Haberin Tarihi:
2.2.2015 09:45:00
- Okunma Sayısı:1972
defa okundu.
2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü'nde Türkiye'nin sulak alanları üzerindeki baskı, kurutma ve kirletme soruları kutlamanın yerini endişenin almasına neden olmaktadır.
ÇOK ÖNEMLİ BİR GÜN…!!!
Erol KESİCİ
2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü’nde Türkiye’nin sulak alanları üzerindeki baskı, kurutma ve kirletme soruları kutlamanın yerini endişenin almasına neden olmaktadır.
2 Şubat Sulak Alanlar Günü kutlanmalı mı? Anılmalı mı(!) ?
2 Şubat; sulak alanların önemi, korunması ve kamu oyunun dikkatini çekmek amacıyla düzenlenen sözleşmenin 1971 yılında İran'ın Ramsar kentinde imzalandığı gündür . Dünyada 1997 yılından bu yana “ 2 ŞUBAT, Dünya Sulak Alanlar Günü” olarak kutlanmaya başlanmıştır.
Nedir? Neresidir?
Sulak alan ?
Eğirdir Gölüdür, Sultansazlığıdır, Kovada Gölüdür, Yeşilırmak Deltasıdır, Burdur Göldür, Zamantı Nehridir, Beyşehir Gölüdür… Yumurtalık Lağünüdür, Işıklı gölüdür, Gölcük Gölüdür, Güllük Deltasıdır Işıklı Gölüdür, Yüksekova Sazlığıdır, Kuş Gölüdür, Uluabat Gölüdür, Çıldır Gölüdür, İğneada Longozudur, Bafa Gölüdür, Büyükmenderes Deltasıdır, Ekşisu Sazlıkları… vd…leridir…. Türkiye’de 14’ü Ramsar Alanı olmak üzere 135 uluslararası öneme sahip sulak alan bulunmaktadır.
DOĞAL
ZENGİNLİKLERİMİZİN
BİR PARÇASI
OLAN SULAK
ALANLARIMIZIN
ÖNEMİ NEDİR?
SULAK ALANLAR DOĞURGANDIR, DOĞAL GIDA ve İÇME SUYU FABRİKALARIDIR, KORUYUP -KULLANIRSAN ASIRLARCA GELİR SAĞLARLAR ….Nasıl mı?
Su; yerkürede her zaman tasarruflu kullanılması gereken, fabrikalarda üretilemeyen, en temel doğal kaynaktır Göller, dereler, denizler, yüksek bir ekonomik değere sahiptirler. Balıkçılık, tarım ve hayvancılık, saz üretimi, turizm olanaklarıyla bölge ve ülke ekonomisine önemli katkı sağlarlar. Tarım ürünlerinin genetik çeşitliliğinin güvenceye alındığı ortamlardır. Sulak alanlar; tropikal ormanlarla birlikte yeryüzünün en fazla biyolojik üretim yapan ekosistemleridir.
BÖLGENİZDEKİ İKLİMİN GARANTİSİDİR
SULAK ALANLAR… Nasıl mı?
Bulundukları yörede nem oranını yükselterek, başta yağış ve sıcaklık olmak üzere yerel iklim elemanları üzerinde olumlu etki yaparlar. Avlan da olduğu gibi göl kurutulunca meyve ağaçlarının çiçekleri döllenemediği için yüzbinlerce ağaç kesildi…! Sulak alanlar iklimin kontrolünü sağlarlar… İklim değişikliğinin olumsuz bir geri dönüş oluşturma ihtimali yüksektir: İklim değişikliği sürdüğü müddetçe doğal ekosistemlerin karbon tutum potansiyelini zayıflatması da olasıdır (örneğin yangın ve kuraklık olaylarını ve şiddetini artırarak).
SULAK ALANLAR KİRLENEN SULARIN; DOĞAL ARITMA “FABRİKALARIDIR” Nasıl mı?.
Sulak alanların bitki, hayvan, yapı, kıyı ve zemin özelliği; doğal Tortu ve zehirli maddeleri alıkoyarak ya da besin maddelerini (azot, fosfor gibi) kullanarak suyu temizlerler.
DÜNYANIN EN ZENGİN CANLI ÇEŞİTLİLİĞİNE SAHİP DOĞAL MÜZE ve CANLILARIN EN İDEAL EN SAĞLIKLI YAŞAM SİSTEMLERİDİR… Nasıl mı?
Tüm canlılar doğanın ürünleridir ve yaşam sularda başlamış ve şekillenmiştir. Sahip olduğu biyolojik çeşitlilik nedeniyle dünyanın doğal zenginlik müzeleri olarak kabul edilen sulak alanlar; doğal ve yaşam işlevleri ve ekonomik değerleriyle yeryüzünün en önemli ekosistemleridir. Sulak alanlar; başta balıklar ve su kuşları olmak üzere gerek ekolojik değeri, gerekse ticari değeri yüksek, zengin bitki ve hayvan çeşitliliği ile birçok türün yaşamasına olanak sağlarlar.
SULAK ALANLAR; SELLERİ-TAŞKINLARI ÖNLER. FIRTINALARDAN, TOPRAK KAYMALARINDAN, KURAKLIKTAN, ÇÖLLEŞMEDEN ve SULARIN YÜKSELMESİNDEN KORUYAN – AFETLERİ AZALTAN DOĞAL GÜVENLİK SİSTEMLERİMİZDİR… Nasıl mı?
Sulak alanların su yataklarını, kanallarını doğal haliyle bırakırsanız, yeraltı sularını besleyerek veya boşaltarak, taban suyunu dengeleyerek, sel sularını depolayarak, taşkınları kontrol ederek, kıyılarda deniz suyunun girişini önleyerek bölgenin su rejimini düzenlerler. Suyun yatağını işgal edersen, dereleri çayları kurutur, yönlerini insan isteğine göre yaparsan, dere yatağına yerleşirsen su yatağını bırakmaz. Su baskınlarının nedeni; küresel ısınma diyerek, işin içinden çıkılamaz... Çünkü bu yerler önceleri ova değil sulak alandı. Bu olanlar; doğanın değil insanın oluşturduğu felakettir... Sulak alanlar etrafındaki bitki örtü, kıyı yapısı ve diğer ekosistemlerle birlikte oluşan doğa olaylarının riskleri ve etkilerinin azaltılmasında- bizi koruyan doğal güvenlik alanlarımızdır… Sel sularının taşınması, azalması dağılması ve deposu için alan sağlaması, kıyı yapılarıyla kumullarıyla, bataklıklarıyla sağlanır…
EN ÖNEMLİ TURİZM ve SOSYAL, KÜLTÜREL, TARİHİ DEĞERLERİMİZİN KAYNAĞIDIR, OKULDUR SULAK ALANLAR… Nasıl mı?
Çağlar boyu insanlar su kenarları ve çevresinde yaşamışlardır. Onları izlerini taşıyan bu doğal alanlarımız Yeryüzünün en önemli genetik rezervuarları olmaları nedeniyle tarihten, yaşamdan zengin örnekleriyle, eğitim ve bilimsel çalışmalar için açık hava laboratuarı özelliği taşırlar.
Doğal güzelliklerin stres azaltıcı ve insan sağlığını olumlu yönde etkileyici özellikleri ve insan gelişiminin ruhsal boyutu ile ilişkilendirilmektedir. Sulak alanlar, sundukları doğal güzellikleriyle turizm yönünün yanı sıra sağlık - dinlenme ortamı bakımından da önemli kaynaklarımızdır...
SULAK ALANLAR GÜNÜ
KUTLANMALI MI?
ANILMALI MI (!)?
Sulak alanlarımızı akılcı -bilimsel yöntem ve yaklaşımlarla korur ve düzenler isek istenmeyen sonuçlarla karşılaşmaz ve geleceğimizi tehlikeye atmamış oluruz. 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü’nde Türkiye’nin sulak alanları üzerindeki baskı, kurutma ve kirletme soruları kutlamanın yerini endişenin almasına neden olmaktadır.
Son altmış yıl içerisinde bitmez-tükenmez bir kaynak olarak görülen-sanılan altmıştan fazla doğal sulak alanımız(yaklaşık onbeşbin km2’lik alan- Marmara Denizinden büyük alan, 4 Van Gölü veya 30 Eğirdir Gölü büyüklüğündeki sulak alan) sıtmayı önlemek adıyla, tarım arazisi kazanmak için, sanayi kirliliği, aşırı su kullanımları, büyük baraj inşaatları nedeniyle yeterli su alamama ve yapılaşmalar nedeniyle yok edilmiştir.
2 Şubat Sulak Alanlar Günü kutlanmalı mı? Anılmalı mı(!)?