UYGARLIĞIN MERKEZİ ANADOLU VE EĞİRDİR (Bölüm:SON)

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,UYGARLIĞIN MERKEZİ ANADOLU VE EĞİRDİR (Bölüm:SON)
Haberin Tarihi: 14.2.2020 09:31:42 - Okunma Sayısı:8622 defa okundu.

Ali Taş yazdı

UYGARLIĞIN MERKEZİ ANADOLU VE EĞİRDİR

Bölüm: 15 (SON)

SONUÇ

Anadolu’dan İngiltere’ye (uygun olmayan yöntemlerle) giden tiftik keçisinin yününün tekstil sanayinde kullanılması. Anadolu’ da kullanılan ince katran (çam ağacı öz suyu)  ve kalın katranın, İngiltere de (kömür katranı) penisilin olrak kullanılması keza yoğurt, peynir, pastırmanın insanlığa faydası geliştirilmiş bir bilimdir. Yoğurt’ un, Amerikan tescil dairesince üretim sertifikasının verilmesi Türk kültürünü yok edemez. Yazının, matematiğin,, cebir’in, astronomi’nin, hukuk’un, alternatif tıbbın insanlığa getirdikleri de bir bilimdir. Bilim, insanı merkez almalıdır. Aydınlanma; (1780)’den önce insanı korkutan (Ortaçağ Kilise baskısı) sömürgeci anlayıştan kurtulmak için oldu. Fransız ihtilali ile birlikte Descartes yeni felsefi hareketi başlattı. Edebiyatın rolü de büyüktür. 1850’lerden sonra ne yapıp edip büyük ölçekli üretmek ve ticaret yoluyla büyük paralar kazanmak için makineleşmeyi seçti. Bilim o zaman sanayinin hizmetindeydi. Bunda Anadolu’nun zenginliklerinin Batı’ya aktarılması ve totaliter rejimlere (/krallıklara) hizmet amacıyla okullar kurulması felsefede (eleştirel) düşünmenin yolunu açtı. Bu Aristo mantığının (var (1), yok (0), ya var ya yok (11, 00), hem var hem yok (10, 01)) kullanılması ileride 20. Yüzyılın sonlarında bilgisayarın gelişimine yol açmıştır. Aydınlanma çağından sonra okullar (/ üniversiteler), doğayı gözlemleyerek kopyalama ve üretme ile makineleşme ve sanayi doğdu. Bugünkü gelinen noktada (Doğu’dan) dönüştürülen Batı kültürü insan ve doğayı merkeze almadı. Uygarlığı, insanlığa yaymak yerine tekeline aldı. Bu, merkezden uzaklaştırdı. Tanrı’ nın ışığını dünyaya yaymak fikri, insanın bir bütün olarak (bedeniyle, ruhuyla) ele almak unutuldu. İnsan ruhunu (/duygularını hiçe sayıp) insanı bedene indirgeyerek, aklı insanlara hizmet etmek yerine  sadece haz ve yarışma odaklı elit kısmın çıkarlarına odaklı, piramidin tepesine hizmet eden bir anlayış getirdi. Bu bakış açısı insanlığın çıkarına değildir. Sümerlerin, (/Kas’ ların zigguratları), tanrı’ nın ışığını görmek içindi. Şimdi; piramidin tepesinde küresel sermayenin gözü, Tanrı’nın ışığı yok olmuş, insanları sömüren göz var.

Bugün bakın Sibirya’ ya Saka’ lara/Yakut’ ara; göl kirlenmesin diye, ellerini göl kenarında yıkamıyorlar, gölden suyu alıp uzak bir noktada yıkıyorlar. Çok değil bundan 50-60 sene önce Eğirdir’in kanalizasyonu tahtarevalli ile deniz/göl kirlenmesin diye İnek Denizi’ ne götürüldüğünü ne kadarımız hatırlıyor? Ne oldu bize? Anadolu’nun kültürünü ve bilimi bırakıp, Batı’nın pop kültürünün peşinden gitmek, kendi gerçek dünyamız yerine Batı’nın sanal dünyasına takılıp kalmak ile insanlık yok ediliyor. İnsanı merkez alan hoşgörü yaklaşımının, insanlık adına medeniyetin, kültürün tekrar yükselişe geçmesi için özeleştiri yapalım, okuyalım, araştıralım ve kendisine saygısı olan insanlar yetiştirelim.

Kutadgu-Bilig eserinde (1069) Yusuf Has Hacip ‘Bilgi bil, doğru ol’ demiştir.

. Kendi kültürünün ve tarihinin farkında olmak

. Yönetilen gruptan, yöneten gruba geçmek, bilimsel bilgi üretmek

. Bilgiyi yaymak, paylaşmaktan zevk almak

Nefsi, nefesi kuvvetli olmak yetmez uzun soluklu çalışmak gerekir.

Saygılarımla....

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap