Milletvekili Recep Özel;
- "EĞİRDİR GÖLÜ'NDEN HEPİMİZ SORUMLUYUZ."
- "EĞİRDİR GÖLÜ'NÜN YETKİLİ TEK SAHİBİ OLMASI LAZIM..."
Dün Eğirdir'e gelerek AKIN Gazetesi'ni ziyaret eden, Ak Parti Isparta Milletvekili ve Yüksek Seçim Kurulu Ak Parti Temsilcisi Recep Özel, AKIN Gazetesi sahibi Abdullah K. Sinan ile uzun bir görüşme yaparak, Eğirdir Gölü'nde yaşanan sıkıntıları ve çözüm yollarını değerlendirdi.
Hemşehrimiz, İşadamı Hasan Taran ve Akpınar Köyü Muhtarı Mustan Özdemir'in hazır bulunduğu görüşmede, öncelikle vahşi sulamanın gölümüzde neden olduğu su kaybına değinerek kapalı sistem sulamaya geçilmesinin önemini vurgulayan Ak Parti Isparta Milletvekili Recep Özel, Atabey Ovası'nda kapalı sistem sulamaya geçilmesi için proje hazırlandığını ve inşaata başlandığını ifade etti.
Senirkent Ovası'nın kapalı sistem sulama projelerine de hemen başlanacağını söyleyen Milletvekili Özel, "Gelendost ve Yalvaç tarafındaki sularımızı da biran önce kapalı sisteme geçirebilirsek, gölden ne kadar su alımını azaltabilirsek, göle o kadar faydalı olabiliriz..." dedi.
Görüşmelerimiz sırasında Senirkent Belediye Başkanı Kadir Heybeli'yi telefonla arayıp DSİ'nin Pupa Çayı önünde yaptığı çalışma hakkında bilgi alan ve temizlik çalışmasının sadece Pupa Çayı içerisinde olduğunu öğrenen Milletvekili Özel, akabinde Gelendost Belediye Başkanı Mehmet Sezgin'i aradı ve Yenice Çayı bölgesindeki temizlik çalışmalarını sordu.
Gelendost Belediye Başkanı Biyolog Mehmet Sezgin ise geçirdiği rahatsızlık nedeniyle DSİ yetkilileri ile görüşemediğini, ancak önümüzdeki pazartesi günü itibariyle (4 Ocak 2021) Yenice Çayı önünde ve havzasında temizlik çalışmalarına başlanacağını söyledi ve "Eğirdir Gölü biterse hepimiz yok oluruz" ifadelerini kullandı.
Eğirdir Gölü'nün yetkili tek bir sahibi olmamasının, sorunların çözümünü zorlaştırdığını da belirten Recep Özel, "Göle bakıyorsunuz, bir tarafta Tarım ve Orman Bakanlığı, bir tarafta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, diğer tarafta DSİ, Valilik, Göl Koruma, Jandarma ilgili... Gölün gerçek sahibini bulma noktasında, yani tek bir elden yönetim yok. Özel hükümlerde belki bir revize yapılabilir." dedi.
Daha sonra Kemerköprü Çay Deresinin göle döküldüğü noktada, Gazeteci Abdullah Sinan ile birlikte incelemelerde bulunan ve Kemerköprü-Köprübaşı sahil şeridinin, bildirildiği gibi, temizlenmediğini gören Milletvekili Recep Özel, Aksu'dan gelen çayın su miktarının artırılmasının göle katkı sağlayacağını dile getirdi.
Köprübaşı-SAREM ile Yenimahalle arasındaki sahil şeridinde DSİ tarafından yapılan küreme çalışmalarıyla rüsubatın yol kenarına itelendiğini de gören Milletvekili Özel, anında DSİ Bölge Müdürü Rahmi Şahin'i telefonla arayıp çalışmalar ile ilgili bilgiler aldı.
DSİ Bölge Müdürü Rahmi Şahin'e, yapılan çalışmaların yetersiz olduğunu söyleyen Milletvekili Özel, gerekirse ayrılabilecek bir bütçe ile, daha geniş kapsamlı bir çalışma yapılabileceğini ve bunun için hemen girişimlerde bulunacağını belirtti.
Ak Parti Isparta Milletvekili Sayın Recep Özel'e, hassasiyetleri nedeniyle içtenlikle teşekkür ediyor, saygılarımızı sunuyoruz.
Ak Parti Isparta Milletvekili Recep Özel, Kemerköprü Çay Deresi önünde yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bugün Eğirdir Gölümüzü bir daha gözlemlemek, yapılan çalışmaları yerinde görmek için bizzat geldim. DSİ’nin başlatmış olduğu çalışmaları inceledik. Fakat çalışmaların daha tamamlanmadığını gördük.
Sosyal medya platformlarında, WhatsApp gruplarında, TV programlarında, Ulusal kanallarda kısaca her kesimde Eğirdir Gölü’nde bir şeyler yapılması gerektiği dile getiriliyor. Göl çığlık atıyor ve bu çığlığa artık herkes şahit oluyor. Bizim de bu duruma duyarsız kalmamız tabi ki mümkün değil. Ama bunu siyasete malzeme olarak kullanmak da çok yanlış.
Gölü, yaşayan hepimiz kirletmişiz. Hepimiz bu hale getirmişiz. Hepimiz sorumluyuz. Bunun çözümü ortak akılla olur. Eğirdir Gölü için çözüm neyse, bu konuda hangi çalışmanın yapılması gerekiyorsa lokomotiflik görevini her zaman yaparız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Eğirdir Gölü hep gözbebeğimiz diyoruz. Bu lafta kalmamalı. Eğirdir Gölü gözbebeğimiz ise buranın kurtulması, yaşatılması, korunması ve gelecek nesillere bırakılması için biz bakanlıklar nezdinde gerekirse Cumhurbaşkanımızın nezdinde, gölümüz için alınabilecek önlemleri, çözümleri bulma noktasında her türlü çalışmaların içerisinde bizzat oluruz.
Bir ay önce DSİ Eğirdir Gölü’nde bir temizlik çalışmasına başlamıştı. Senirkent’te, Büyükkabaca bölgesinde başlamış. Gelendost’ta da çok yakın bir zamanda başlayacak. Bu işlem çaylardan, derelerden gelen pisliklerin bir an önce temizlenmesi noktasında bir nebze faydalı olur.
Ben bu işin bilimsel yanını hiç bilmem. Göle zarar vermeden, gölün doğasını bozmadan çözümleri bulmamız lazım. Şimdi herkes bu dip temizleme çalışmasını çok yanlış anlama noktasına geldi. Gölün her tarafının dibini temizleneceği gibi anlaşıldı. Su Yönetimi Genel Müdürlüğünün görüşü var. Diyorlar ki; “Gölün dibini temizlediğimiz zaman doğal dengesini bozma ihtimalimiz olabilir. Göl alttan da besleniyor. O gözleri kapatma ihtimalimiz de olabilir.”
Ama bunun aksine, vakumlu çekme sistemleri de var deniliyor.
DSİ’nin yapmış olduğu bu çalışma gerçekten de temizlik açısından yeterli olacak mı olmayacak mı? Bittikten sonra tarafları tekrar toplayıp, tarafların görüşlerini alarak Eğirdir Gölü’nün gerçekten de korunması gayreti içerisinde olacağız.
Bir diğer çözüm önerisi Aksu’dan gelen çayın su miktarının arttırılması. Herhalde buraya %30-40’ı geliyor. Bunun miktarı biraz arttırılabilir. Çünkü buradan çok fazla sulama suyu kullanılıyor, Isparta’nın içme suyu için kullanılıyor.
Atabey ve Senirkent’te kapalı sistem çalışması başlıyor. Gelendost ve Yalvaç tarafındaki sulamalarımızı da kapalı sisteme bir an önce geçirtebilirsek, gölden ne kadar su alımını azaltabilirsek, göle o kadar faydalı olabiliriz.
Bu yıl yağışlar az gidiyor. Kuraklık mevsimini yaşıyoruz. Benim “Gölün su kodunun daha fazla düşmemesi için bu yıl göl ne kadar çok dolduysa, o kadarını sulama birliklerine kullandırtalım” gibi bir önerim olmuştu. Bu teknik açıdan olur-olmaz, buradaki yaşamı da çiftçilerimizi de, köylerimizi de, sulama birliklerini de, su ihtiyacı hisseden çiftçilerimizi de mağdur etmeden bir orta yolu bulmamız, çözüm noktasında bir çalışma içerisinde olmamız lazım.
Tek ayaktan, tek pencereden, tek çerçeveden bakılmaması gerekiyor. İnşallah gölün sahibini belirleme noktasında da bir çalışma içerisinde olabilirsek iyi olacak. Göle bakıyorsunuz bir tarafta Tarım İl Müdürlüğü ilgili, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü bir yandan ilgili, Tarım ve Orman Bakanlığı bir yandan ilgili, DSİ bir yandan ilgili, Valilik ilgili, Kaymakamlık ilgili. Göl koruma var, Jandarma var. Gölün gerçek sahibini bulma noktasında yani tek elden bir yönetim yok. Özel hükümlerde belki bu revize edilebilir.
Biz Eğirdir Gölü için sosyal platformlarda, WhatsApp gruplarında yapılan bütün çalışmaları önemsiyoruz. Görüşleri önemsiyoruz. Bunların hiç birini es geçmiyoruz. Duyarlıyız. Duyarsız olmamız hiç mümkün değil. Isparta’da Eğirdir’de bir şey yapılması gerekiyorsa bizler bu kesimlerle birlikte yapmanın derdindeyiz.”
- Emel TURAN KARTAL