Haberin Tarihi:
13.3.2015 09:56:00
- Okunma Sayısı:2226
defa okundu.
Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılan İstiklal Marşımızın 12 Mart 1921'de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından "Milli Marş"olarak kabul edilişinin 94. yılını coşkuyla kutladık.
İstiklal Marşımızın Kabul Edilişinin 94’ncü Yılını Kutladık…
Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılan İstiklal Marşımızın 12 Mart 1921’de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından “Milli Marş” olarak kabul edilişinin 94. yılını coşkuyla kutladık.
İlçemiz Bağlar Ortaokulu tarafından hazırlanan “İstiklal Marşı’nın Kabul Edildiği Günü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü” programı 12 Mart 2015 Perşembe günü saat 14.00’de Bağlar Ortaokulu toplantı salonunda gerçekleşti.
Programa Aksu Kaymakamı Eğirdir Kaymakam V. Aksu Kaymakamı Lokman Önder, Belediye Başkanı Ömer Şengöl, Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığından P. Alb. Ahmet Tatar, Cumhuriyet Savcısı Doğan Adem Kurt, Hakim Serhat Dolu, İlçe Jandarma Komutanı Yzb. Erhan Aslan, İlçe Emniyet Müdürü Yasin Orakoğlu, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ömer Keş, Belediye Meclis Üyeleri, Daire Amirleri, Sivil Toplum Kuruluş Temsilcileri, Okul Müdürleri, Bağlar ilk ve Ortaokul öğretmenleri, öğrenciler ve veliler katıldılar.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın söylenilmesiyle başlayan programda Bağlar İlk ve Ortaokul Müdürü Nejdet Savaş bir açılış konuşması yaparak “Bugün her zamankinden daha çok Akif'lere, Asım'lara bu milletin ihtiyacı var. Bugün, Türk İnsanının, İstiklal Marşı’na daha sıkı sarılmasına, daha gür bir sesle okumasına ihtiyacı vardır” dedi.
Savaş, şunları söyledi: “Milletlerin hayatında geleceklerine yön veren önemli olaylar ve abidevi şahsiyetler vardır. Genç nesillerin iyi yetişmesi, geleceğe güvenle bakabilmeleri ve milli şuuru ayakta tutabilmek için bunları hatırlamak gerekir.
Ne mutlu bizlere ki İstiklal Marşı’mızın Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından “milli marş” olarak kabul edilişinin 94. yıldönümünü kutlamak ve bağımsızlığımızın simgesi olan “İstiklal Marşı”mızın şairi, Cumhuriyet dönemi fikir ve sanat öncülerinden Mehmet Akif Ersoy gibi pak bir ruhu, temiz bir vicdanı yad etmek ve onun yüksek ideallerini, davasını, aşkını paylaşmak için bugün buradayız.Hepimiz biliyoruz ki, ne Mehmet Akif Ersoy’u ne de İstiklâl Marşımızı anlatmaya sayfalar yetmeyeceği gibi, kelimelerde kifayetsiz kalır.
Mehmet Akif Ersoy,1908-1912 yılları arasında halkın dert ve sıkıntılarını dile getirdiği manzum hikayeleriyle dikkatleri üzerine çeker.1912'li yıllar savaş yıllarıdır. Toplum şairinin şiiri değişir, destanlaşır. İlk büyük destan Çanakkale'de yaşanır ve yazılır. Şiirinde insanı saran ve savaş ortamının büyük dehşetini hissettiren bir anlatım hakimdir. Seçilen kelimeler, kafiyeler, ses özellikleri, savaş manzarasıyla bütünleşir ve şöyle dile gelir.
"Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer... “
İkinci destan hüzün destanıdır. Bursa, İstiklâl Harbi öncesinde Yunanlılar tarafından işgal edilir. Bu hadise; Türk tarihinin en acı hadisesidir. O gün, Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin Gümüşlü'deki türbesinde Türk'ün mukaddesatına hakaret edilir. Bu durum karşısında büyük bir ıstırapla haykıran ilk Türk şairi Mehmet Akif olur. Bunun üzerine Bülbül şiirini yazar. Milli şairimiz Akif, bu şiirinde şöyle der:
"-Eşin var, âşiyânın var, baharın var, ki beklerdin;
Kıyâmetler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin?
O zümrüd tahta kondun, bir semâvi saltanat kurdun;
Cihânın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun. "
Nihayet milli şairimizin de tam merkezinde olduğu büyük bir milletin her şeyini ortaya koyarak yaptığı büyük bir savaş, Kurtuluş Savaşı ve milli şairimiz Mehmet Akif'in ümidiyle, imanıyla ortaya koyduğu İstiklâl Savaşımız kadar büyük bir eser İstiklâl Marşımız’dır. İstiklâl Marşı'nda bir milletin kendine olan güveni, imanı, ümidi, haklılığı, hür ve bağımsız yaşama kararlılığı ve geleceğe uzanan duası vardır. Bu marş Türkçe'nin bütün inceliklerini bilen bir şair tarafından tam bir lisan ve vicdan sağlamlılığı içinde yazılmıştır. Akif’in Safahat'ına almadığı İstiklâl Marşı tam 724 şiir içinden seçilerek kabul edilmiştir. Bugün her zamankinden daha çok Akif'lere, Asım'lara bu milletin ihtiyacı var!
İstiklâl Marşı “Korkma” seslenişi ile başlar. Buradaki korku ifadesi sıradan bir korku olmayıp her karış toprağı şehit kanları ile yoğrulmuş aziz vatanımızın kaybedilme endişesinin büyük bir şairin hisli kalbinde terennüm edilmesidir. İstiklâl Marşı ifade ettiği derin anlamlar ve şiir kalitesi bakımından yeryüzündeki diğer milli marşlardan üstündür. Onun bu üstünlüğü yüreği vatan ve istiklâl sevgisiyle dopdolu bir şairin yaşamasıdır. İstiklâl Marşı Milli Mücadelenin bütün heybetini ve canlılığını yansıtır. İstiklal Marşı’mız, büyük vatan sevgimizi, paylaştığımız ortak değerlerimizi, ortak ülkümüzü anlatan mısralarıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının en önemli simgelerindendir.
İstiklal Marşı’ndaki yüce duyguların ve eşsiz anlatımın dayandığı temelleri, Akif’in de içinde olduğu, Milli Mücadele’nin olağanüstü şartlarında ve hiç kuşkusuz büyük şairin taşıdığı yüksek ruhta, vatanperverlikte, ayrıca sanat gücünde aramalıdır.
Mehmet Akif; edebiyatçı, şair, eğitimci, gazeteci, veteriner-hekim olma özellikleri ile çok yönlü kişiliğine bir de milletvekilliğini eklemiş, böylece toplumsal verimliliğini ve topluma katkılarını üst düzeye çıkarmış, etkileri kendi çağını aşarak günümüze ulaşmış bir Türk aydınıdır. Merhum Akif’i hakkıyla anmak ona minnet borcunu ödemeyi gerektirir. Bu borcu ise onu okuyarak, anlayarak onu hissederek ancak ödeyebiliriz. Onun özellikle üzerinde durduğu kesim gençliktir. Mehmet Akif’in ideal genci Asım’ı tanımak, Asım’ın üzerinden Türk gençlerine seslenişlerini duymak, bugüne ve yarına örnek gençler kazanmada bize yol gösterecektir. İşte bu yüzden de “ Çanakkale Şehitlerine” şiirinde, vatanı için canını verenler, şehit olanlar, Asım’ın neslidirler:
Şöyle der.
“Asım’ın nesli… diyordum ya…nesilmiş gerçek
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.”
İstiklâl Marşı, bizim umut pınarımızdır, milletimizin şanlı destanıdır.
Bugün, Türk İnsanının, İstiklal Marşı’na daha sıkı sarılmasına, daha gür bir sesle okumasına ihtiyacı vardır.
Konuşmama son verirken Ulu Önder’imiz Mustafa Kemal Atatürk, aziz şehitlerimiz ve İstiklal Şairimiz merhum Mehmet Akif’i şükran ve minnetle yad ediyor ve son sözü yine üstadın mısralarına bırakıyorum:
“Allah, bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.”
Hepinizi bu duygu ve düşünceler içerisinde saygıyla selamlıyorum.”
Okul Müdürü Nejdet Savaş’ın konuşmasının ardından Bekir Korkmaz “Korkma” isimli şiiri okudu. 7 ve 8’nci sınıf öğrencilerinin hazırlamış olduğu “Ülkem İnsanının Sesi” isimli Oratoryo izlenildi.
Bağlar Ortaokulu Türkçe öğretmenlerinden Ümmügül Erdenk’in yazmış olduğu “Mehmet Akif ve İstiklal Marşı” isimli şiiri Hatice Can seslendirdi. Türkçe öğretmenleri Ümmügül Erdenk ve Hilal Dolu’nun yazmış olduğu “İstiklal Marşımız Yazılıyor” isimli tiyatro izleyenler tarafından tam not aldı. Gülcan Aydemir Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un kaleme aldığı “Cenk Marşı”nı okudu.
“İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü” programı çerçevesinde Bağlar Okulu’nun Anasınıfında okuyan 19 öğrenci “İstiklal Marşı”mızın 10 kıtasını ezbere okuyarak büyük bir beğeni ve alkış aldı.
İstiklal Marşımız, dışarıya bağımlılığın, sömürü, soygun ve zulüm düzeninin değil, ulusal bağımsızlığımızın, özgürlüğümüzün, yurt sevgisinin, ulusal egemenliğimizin ve ulusal birliğimizin dillendirildiği “Vatan türkümüzdür”. Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u minnetle anıyor, şükranla yad ediyoruz. “Allah Bu Millete Bir Daha İstiklal Marşı Yazdırmasın…”