YILIN RÖPORTAJI…
EĞİRDİR GÖLÜ’NÜN KURTULUŞU!!!
ACİL ÇÖZÜM!!!
Zeki TARHAN – ANKARA
(İkinci Bölüm)
Fıstık biçimindeki Eğirdir Gölü’nün çevresinde 81 yerleşim birimi vardı ve Isparta Merkezin şehir içme suyu ihtiyacı da gölden karşılanıyordu… Bunun yanında; Gölün etrafındaki dört büyük ilçenin, Senirkent / Yalvaç / Gelendost ve Eğirdir ’in “tarımsal sulama” ihtiyacı da yine gölden karşılanmakta…
En önemli gider kaybıyla ilgili olarak TARHAN’ın sorduğu soruya ise, Prof. ERTAN bakın nasıl yanıtlıyordu…
TARHAN – Sevgili Mevlüt hocam, Eğirdir Gölü’nün en önemli ve en aşırı gider kaybını nerede görüyorsunuz?
ERTAN – En önemli ve en aşırı gider kaybı; KOVADA HİDRO ELEKTRİK SANTRALLERİ (= Kovada 1 ve 2 HES’ ler. ) nin işletimi için gerekli su da büyük oranda ve GÖLÜN TAMAMEN DENGESİNİ BOZACAK ŞEKİLDE KONTROLSÜZ KULLANILMAKTADIR!!!
***
TARHAN – Eğirdir gölünün EKOLOJİK DENGESİ’nin bozulması, yani; hem doğal dengesi, hem de su ürünleri dengesi açısından bakarsak, siz nasıl bir fotoğraf görüyorsunuz?...
ERTAN – Eğirdir Gölü; Dünyada nadir DOĞAL TEMİZLİĞİ olan göllerden biriyken, yanlış kullanım ve yanlış fauna adaptasyonu, gölün “BİR BATAKLIK SU BİRİKİNTİSİ” olması yönünde geliştirilmiştir. Gölde sadece OTÇUL BALIK TÜRÜ varken, TATLI SU LEVREĞİ ( =SUDAK ) yetiştiriciliği ve KEREVİT üretimi, GÖLÜN DOĞAL DENGESİ ile su ürünleri dengesinin bozulmasına neden olmuştur…
TARHAN – Sevgili hocam burada, KEREVİT AVCILIĞI’n da gördüğümüz BİLİNÇSİZ ve de yanlış avcığa de bir projektör tutmanın yararlı olacağına inanıyorum… Bu alanda, hocaların hocası Ankara Üniversitesi / Ziraat Fakültesi / Su Ürünleri Bölüm kurucu başkanı hemşerimiz Prof. Dr. Doğan ATAY hocamızın da sürekli dile getirdiği; “Eğirdir gölünün tabanı, tonlarca çimentolanmış ekmekle dolu!!!” söylemini de burada anımsatmak isterim.
ERTAN – Özellikle 50 – 55 yıldır devam eden KEREVİT ÜRETİMİ sırasında, aşırı ARPA veya MELEZ EKMEK ile kirletilmesi; Gölün ORGANİK MADDE miktarının artışına neden olmuş ve Gölün MİKRO ORGANİZMASINI, önemli ölçüde değiştirmiştir!!! Oksijen ihtiyacı; sadece “DALGALI SU SİSTEMİ” ve “BESLENDİĞİ AKAR SU” ile karşılanırken, yerini önemli ölçüde oluşan ALG (=Su Yosunu ) plantasyonu ile “ANAEROB SOLUNUM” ile aşırı “KARBONDİOKSİT SALINIMI”na bırakmıştır.
TARHAN – Yani; ÖTROFİKASYON sürecine dikkat çekmiş oluyorsunuz hocam. Zehirli Alg patlamaları da bu sürecin içinde tabii…
ERTAN – Elbette… Kısaca; FAUNA, TAMAMEN BATAKLIK TİPİNE BENZER şekle uygun hale gelmiştir…
TARHAN – Bir de hocam, Eğirdir Gölü cayır cayır yanıyor!!! Sazlıklar yakılıyor!!!
ERTAN – Şu anda; Eğirdir Gölünde yer yer “METAN GAZI OLUŞMASI”, bu FAUNA DENGESİ’nin tamamen bozulduğunun kanıtıdır!!! Tıpkı, SULTAN DAĞLARI’nın kuzey doğu tarafındaki Bolvadin / Sultandağı arasındaki GÖLÜN, “SULTANSAZLIĞI”na dönüşü gibi bir doğal gelişim başlangıcı görülmektedir!!!
YARIN : SONUÇ / …VE ACİL ÇÖZÜM NEDİR?!!!
SADECE GAZETENİZ AKIN’DA!!!