ISPARTA’DA EKOLOJİK TARIM PROJESİ, NEDEN HAYATA GEÇİRİLEMEDİ?!!!
EKOLOJİK TARIM, ISPARTA’DA MÜMKÜN MÜ?
Zeki TARHAN – ANKARA
Bölüm : 10
Tarım İl Müdürü Ramazan NAZLI, kasım / 2000 ortasında yapılacak olan; ”Isparta’da Tıbbi ve Aromatik Bitkilerin Tarımı ve Sanayisi” konulu panelin duyurusunu yapıyordu. Ve bu paneli, SDÜ Ziraat Fakültesi ile Isparta Tarım İl Müdürlüğü organize ediyordu.
SDÜ Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Hasan BAYDAR İ ise; “…Isparta tarımına ne şekilde yön verebileceğimizi belirlemek için çalışmalar yapıyoruz.” Diyecekti.
***
2020 yılındaydık ve 20 yıl öncesinin, Isparta il ve ilçeler bazında elma verimine (=rekolte) projektör tutmakta yarar vardı. 2000 yılı elma hasadı henüz bitmişti ve kesinleşen elma rekoltesi ise; (500) bin tonun altındaydı. 1999’un elma rekoltesi, bu rakamın (17) bin ton üzerindeydi. (17) bin tonluk fark; bahar aylarında, ağaçların döllenme sırasında meydana gelen yağış miktarının fazla olmasından kaynaklanıyordu. Yani; ağaçlar yağmurdan döllenme yapamadıkları için, verimde sözünü ettiğimiz düşüş yaşanmıştı.
…Ve Isparta’da, (16) bin hektar dikili alanda, elma hasadı yapılmıştı (20) yıl önce.
***
TÜBİTAK’tan gelen inceleme heyeti, EĞİRDİR GÖLÜ HAVZASI’n da bulunan tüm kıyı şeridini titizlikle kontrol ediyor ve Göl havzasındaki yerleşim birimlerine yapılması düşünülen “ARITMA TESİSLERİ” nin nasıl olması gerektiğini ve hangi şekilde verimli çalışabileceğini araştırıyordu… Eğirdir Gölü’nü neler kirletiyordu?!!! Tarımsal ilaçlamanın çok yüksek olması nedeniyle, öncelikle bölgede “ERKEN UYARI SİSTEMİ” kurulmuş ve ilaçlama sıklığının en aza indirilmesi düşünülerek, bazı yerleşim birimlerine, bilgisayarlı Erken Uyarı Sistemleri yerleştirilmişti. Ve bu sistem sayesinde, göle zirai ilaçların etkisinin en aza indirilmesi düşünülüyordu…
***
Bu arada, TÜBİTAK; toprak analizleri de yaparak geçirgenliği de araştırıyordu… Ayrıca; Göl çevresindeki (81) yerleşim birimi alanları, kanalizasyon sistemi ile bir yerde toplanacak ve atık sular, arıtma sistemi ile arıtılarak doğaya bırakılacaktı… Küçük yerleşim birimlerinin atık suları, direkt olarak göle ulaşmasa bile, yer altı kaynaklarına ulaşmakta ve buradan da Göle karışmaktaydı.
***
…Ve vali DAŞÖZ; “…İlimiz “EKOLOJİK TARIM” alanında dünyadaki ürünlerin pazarlarını da çok yakından takip etmek zorunluluğundadır” diyordu.
***
Ocak / 2001 ortalarına gelinmişti… Vali DAŞÖZ başkanlığında yapılan toplantıda; Eğirdir Gölü tüm yönleriyle ele alınıp masaya yatırılıyor, TÜBİTAK yetkilileri de daha önce yaptıkları (6) aylık çalışmaları ile ilgili olarak, görüntülü bilgiler veriyordu… TÜBİTAK tarafından sürdürülen araştırma çalışmalarının da devam etmesine karar verilmişti.
***
Eğirdir Gölü havzasının evsel atıklarının arıtımına yönelik master planı hazırlanması çalışmaları ve “ GÖL SU KALİTESİNİN İZLENMESİ” bağlamında, Göl çevresindeki (81) yerleşim biriminin (45)’inde “DÜŞÜK MALİYETLİ ARITMA SİSTEMİ”, (18)’ inde “İLERİ ARITMA SİSTEMİ”, (16)’ sın da ise “İKİ KADEMELİ, DAMLATMALI FİLTRE ve TOPRAĞA SIZDIRMA YÖNTEMLİ ARITMA SİSTEMİ”nin yapılabileceği belirtilirken, TÜBİTAK tarafından sürdürülen çalışmaların, (6) ay daha devam etmesine, 2001 yılı haziran ayında yayınlanacak rapor çerçevesinde çalışmaların sürdürülmesine karar veriliyordu…
DEVAM EDECEK…