Meydan: “Eğirdir, Göller Bölgesinin en önde
gelen turizm merkezi...”
Eğirdir
Genç Girişimci İşadamları Derneğinin ev sahipliğinde 22 Haziran 2013 Cumartesi
günü Mavigöl Otel’de yapılan toplantıda Eğirdir turizmi ilgili bilgiler veren
Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Meslek Yüksek Okulu öğretim elemanı Çetin
Meydan, 2010 yılında Eğirdir’e 78.000 adet konaklamalı, 97.338 adet günübirlik
ziyaretçi geldiğini söyledi. “Eğirdir gölünün ve tüm bölgenin doğal
güzellikleri her yıl çok sayıda yerli ve yabancı turisti ilçeye çekmektedir.”
diyen Meydan, “Eğirdir İlçesi’ne 2010 yılı içerisinde 78.000 adet konaklayan,
97.338 adet günübirlik turist gelmiş olup, bunlardan 33.880 adedi yabancı
turisttir. Ortalama konaklama süresi üç gündür.” şeklinde bilgi verdi.
Eğirdir’de
Yıllık Yatak Arzının 300.760 yatak, Yıllık Yatak Doluluğunun ise % 25.9 olduğunu dile getiren Meydan, “İlçenin
konaklama kapasitesi her geçen gün artmakta ve kalite olarak yükselmektedir.
İlçede 9 adet 459 yatak kapasiteli otel, 20 adet 365 yatak kapasiteli pansiyon
olmak üzere toplam 824 yatak kapasitesi mevcuttur.
2010
yılı verilerine göre Yıllık yatak doluluğu ise
% 25.9 dur. Bu rakam düşük bir rakam olup atıl kapasite sorunu olduğu
göze çarpmaktadır. Dönemsellik bunda önemli bir paya sahip olmalıdır.
Yine
ilçede 20 adet turizm belgeli ve belediye tarifeli lokanta mevcuttur.” diye
konuştu.
Su ve Yelken Sporlarına
Uygun Bir Göl
Eğirdir
ilçesinin, gerek tarihi zenginlikleri gerekse doğal güzellikleri bakımından
önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirten Meydan, “Bu potansiyelin
rasyonel bir şekilde değerlendirilebilmesi için turizm yatırımlarına öncelik
verilmesi gerekmektedir.” dedi.
Eğirdir
Gölü’nün su ve yelken sporlarına uygun bir göl olduğunu ifade eden Meydan, Eğirdir’in Isparta ilinin hatta Göller
Bölgesinin en önde gelen turizm merkezi olduğunu savundu.
İlçeyle
aynı adı taşıyan Eğirdir Gölü’nün, Göller Bölgesi’nin en büyük doğal
zenginliklerinin başında geldiğini söyleyen Meydan, “Kuzey – güney uzanımlı
büyük bir çöküntü alanının kuzey sınırında oluşmuş tektonik bir göl olan
Eğirdir Gölü, ortalama 475 kilometrekarelik yüzölçümü ile Türkiye’nin 4. büyük
gölüdür. Kuzeyde kalan ve daha küçük bir alanı kaplayan bölümüne Hoyran Gölü,
güneyde kalan bölümüne ise Eğirdir Gölü denir. Eğirdir Gölü her türlü su
sporlarına uygundur. Küçük çaplı da olsa yelken kulübünün lazer, pirate, surf
ve katamaran eğitimleri devam etmektedir. Rüzgarın sürekliliği kite surf için
de uygun görülmektedir ve henüz denenmemiştir.” diyerek bu konuya dikkat çekti.
Askawana, yani "Ada Ülkesi"
Konuşmasında
Eğirdir’in tarihten gelen zenginliklerini de anlatan Meydan, bu konuda şu
bilgileri verdi: “Eğirdir Gölü güney ucu merkez olmak üzere Burdur Gölü'ne
kadar olan bölgeye, İlkçağda Askania adı verildiği sanılmaktadır. Eğirdir
Gölü'nün güney ucu kıyıları kuşkusuz bölgedeki ilk kentçiklerden birinin ya da
birkaçının yeriydi. Bu yöreye Luwi uygarlığı çağında Askawana, yani "Ada
Ülkesi" adı verilmiştir. Yöredeki çoğu isim Luwi dilinden kalmıştır.
Bunlara örnek verirsek; Pisidia eski roma eyaleti ve bu bölgenin ismi reçineli
çam ormanı ülkesi, Kuwada – Kovada Kuwa isimli tanrıçaya tapan insanların
ülkesi,, Konana- Gönen, Trimbiada, Gondana - Kumdanlı, Adada – ana tanrıça
ülkesi gibi.
Yöre,
Arzava Krallığından sonra M.Ö. 1200 yıllarında Friglerin egemenliğine girdi.
Daha sonra M.Ö. 687-547 yılları arasında Lidyalılar tarafından işgal edildi.
Eğirdir’in
Lidya’nın son hükümdarı Kroisos (M.Ö.560-547) tarafından kurulduğu ve ilk
adının da “Krozos” olduğu sanılmaktadır. Şehrin iç kalesi’de Lidyalılar
tarafından yaptırılmıştır. Romalılar döneminde ilçe Prostanna diye anılmıştır.
Yörede ilk Türk yerleşiminin 1071’den birkaç yıl sonra gerçekleştiği
sanılmaktadır. Anadolu Selçuklu hükümdarı III. Kılıçaslan 1204 yılında
çevredeki şehirler ile birlikte, Eğirdir’i de Selçuklu egemenliği altına
almıştır. Selçuklular, sayfiye yeri olarak kullandıkları Eğirdir’e doğal
güzelliklerinden dolayı Cennetâbad ismini vermişlerdir. 1391’de Eğirdir ve
yöresi Osmanlı egemenliğine girmiştir ve Konya Vilayeti Hamit Sancağı’na bağlı
bir kaza olmuştur. Cumhuriyetin kurulmasından sonra da ilçe konumuna
getirilmiştir.
Dünyanın İlk Rahibe
Okullarının Yerleşkesi
Yeşilada (Nis)
Eğirdir
şehir merkezine 1.5 km. uzaklıkta olan Yeşilada, 9 hektar alan üzerinde taş
temelli ahşap evleri, dar sokakları ve küçük balıkçı barınağı ile otantik
özelliğini korumaktadır. Eskiden halk arasında Nis olarak bilinen Yeşilada, ev
pansiyonculuğunun yaygınlığı ve balık lokantaları ile dikkat çeker.
Ada’da
ayrıca Hıristiyanlarca kutsal sayılan Ayastefanos kilisesi yer almaktadır.
Dünyanın en eski belki de ilk kinisaları
yani rahibe okulları buradadır.
Mübadele
döneminden önce Burdur, afyon ve Isparta Hristiyanlarının senede bir defa
burada toplandıkları ve hacı olmak için gölün kuzeyindeki Hoyran’a gittikleri
burada bulunan ve içinde Meryem ana Manastırı’nın bulunduğu Limnai Adası ve
Frig dönemi Tırtar Kaya Mezarları bölgesinde 3 gece kalarak hacı olduklarını
bilmekteyiz.
Atatürk’ün adası CAN ADA
Atatürk’ün
adası olarak da bilinen ada kendilerinin Eğirdir’i ziyaretlerinde belediyece
hediye edilmiştir. Böcüzade tarihine göre şu anki yol bağlantısı olmadan önce
Eğirdir ile can ada arasında ahşap direkler üzerine kurulu bir tahta köprü
olduğu, adanın içinde yalılar olduğu ve buraya halkın gülistan dediği
bilinmektedir.
Can
ada üzerinde şu an 16 Ağustos - 16 Eylül 2004
arasında gerçekleştirilen Uluslararası
Isparta-Eğirdir I. Taş Heykel Sempozyumu’ndan kalma yerli ve yabancı
heykeltıraşların yaptığı 13 eser sergilenmektedir.”
EĞİRDİR TUR PROGRAMLARINA ALINMALIDIR
“Eğirdir
ve bölgenin zenginlikleri Antalya’da bulunan seyahat acentaların ve tur
operatörlerince programlarına alınmalı,
günübirlik ve konaklamalı turlar düzenlenmelidir.” tespitinde bulunan Meydan,
bu konuda şunları söyledi: “Eğirdir’in turizmin başkenti Antalya’ya ve inanç ve
kültür turizminin Türkiye’deki önemli merkezlerinden Kapadokya - Konya’-
Pamukkale kültür turları hattı üzerinde
olması bir diğer avantajını teşkil
etmektedir. Kültür turları düzenleyen acentalar bölgeye çekilmeye
çalışılmalıdır.
Eğirdir
ve bölgenin zenginlikleri Antalya’da bulunan seyahat acentalarınca
programlarına alınmalı, günübirlik ve konaklamalı turlar düzenlenmelidir.
Antalya
‘ya yakın Yayla özelliği olması, geceleri kesintisiz uyumaya elverişli olması,
terletmeyen ve nem içermeyen havası ile iç turizm açısından da
değerlendirilmelidir.
Antalya’da
incentive turizm yapan seyahat acentalarının çevre gezileri programlarına
Eğirdir’in alınması sağlanmalıdır.”