KENT KÜLTÜRÜ NASIL OLUŞUR?..
Recep BOZKURT
Eğitimci-Yazar
Bu sorunun cevabını yazımın hemen başında vereyim:
Yaparak-Yaşayak ve Yazarak oluşur…
Çünkü; yapmazsanız, bilseniz de bir işe yaramaz, kimseye de faydası olmaz. Eğer yaşamazsanız-yaşayamazsanız da yaptıklarınızın acı-tatlı bir anlamı olmaz. Yazmazsanız ise; yaptıklarınızın ve yaşadıklarınız geleceğe kalmaz, unutulur gider…
Yaşamaktan ve yazmaktan başlayayım: Yazı, insanlığın en önemli buluşlarından biridir. Eğer; Hoca Sadettin Efendi “Tacü’t Tevarih”te Eğirdir ve çevresini, Katip Çelebi “Cihannüma”sında Canada ve Yeşilada’yı, son üç yüzyılda Eğirdirli Karçınzade Süleyman Şükrü Seyahat-ül Kübra’yı, Friedrich Sarre Küçük Asya Seyahati’ni, baba-oğul Laborde’ler ve harika Eğirdir çizimlerini(gravürler), Böcüzade Süleyman Sami Isparta Tarihi’ni, Süleyman Sukuti Yiğitbaşı Eğirdir Felakabat Tarihi’ni,İbrahim Ethem Kartal anılarını (Gazi Öğretmen), Cemal Tosun Kültürü ve Folkloru ile Eğirdir’i, Salih Şapçı 13 Eğirdir Kitapçığını ve Eğirdir maketlerini ki buların Eğirdir Kültür hayatına kazandırılması için yapılan çalışmalar da sona yaklaşılıyor, Osman Şapçı Güdüklü Muşilli’yi, Turgut Akkaş Bir Eğirdir Hikayesi’ni, İlhan Şimşek(Eğirdir Çınarları 1-2),Zeki Tarhan Eğirdir Yazılarını, Aziz Üstün Eğirdir Yazılarını, Yusuf Yavuz Eğirdir Yazılarını, Nuri Güngör Eğirdir Ansiklopedisi ve diğer Eğirdir Kitaplarını ki bunlardan kitaba dönüşmüş basıma hazır olanlar da var, Ayşe Akaya Eğirdir’den Derlemeler’ini , Erol Kesici Eğirdir Gölü üzerine araştırmalarını- Yazılarını, Özbek İncebayraktar Eğirdir Yazıları ve Eğirdir Şiirlerini, Ahmet Turan Kul’un Eğirdir Koçaklaması’nı, Ali Taş’ın Nasıl İnsan Oldum ve Ne İşim Var Siyasette kitaplarını, Tolga Aydoğan’ın Son İstasyon ve Aatatürk’ün İzindekiler kitaplarını, Mustafa Çetinkaya’nın Eğirdir Kitapları – Belgelerini, Recep Bozkurt Bir Yaşam Yolculuğu’nu ve daha ismini yazamadığım nice Eğirdirli-Eğirdirsever, Gezgin-Tarihçi-Gazeteci-Bilim İnsanı yazmasaydılar-çizmeseydiler; gezip gördüklerini yazıya-kitaba dökmeseydiler o günlerin-bugünlerin Eğirdir’ini ve dünyasını nereden öğrenecektik?..
Tam burada Eğirdir Belediyesi Yayınlarından özel olarak söz etmek isterim. Geçmiş dönem Belediye Başkanı Ömer Şengöl’ün başlattığı ve Eğirdir Kültür yaşamına kazandırdığı çok önemli ve değerli kitaplar var: Seyahat’ül Kübra, Kurtuluş Savaşı’nda Eğirdir, Dün Bugün Yarın Eğirdir, Gazi Öğretmen gibi. Bu dönemde de Eğirdir ile ilgili eserler Belediyece yayınlanıp halka ücretsiz olarak ulaşması sağlanmaz mı?..
Çünkü; kültürel gelişimin,anlama ve tanımanın, doğru düşünmenin mayası-gücü, yazı ve kitaptan gelmektedir; KENT KÜLTÜRÜNÜ OLUŞTURAN ÖĞELER VE DEĞERLERİN BAŞLICALARI KİTAPLAR olduğundan…
Konuşmak kolaydır. Kişi,dilinin döndüğü kadarını söze döker; bunlar da zaman içinde unutulup gider. Ama yazı öyle mi?..
İşte tüm bunlardan dolayı Eğirdir’de yaşayanlar, Eğirdir hakkında düşünce ve sözü olanlar yazmalıdırlar. Kent Kültürü ancak böyle oluşur…
Yapmağa-eser bırakmağa gelince:
Zamanın insafsız yıpratımına ve hoyrat ellerin acımasız yıkımına rağmen halen ayakta kalmağa çalışan Eğirdir’in Lidya Surları; Selçuklular’dan ve Hamidoğulları’ndan kalan ve çok nadide eserler olan Dündarbey Medresesi ile Hızırbey Cami; Anadolu’da ilk yapılan ve geçtiği bölgeleri ekonomik ve sosyal bakımdan derinden etkileyip Eğirdir’de son bulan İzmir-Eğirdir Demiryolu Hattı; Ortadoğu ve Balkanların en büyük uzmanlık hastanesi olan Eğirdir Kemik Hastalıkları Hastanesi; Eğirdir Dağ ve Komando Okulu bunlardan yalnızca birkaçıdır.
Bunların hepsi, Kent Kültürü’nün oluşmasında büyük katkısı olan eserlerdir-kurumlardır…
Eğirdir’e kalıcı ve yararlı eserler yapılmaya-kurulmaya devam edilmelidir.
Genç yaşında çok önemli projelere imza atan ve hiçbir karşılık beklemeden bunlardan bir kısmını Eğirdir’i yönetenlere sunan Mimar Ali Sinan’ın kenti geleceğe taşıyacak olan çalışmaları bu güzel ilçeye zaman yitirmeden kazandırılmalıdır.
Çünkü; “KÜLTÜR KENTİ” OLMAK EĞİRDİR’E ÇOK YAKIŞIR…
Ama kültür kenti olmak zor iştir. “Armut Piş Ağzıma Düş” anlayışıyla olmuyor; durduk yerde olunmuyor!..
Peki neyle oluyor?..
Bu işlerin değerini ve önemini bilenlerin dayanışması ve çok çalışması, çok emek vermesiyle oluyor…