Nuri Güngör'ün Bahçesinde, Ali Taştan Ekoloji İle Limnoloji İle Yoğrulmuş Restorasyon Mesajı...
Zeki Tarhan - Ankara
Ali TAŞ'ın fırından yeni çıkmış, el yakan yeni kitabı. "NE İŞİM VAR SİYASETTE?" Kapı zilimiz biraz önce çaldı; Kargo!!! Bekliyordum zaten. Ali TAŞ'ın yeni kitabı. Bu sabah, Eğirdir'den beni arıyor ve Nuri Güngör'ün telefonunu soruyordu TAŞ. Ben de, daha Ali'nin gönderdiği kargo paketini açmadan, Nuri Güngör’ü arıyordum.
***
...Ve telefonda Nuri abimiz. Bağ avlusunda ise Ali TAŞ. Fırından yeni çıkmış, el yakan kitabını Nuri GÜNGÖR'e imzalıyor...
TAŞ, bakın ne diyordu TARHAN'a:
"...Zeki abi, keşke şu anda siz de aramızda olsaydınız, ne güzel olurdu. Muhteşem bir diyalog, harika bir troyka oluşurdu... Yarım asrı aşmış Klasik elma ağaçlarıyla, yarı bodurların iç içeliğini, o eskinin özlenen kendine özgü aromasını... Nuri abinin bahçesindeki o asırlık çınarlarla (=Klasik elma ağaçları ), yeni yetme yarı bodurların(=Z kuşağı) kucaklaşması..."
***
Ali TAŞ'ın Sevinçbey Ovasındaki yarı bodur elma ağaçları sökülüp, yerini badem ağaçları alıyordu!!!. Bu eylem ve işleme; EĞİRDİR GÖLÜ'nü kurtarma operasyonu denilebilirdi... TAŞ da böyle düşünüyordu zaten...
***
...Evet, evet Ali TAŞ, Eğirdir'in yetiştirdiği bir entelektüeldi ve tarımsal devrime, tarımsal dönüşüme, Eğirdir Gölünü kurtarma adına bir adım atarak, bir misyonu yerine getiriyordu...
Ali TAŞ; büyük bir işi başarıyordu aslında. Ekoloji ile, Limnoloji ile yoğrulmuş bir restorasyon sürecini başlatarak, "YEDİ KOCALI HÜRMÜZ" e bir selam çakıyor ve Eğirdir' e şu mesajı veriyordu: "AĞLAMA EĞİRDİR GÖLÜ, SİL GÖZYAŞLARINI!!!"