ISPARTA’DA EKOLOJİK TARIM PROJESİ, NEDEN HAYATA GEÇİRİLEMEDİ?!!!
EKOLOJİK TARIM, ISPARTA’DA MÜMKÜN MÜ?
Zeki TARHAN – ANKARA
Bölüm : 14
EKOLOJİK TARIM; Eğirdir Gölü’nün kurtuluş reçetesiydi… Eğirdir Gölü’nü çevreleyen 81 yerleşim birimi, bu reçetenin uygulayıcısı olacaktı… Ekolojik elma, ekolojik kiraz derken, EKOLOJİK ÇİLEK; Eğirdir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitümüzün bahçelerinden bir güneş gibi doğuyordu…
Enstitü müdürü İsmail ERYILMAZ ile bahçeleri gezerken, bu duygular içindeydik ve Ekoloji ilminin tarıma nasıl uygulandığını yerinde görüyorduk. Eğirdir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, 1994 yılına dek “DEPO FİDANLIĞI” iken, bu tarihten sonra ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ’ne dönüştürülmüştü. Ve bu Enstitümüz; Eğirdir Gölü’nün kurtuluş reçetesini hazırlamakla meşguldü…
***
Enstitünün Ekolojik Çilek Bahçesini gezerken, dalından koparıp yediğimiz ilaçsız – gübresiz çilekleri yıkamadan yiyorduk… 12 çeşit Ekolojik Çilek yetiştiriliyordu bahçede. Ve Ekolojik Tarıma en uygun çeşit seçilerek, bu alanda üretim yapmak isteyen kişilere önerilecekti…
Bugüne dek bilinçsizce yapılan sulama, artık tarihe karışıyor, Enstitünün Bahçelerinde uygulanan çağdaş sulama yöntemleriyle, çiftçimize ve üreticimize birer “YOL HARİTASI” sunuluyordu. Ekolojik Çilek; DAMLA SULAMA yöntemiyle sulanıyor, böylece hem toprağın verimliliği arttırılmış, verimli ürün elde edilmiş, hem de Eğirdir Gölü’nün suları tasarruflu kullanılmış oluyordu.
***
Enstitü bahçesindeki tüm deneme ve üretim parsellerinde, “DAMLA SULAMA SİSTEMİ” kurulmuş, parsellere uygulanmakta olan gübreler bu sistemle, zaman ve gübre dozları hesaplanarak verilmekteydi… Parsellerin her birinin GÜBRELEME SİSTEMİ ayrı ayrı olup, parseldeki meyve tür ve çeşidinin gübre ihtiyacı, zaman ve doz olarak ayrı ayrı uygulanabilmekte.
Salma su ile sulamada gereken suyun %10 - %15’ i kadar bir su miktarı ile yeterli sulama yapılabilmektedir. Aynı zamanda gübrelemede de; klasik gübrelemeye nazaran, bu sistemle %40 - %50 tasarruf sağlanmakta.
***
Vahşi kapitalizmin acımasız tahribatını gören ve yaşayan EĞİRDİR GÖLÜ havzasındaki 81 yerleşim birimi, GAP’tan da ders alarak, verimli topraklarının çoraklaşmasının önüne geçiyordu… En güzel tarımın yapılabildiği Boğazova, modern ve çağdaş tarım teknolojilerinin hayata geçirildiği bir laboratuardı artık. Örnek köyler burada. Ekolojik tarımın ve Bodur meyveciliğin uygulandığı alanlar burada. Ve meyve hammaddesinden meyve suyu ve meyve konsantresi elde edilen sanayi de buradaydı.
***
Bu uygulanan sulama ve gübreleme yöntemleriyle, bakın ne tür yararlar sağlanıyordu:
- Toprağın çoraklaşması önlenmiş oluyor.
- Sudan %90, gübreden %40 - %50 tasarruf sağlanıyor.
- Yabancı otlarla mücadele kolaylaşıyor, gereksiz yerlere su ve gübre verilmediği için, yabancı ot çıkışı azalıyor.
- SALMA SULAMA ile TABAN SUYU SEVİYESİ YÜKSELMEKTE ve bu durum, tarım yapılmasını güçleştiriyor.
***
Atatürk Barajı sayesinde, SULU TARIM’a geçilen GAP yöresinde, bilinçsiz ve vahşice yapılan sulama ile bölgenin tarım arazileri ÇORAKLAŞARAK kısa sürede verimsiz duruma gelmişti. Eğirdir Gölü havzasındaki 81 yerleşim birimi bundan ders alıyordu, bu ise; bir değişim ve dönüşümdü, yani; tarımsal bir DEVRİM di!!!
***
Eğirdir Kanalizasyon Şebekesi ve onun mütemmim cüzi (=tamamlayıcı parçası) olarak görülen ARITMA SİSTEMİ, bir zamanlar; “EĞİRDİR GÖLÜ’NÜ KURTARACAK OPERASYON” olarak görülüyor ve algılanıyordu. Gerçek ise; Bu operasyonun EĞİRDİR GÖLÜ’ nü kurtarmaya yetmediği idi. Eğirdir Gölünü kurtaracak başka arayışlara yönelindi…
Kerevitin bitişi, vahşi kapitalizmin de sonunu getirdi. Müthiş bir rekabet vardı göldeki balıklar arasında!!! Ve önümüze, TAKOZ BALIĞI olarak potansiyel bir tehlike çıkıverdi!!!
Boğazova’nın bağrından ise, 12 çeşit Ekolojik Çilek, bütün güler yüzü ile Eğirdir Gölü havzasındaki 81 yerleşim birimine “merhaba” diyordu…
DEVAM EDECEK…