Bir Yeri, Yerli Olarak Yerelden Okumak Paha Biçilemez!
Halk Sesi, Akın Gazetesi 49 yıl önce bugün yayın hayatına başladı. O günden bugüne gerçekleşen tüm değişikliklere ayak uydurmanın yanında ilkelerinden asla ve asla taviz vermeyen AKIN, bu zor görevi güçlü kadrosu ve bölge halkından aldığı cesaret ile sürdürmeye devam ediyor.
Doğduğum günden beri her ayrıntısını yakından gözlemleme şansı bulduğum AKIN benim için her zaman büyük bir gurur kaynağı oldu. Özellikle 2019 yılında yaptığım akademik çalışmalarımdan dolayı AKIN’ın arşivini detaylı olarak incelediğimde AKIN’ın gücünü bir kez daha fazlaca emin bir biçimde hissettim. 1971 yılından itibaren kesintisiz olarak Eğirdir’in günlüğünü okurmuşçasına o tarihi sayfaları çevirmek benim için fazlasıyla heyecanlıydı. AKIN’ı okurken çoğu zaman gözyaşlarımı ya da kahkahalarımı tutmak oldukça zordu. Bu duyguları bir arada başka hiçbir yerde bu denli yoğun yaşamadım. Açıkçası yaşamam da pek mümkün değildi. Çünkü ait olduğum coğrafyada ben daha yokken yaşanılanları bir zaman tüneline girmişçesine tüm benliğimle deneyimleyebiliyordum. Yalan değil, bu duygu karmaşasının diğer önemli sebeplerinden biri de buralı olmaktı sanırım.
Kısaca; bir yeri, yerli olarak yerelden okumak paha biçilemez!
Bu noktada; teknoloji ile birlikte haber alma araçlarının oldukça fazlalaştığı günümüzde yerel gazeteleri sadece haber alma aracı olarak görmek yanlış olacaktır. AKIN, arşivi bilimsel araştırmalara ve tarihsel çalışmalara da kaynak olan, kentimizin hafızası konumunda tarihsel bir hazinedir.
Kentin tek hafızası haline gelen AKIN, geçmişinden utanan, geçmişini anımsamayan ya da anımsayamayacak derecede yabancı olan kişi ve grupların zaman zaman hedefi haline gelse de, tüm iftiracı, şeref yoksunlarına inat halktan aldığı güç ile dimdik ve emin adımlarla yoluna devam ediyor. “Elliye bir kala“ çizgisinden sapmaya hiç de niyeti olmadan…
Bilgisayarın başında ya da elinde telefon ile sosyal medyada haber paylaşarak gazetecilik oynamak yerine bir gazeteyi özenle ve derli toplu bir biçimde sürekliliğini sağlayarak var edebilmenin yanında, bugünü gelecek nesillere aktarma sorumluluğunu omuzlarında taşıyan AKIN ailesinin başarısını bu yıl da büyük bir heyecan ile kutluyoruz.
Bu vesile ile, başta kurucumuz, koca yürekli güzel insan dedem Ali Sinan’ı rahmetle anarken arkamızda daima dimdik duran, fikirlerini, düşüncelerini bizden esirgemeyen, yol gösterenimiz, değerlimiz Babaannem Huriye Sinan’a, evlatları olmaktan her zaman gurur duyduğum, omuz omuza vererek ilerleyen ve hayatlarını AKIN’a adayan Annem Nilgün Sinan ve Babam Abdullah Kemal Sinan’a minnetlerimi sunuyorum. Yorulmak bilmeden emeğini bir an bile esirgemeyen AKIN ailesinin değerli üyeleri; Emel Turan Kartal, Sezer Eryiğit, Yusuf Arık'a, AKIN' ın yapı taşları; Yılmaz Kılınç, Mustafa Günay, Hamdi Akgül, Durmuş Sarıçayır, Adnan Soytemiz, Mehmet Güngör, Adnan Bilen, Ali Yıldız, Yakup Çelik, Selçuk Öçal, Ayşe Yavuzaslan, Filiz Kaymaz, Hatice Özdemir, Aysun Sökmen Özçelik, Huriye Uyar, Özgül Aktaş'a ve bugüne kadar emeklerini vermiş, bu kaleye bir taş daha eklemiş her yüreğe, şükranlarımı sunar, güzel haberler dolu nice AKIN’ lı günlerin yaşanmasını dilerim.
Ali Sinan