZI:
EKO – BİR’İN ÖNERDİĞİ MODEL, NİÇİN GERÇEKLEŞEMEZ?
BİZİ İZLEMEYE DEVAM…