ISPARTA’ DA EKOLOJİK TARIM PROJESİ, NEDEN HAYATA GEÇİRİLEMEDİ?!!! Bölüm : 2
EKOLOJİK TARIM, ISPARTA’ DA MÜMKÜN MÜ?
Zeki TARHAN – ANKARA
Bölüm: 2
Yazı dizimizin başlık ve alt başlığında yer alan iki sorunun yanıtını, dizi boyunca parça parça alacak ve son tahlilde, parçaları birleştirdiğinizde olumsuz bir yanıtla karşılaşacaksınız. Burada önemli olan husus; nedenini / niçinini sebep ve sonuç ilişkileri bağlamında analiz etmek, irdelemek.
***
İkinci bölümün bu kısa girizgâhından sonra, “Milat” dediğimiz 6 Ağustos 1999 akşamının, Eğirdir Kale önü meydanında yapılan; “ISPARTA’ DA EKOLOJİK TARIM” konulu Panele.
Isparta Tarım İl Müdürlüğü ile SDÜ Ziraat Fakültesi işbirliği ve İzmir Mavi Deniz Gıda A.Ş. nin sponsorluğunda gerçekleşen panel, 20.30’ da başlamış ve gece yarısı 02.00’ ye dek sürmüştü… Panelde; Tarım ve Köy İşleri Bakanı Hüsnü Yusuf GÖKALP, Turizm Bakanı Erkan MUMCU ile Isparta Milletvekillerimiz Ramazan GÜL, Dr. Osman Gazi AKSOY ve Mustafa ZORLU da vardı.
***
Panelin “Motto” su, sadece çiftçilerimizi değil, bütün toplumsal kesimleri elektrik gibi çarpan, şok etkisi yaratan bir söylemle karşımıza çıkıyordu: “TOPRAK, İNSAN EL ELE, EKOLOJİK TARIM İLE” Panele geçilmeden önce, açılış konuşmaları yapılıyordu… İlk konuşmayı, ev sahibi olarak Belediye Başkanı Tacettin GENCAY yaptı. GENCAY, Ekolojik Tarımı bakın nasıl tanımlıyordu:”…En az zirai mücadele ilaçlaması ile sentetik ilaçların da en aza indirerek yapıldığı ziraat şeklidir. Yani; Biyolojik veya başka bir deyimle Organik Tarım şeklidir. Bu, doğa ile baş başa olmak demektir.” GENCAY, örnek olay olarak BOĞAZOVA’ da yapılan uygulamayı da şöyle dile getiriyordu: “…Bizim BOĞAZOVA’ da Kanal boyunda 28 bin dekar meyve ağacımız vardır. Ortalama olarak yapılan ilaçlamayı hesap edecek olursak, bu 100 Ton civarındadır. Bir yılda, sadece Boğazova’ya 100 Ton zirai mücadele ilacı kullanılmaktadır. Yani; Boğazova’nın taban suyu yüksek olduğundan, sentetik ilaçlar, toprakta kolaylıkla yok olmamaktadır. Dolayısıyla, bütün Göller Bölgesi yer altı suları ile Gölleri ile Bileşik Kaplar usulünce, birbirleriyle irtibatlıdır. Bu şekilde, Antalya’ ya kadar uzanmaktadır… Bu olayı, Boya dökülerek bir deneyini yıllar önce yaptık. Ve bütün kaynak suları dahil, o boyaların bir süre sonra, pınar suyu olarak içtiğimiz sulardan da çıktığını gördük…”
devam edecek...