Eğirdir’e “Kent Müzesi”ni Kuranlar-Açanlar Tarihe Geçer…

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,Eğirdir’e  “Kent Müzesi”ni Kuranlar-Açanlar Tarihe Geçer…
Haberin Tarihi: 3.9.2020 14:34:57 - Okunma Sayısı:7135 defa okundu.

Recep BOZKURT yazdı...

EĞİRDİR’E  “KENT MÜZESİ”Nİ KURANLAR-AÇANLAR TARİHE GEÇER…

 

                                                                                                   Recep Bozkurt

                                                                                                    Eğitimci-Yazar

 

Kentleri güzelleştiren ve yaşanırlılığını sağlayan en önemli işler; sanat ve kültür alanında yapılanlarla ve daha önce bu yönde yapılmış olanlara sahip çıkılmakla,  özgün durumlarını korumakla gerçekleşiyor…

“Kent Kimliği”nin, “Kent Belleği”nin ve “Kent Kültürü”nün oluşmasında baş unsur olan bu çalışmalar, ülkemizdeki ve dünyadaki örneklerinde  de görülmüştür ki, tarihi yapılarla kucaklaşan “KENT MÜZELERİ”nde somutlaşıyor.(Örneğin: Bursa Kent Müzesi Avrupa'da Üçüncülük Ödülünü almıştır. İnegöl,Selçuk, Ödemiş Kent Müzeleri de çok beğenilenler arasındadır)

-Peki, Kent Müzesi nedir?..

-Eğirdir’de nerede oluşturulmalıdır?..

Bu tür müzeler hakkında en güzel ve  kapsamlı tanımı Tarih Vakfı yapmıştır:

 "Şehrin tarihini başlangıçtan alıp tüm toplumsal, ekonomik, politik, kültürel, doğal çerçeveleriyle günümüze kadar taşıyan ve geleceğe de taşıyacak olan kente dair her türlü verinin bir araya getirildiği mekanlardır…”

Kentin geçmişi ile bugününü birleştiren ve Dünyada giderek önem kazanan ve bir kentin gelişim ve değişim tarihinin vazgeçilmez öğelerinden olan bu kurumlar, bugün, insanlığın en değerli ve en gurur verici ortamlarını oluşturmaktadırlar.

Bu tür müzeler; bir kentin tarihine, kültürüne  ait  her türlü veriyi bir araya getirir. Bunları bilimsel olarak korur ve halkın yararlanmasına aracı olur.

Bu mekanları gezip görenler ilgili kenti yeniden keşfeder, kentlerin mirasına sahip çıkar; gerçek bir yurtsever olur; köklerine sımsıkı sarılıp geleceğe güvenle bakarlar…

Bir kent müzesinin kente katkıları yalnızca tarihi gösterimlerle sınırlı değildir. O, bir buluşma ve iletişim noktası olarak eğitim işlevini de yerine getirir; kenttin yaşam kalitesini yükseltir; diyalog, tartışma, bilgilendirme ve kültürel etkileşim ortamları yaratarak  ziyaretçilere, kenti yeniden keşfetme olanağı sunar.

Selçuklu Dönemi taş yapılarının günümüze kadar gelen en güzel öreklerinden biri Eğirdir Dündarbey Medresesi’dir. Bu zümrüt değerindeki yapı 1237 yılında Selçuklu Sultanı Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yaptırılmış; 64 yıl han olarak kullanıldıktan sonra 1321 yılından itibaren Hamidoğlu Dündar Bey tarafından eğitim ve kültür kurumuna dönüştürülmüştür.

Kent merkezindeki bu tarihi yapıya bugün yakışacak olan en güzel, en yararlı, en kalıcı işlev KENT MÜZESİ olarak halkın  yararına sunulmasıdır.

Gelelim, böylesine değerli ve önemli bir oluşum  için gerekli malzemeler nereden ve nasıl bulunur, sorusunun cevabına:

Üç önemli yol var:

1-Bağışlar,

2-Ödünçler,

3-Arşivler,

Eğirdir Kent Müzesi için ilk  paha biçilmez eserler Eğirdir’in seçkin bir evladı olan ve uzun yıllardır Eğirdir için üreten, Eğirdir için yazan SALİH ŞAPÇI’dan gelecek olanlardır. Salih Şapçı, elindeki-evindeki tüm eseleri Eğirdir Kent Müzesi’ne bağışlamaya hazır. O’nu, bu işin değerini ve önemini bilen Eğirdir’in diğer evlatları ile Eğirdirseverlerin takip edeceğine gönülden inanıyorum.

Bir Tarihçi ve Eğitimci olarak çok eminim ve inanıyorum ki; bugün bunu başaracak olanlar, katkıda bulunanlar  tarihe geçerler ve Dündar Bey gibi sonsuza değin yaşarlar…

Eğirdir’in bir Kültür ve Sanat Kenti olması yolunda emek verenleri de gelecek kuşaklar her zaman hayırla yad ederler…

Çünkü;  Eğirdir’e “KÜLTÜR VE SANAT KENTİ” olmak çok ama çok yakışır…

 

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap