CEVHEROĞLU'NDAN EĞİRDİR'E SELAM, AKIN'A KUTLAMA
2007-2010 yılları arasında Eğirdir Kaymakamı olarak görev yapan, Bursa Vali Yardımcısı Halil Serdar Cevheroğlu, Akın Gazetesi aracılığıyla hemşehrilerimize selam gönderdi. Cevheroğlu, Akın Gazetesi'nin 50. kuruluş yıldönümünü kutladığı mesajında şu ifadelere yer verdi:
"Öncelikle bütün Eğirdirli dostlara selam, saygı ve sevgilerimi gönderiyorum. Anadolu basınının hür ve güçlü sesi Eğirdir Akın Gazetemizin de yıldönümünü kutluyorum.
Eğirdir hepimizin bildiği gibi bir doğa harikası. Hatta Türkiye'de "deniz kenarında olmayan en güzel ilçe". Allah, nasıl bazı insanları şanslı yaratıyor derler ya; bana göre de Eğirdirlileri de doğuştan şanslı yaratmış. Yaklaşık 3 yıl çalıştığım, hizmet ettiğim bu güzel ilçeyi emin olun ayrıldıktan ve başka yerlerde çalıştıktan sonra daha da sever oldum. Oradaki dostluklarım kalıcı oldu. Arandım, soruldum. Beni yolcu eden konvoydaki herkes aynı vefayı gösterdi. Ve en önemlisi en acı günümde babamın rahmetli olduğunda bir otobüs dolusu Eğirdirli dostumu yanımda gördüm. 28 yıllık meslek yaşamımda ayrı bir yeri ve önemi var bu şehrin.
Biz idareciler, sevdiğimiz şehirden başka yere atanınca oradan fiziken ayrılırız, ama bir parçamız orada kalır, hep takip ederiz. Eğirdir'de benim için öyle. Yol yapımlarını, elmayı, gölü, siyaseti hep takip ederim. Hatta şuan önümde rahmetli Hasan İnce'nin yakışıklı oğlu Süleyman'ın gönderdiği elmalar var iken yazıyorum. Son zamanlarda en endişe ettiğim konu ise gözbebeğimiz Eğirdir Gölü'nün durumu. Gözüm hava durumunda, kulağım Eğirdir'deki dostların telefonunda. Bu konu ile ilgili rahmetli Sayın Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel'in bana anlattığı öğretici ve umut verici bir anekdotu paylaşmak isterim.
2008 ve 2009 yıllarında da yine yağış azlığı nedeni ile göl çekilmişti. Barla'ya kardeşi rahmetli Şevket Demirel'i ziyarete gelen Sayın Cumhurbaşkanımızı, Eğirdir Kaymakamı olarak ziyaret ettim. Artık yaş alan değerli büyüğümüz hareket güçlüğü yaşasa da o meşhur hafıza ve zekası yerinde idi.
Konuşmanın bir bölümünde bana; "Kaymakam bey göl nasıl" diye sordu. Kuraklığa bağlı çekilmeyi ve balık nesli azalmasından bahsettim. Dinledi. Sonra bana "Kaymakam Bey bu göl kaç yaşında biliyor musun" diye sordu. O göle adını veren ilçenin kaymakamı olmama rağmen bilmiyordum. Çalışmadığım yerden çıkmıştı. Hemen ardından kendi cevap verdi: "5 milyon yıl yaşında" ve hemen ardından devam etti "Bu göl var ya bu göl... 1938 yılında rahmetli Atatürk'ün öldüğü seneydi hiç unutmam öyle bir kuraklık oldu ki sular çekildi, tepelerden baktık azıcık bir su görülür hale geldi" dedi. Sonra devam ederek; "1971 yılı idi, hükümetten düşürülmüştüm asker tarafından, geldim baktım her taraf su, göller bölgesi eğer tedbir almazsak bir iç deniz haline gelecek diye korkmuştuk. Taşkınlar oldu" dedi ve en sonunda şöyle dedi: "Bu göl buranın her şeyi. 5 milyon yıldır var. Su gider, gelir ama endişelenme gölümüz varlığına devam eder."
Benim için unutulmaz bir andı. Benim de, rahmetli babamın da hayranlık duyduğu tecrübeli bilge adam gölün durumu için çok güzel bir tespit ortaya koyuyordu.
Bu olayı sizlerle paylaşmamın sebebi hem dikkatli ve tedbirli olmamız hem de endişelerimizin bir sınırının olması. Göl bizim hazinemiz. Korumak zorundayız. Sulamada, yapılaşmada dikkati hiç bırakmamalı ama ümidimizi de kaybetmeyelim.
Herkese tekrar selam ve saygılarımı sunuyorum. Görev yaptığım her yerde her zaman Eğirdirlileri bekliyorum. Bana bu imkanı veren sevgili vefalı dostum Abdullah Sinan yönetimindeki Eğirdir Akın Gazetesine de nice uzun yıllar diliyorum. Sağlıkla mutlu kalın.
Halil Serdar Cevheroğlu"