Piyade Yüzbaşı Mustafa Yıldırım Gülses:
"Şehitler Ölmez. Ya Toprak Olur Ölümsüzleşirler Ya Da Bayrak Olur Ebedileşirler."
18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 106. yıl dönümü dolayısıyla Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı Şehitliğinde düzenlenen törende duygulu bir konuşma yapan Piyade Yüzbaşı Mustafa Yıldırım Gülses, "Aziz Şehitlerimiz! Sizler, bu kutsal vatan uğruna, kanınızın son damlasına kadar topraklarımızı koruyacağınızı ve şanlı bayrağımızı sonsuza dek gözlerde dalgalandıracağınızı bütün dünyaya gösterdiniz. Emin olunuz ki, yaşamınızı feda ederek kurduğunuz, koruduğunuz ve bize emanet ettiğiniz Türkiye Cumhuriyeti devletini ilelebet yaşatacak ve sizlerin fedakarlıklarınızı büyük bir gururla daima yüreğimizde taşıyacağız." dedi.
Piyade Yüzbaşı Mustafa Yıldırım Gülses, 18 Mart'ın, devletimizin bağımsızlığı, kutsal vatan topraklarımızın bölünmez bütünlüğü, ulusumuzun birlik, huzur ve güven ortamında yaşaması için seve seve canlarını ve kanlarını feda eden, Aziz Şehitlerimizi saygıyla andığımız ve anma gününün de ötesinde derin anlamlar taşıyan çok güzel bir gün olduğunu ifade ederek başladığı konuşmasında şunları söyledi:
"Bugün;
Çanakkale'nin geçilemeyeceğinin, Türk Milletinin esir edilemeyeceğinin, Türk Vatanının parçalanamayacağının tüm dünyaya haykırıldığı gündür.
Bugün;
GİT EVLADIM! YILLARCA BEN EVLATSIZ KALAYIM,
ŞU YARALI BAĞRIMA KARA TAŞLAR BASAYIM,
HAYDİ OĞLUM, HAYDİ GİT!
YA GAZİ OL, YA ŞEHİT.
diyerek davul, zurna ile asker ocağına, dualarla vatan hizmetine gönderdiği çocuğunun, tertemiz alnını öperek, son yolculuğuna uğurlayan Şehit Analarının, Babalarının, Eşlerinin ve Çocuklarının gurur günüdür.
Bugün;
Türk Milletinin kaderiyle birlikte dünya tarihinin seyrinin de değiştiği Çanakkale Zaferi'nin 106'ncı yıldönümüdür.
Çanakkale'de; teknik üstünlük, yurt ve ulus sevdası karşısında anlamını yitirmiş, zafer mertlikle kucaklaşmış, ölüm şehitlikle yücelmiştir.
Ulusumuzun tarihi, Çanakkale Harbi gibi her sayfası altın harflerle yazılmış destanlarla doludur. Bu destanları, Dumlupınar'da, Sakarya'da, Afyon'da, Kıbrıs'ta, Şırnak'ta, Hakkari'de, Irak'ta, El-Bab'ta, Afrin'de, Terörle Mücadele Harekatı'nda ve 15 Temmuz günü vatanın her yerinde "bir gül bahçesine girercesine kara toprağa girmiş" Şehitlerimiz yazmışlardır.
Şehitlerimiz, bir vatan sevgisinin, bir insanlık idealinin meşalesidirler. Şehitler ölmez. Ya toprak olur ölümsüzleşirler ya da bayrak olur ebedileşirler.
Tarih boyunca bağımsızlık ve egemenliği uğrunda seve seve canını veren kahramanlığı ile esaret altında yaşayan toplumların kurtuluş mücadelelerine ilham kaynağı olan asil Türk evladı, bugün de vatan ve milletin bölünmez bütünlüğü uğrunda hayatını hiçe sayarak atalarına layık olduğunu ziyadesiyle ispat etmektedir.
Geçmişle bugününü aynı kahramanlık boyutunda yaşatan bu vatan evlatları sayesinde, Türk milletinin kahramanlıkla özdeş adı, dünya tarihine altın harflerle kazınmıştır.
Tarihten aldığı güçle, birlik ve beraberliğini koruduğu sürece vatanını, içte ve dışta hiçbir gücün bölemeyeceğini bilen Türk Silahlı Kuvvetleri, vatan topraklarının ebedi bekçisi olmanın engin gururunu taşımaktadır.
Vatanları uğruna bile bile ölüme koşan, bugün bizlere huzur, güven ve esenlikle yaşadığımız bu güzel toprakları armağan eden Aziz Şehitlerimiz;
Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda, çağdaş uygarlık yolunda ilerlemekte olan, laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığına, Türk ulusunun birlik ve beraberliğine yönelen her türlü iç ve dış tehdide karşı bugün de verdiğimiz mücadelede; bize ilham kaynağı olmaya devam ediyorsunuz. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, vatanımıza göz dikecek saldırganların karşısına çıkmaya hazırsa, onları emellerinden caydıracak ve her zaman gereken dersi verecek gücü kendinde hissediyorsa, bunda en büyük pay sizin cesaret ve kahramanlığınızdır.
Türkiye Cumhuriyeti üzerinde menfur emelleri olanlar, asla unutmasınlar ki, bu topraklar kan, ter ve gözyaşı ile elde edilmiştir. İşte bundan dolayıdır ki; Türk milleti sahip olduklarının değerini bilmekte ve onları kaybetmemek için de aynı bedeli ödemeye daima hazır beklemektedir.
Aziz Şehitlerimiz!
Sizler, bu kutsal vatan uğruna, kanınızın son damlasına kadar topraklarımızı koruyacağınızı ve şanlı bayrağımızı sonsuza dek gözlerde dalgalandıracağınızı bütün dünyaya gösterdiniz. Emin olunuz ki, yaşamınızı feda ederek kurduğunuz, koruduğunuz ve bize emanet ettiğiniz Türkiye Cumhuriyeti devletini ilelebet yaşatacak ve sizlerin fedakarlıklarınızı büyük bir gururla daima yüreğimizde taşıyacağız.
Şanlı tarihimizde, rütbelerin en büyüğüne yükselen, makamların en yücesine kavuşan aziz şehitlerimiz ile kahraman gazilerimizi ve Çanakkale Muharebeleri'nin Muzaffer Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını şükranla anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğilirken;
Konuşmamı İstiklal Marşımızın yazarı, Vatan Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un şu dizeleri ile bitirmek istiyorum:
SANA DAR GELMEYECEK MAKBER-İ KİMLER KAZSIN?
GÖMELİM GEL SENİ TARİHE DESEM SIĞMAZSIN,
TÜLLENEN MAĞRİBİ-AKŞAMLARI SARSAM YARANA,
YİNE BİR ŞEY YAPABİLDİM DİYEMEM HATIRANA.
EY ŞEHİT OĞLU ŞEHİT,
İSTEME BENDEN MAKBER,
SANA AVUCUNU AÇMIŞ DURUYOR PEYGAMBER.
RUHLARINIZ ŞAD OLSUN."