UYGARLIĞIN MERKEZİ ANADOLU VE EĞİRDİR
Bölüm: 15
SONUÇ
Din ve bilim birbirini engelleyen unsurlar değildir. Müslümanlıkta, aklı kullanmak inancının gereğidir. Din ile bilim sinerji yaratır. Yeter ki bilgi ve Tanrı cahili olmayalım.
İnsanlarda ön beyin iki şekilde aktif olur.
. Korku ile (Amigdala faaliyeti ile ön beyin – medyal yol) aktif olur.
. İstek/arzu ile (Nuclcumbens Accumbens ve singulat Korteks/beynin sekreteri yoluyla). Sekreter, duruma göz atar, uygunluk verir. Bu durumda ön beyin her yönüyle aktiftir.
Korku ile aktif olan ön beynin ‘medial’ alanları hareketlidir. Bu durumda ön beynin diğer alanları bloke olur. Ön beyin kısıtlı faaliyettedir. (İstek ile ön beynin medial alanları aktif ise inanç ortaya çıkar). Toplumlar, insanları yönetmek için; Tanrı korkusunu kullanmışlardır. Hatta tanrıları çoğaltmışlardır. Her toplumun kendi tanrısı olmuştur. Öğretmek için okul (Antik çağ), yönetmek için Tanrı ve despot idare , Ortaçağ’ da hat safhaya çıkmıştır. Batı aydınlanma ile (Rönesans) insanları yönetmek için bilimi (eğitim ve öğretim) sevdirmiştir. Yönetimde Tanrı yerine demokratik kurumları koymayı zor da olsa öğrenmiştir. Demokratik kurumların sakıncalarını da koordinasyon için krallıkları (İngiltere gibi) kullanmışlardır.
Uygarlık Doğu'dan Batı’ya akmıştır. Türkler bu aktarımda önemli rol oynamıştır. Günümüz uygarlığının, özgürlük ve insanlara bilimi sevdirmekten geçtiğini görmemiz gerekmektedir.
devam edecek…