TOPLUMDA ŞİDDET OLAYLARI
Son senelerde toplumumuzda şiddet olayları çoğaldı.
Ünlü romancı: YAŞAR KEMAL
“Kadın olmak, çocuk olmak, ağaç olmak ve sokak hayvanı olmak” zorlaştı diyor. Tüm bu canlılara neden şiddet uygulanıyor? Önce bunu göz önüne almamız lazım.
Türkiye’nin kanayan yarası kadın cinayetleri, çocuk istismarları ve ağaç katliamları gün geçtikçe çoğalmaktadır.
Küçük yaşta kız çocukları bilhassa Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da evlendiriliyor. Hatta para ile satılıyor. Kız çocukları baba ve dedesinin ayaklarını yıkıyor. Ben bir köylü çocuğu olduğum için bu duruma şahit oldum. Kadınlar kocasının ve diğer erkeklerin ayaklarını yıkıyorlar. Erkek çocukları daha itibar görüyorlar. Halbuki kadın her alanda başarılıdır. Kadına hayatının her alanında özgüven vermelidir. Ben kadın güzeldir sözüne katılmıyorum. İnsan güzeldir.
Rahmetli babam, “selam verirken gülerek selam verin” derdi. Toplumda gülmeye ve selama ihtiyacımız var. Geçmiş kadın liderleri iyi anlamak ve kadının toplumdaki yerini anlatmak lazımdır. İnsana önce kadının iyi anlatılması lazım. Kadın da kendini iyi anlatması lazımdır.
“BOŞ ÇUVAL DİK DURMAZ”
- yüzyılda neden toplumda bu şiddet olayları cereyan ediyor. Bunun önü nasıl alınır:
Ülkemizde halen erkek egemenliği hüküm sürüyor. Emniyet olarak önceden gerekli tertibatı almalıyız. ‘Biz de köprü yıkıldıktan sonra tertibat alınır’ Türkiye’de her ilde kadına karşı şiddet olaylarında bir kadın savcı olmalıdır. Kadın korkuyor, maddi durumu iyi olmadığı için muhakemeyi veremiyor. Bu hususta Türkiye’de baroların iyi çalışması lazım. Hayat devam ediyor diyoruz ama korku içinde devam ediyor.
Tabi ki eğitim çok önemli. Hiçbir kadın 4 duvar arasına sokulmamalıdır. Tüm kurumlarda görev almalıdırlar. 82 milyon ülkemizde kadına, çocuğa, ağaca karşı saygılı olmalıyız. Sevmeyi, sevilmeyi, saygıyı, hoşgörüyü tüm toplum olarak gerçekleştirmeliyiz. Kadına bakış çok önemlidir. 10 ayda 2 bin 900 kadın öldürüldü ise geçmişimizi iyi tahlil etmemiz lazım. Mustafa Kemal Atatürk Avrupa ülkelerinden önce kadına seçme-seçilme hakkı verdi. İstiklal Savaşında erkekler gibi cephede savaşıp mermi taşıdılar. Bu toplumun yarısı kadındır. Her erkeği doğuran kadındır. Sen çocuğunun yanında eşinin nasıl öldürüyorsun. Hiç annen aklına gelmedi mi?
Bu hususta Diyanet İşleri Başkanlığına çok büyük görevler düşüyor. Her Cuma hutbesinde şiddet olaylarından bahsedilmesi lazımdır.
Küçük yaşta bizim mahalledeki cami hocamız minareden şöyle seslendi:
“Çocuklar, bağırmayın, yaramazlık yapmayın, mahalle sakinlerini rahatsız etmeyin” demişti.
Bu toplum neden bu durumlara düştü.
İnşallah Emine Bulut’lar bir daha ölmez. Yarının ümitleri, fidanları, çocukları istismara uğramaz. Menfaat uğruna ağaç ve sokak hayvanları öldürülmez ve kesilmez.
“Millet olarak sağduyulu, başkalarını düşünen bir milletimiz”