Haberin Tarihi:
1.7.2014 11:15:00
- Okunma Sayısı:1521
defa okundu.
17.06.2014 tarihli II. Eğirdir Evi Buluşmalarının konusu "Eğirdir'de Esnaflık" olmuştur.
Eğirdir Kent İnisiyatifi
II. Eğirdir Evi Toplantısının ardından
17.06.2014 tarihli II. Eğirdir Evi Buluşmalarının konusu “Eğirdir’de Esnaflık” olmuştur. Farklı yönleri ile esnaf olmanın diğer meslek dallarından farklılığı, zorlukları ve noksanları ele alınmıştır. Açılış konuşmasında da belirtildiği üzere toplantı, esnafların olumsuz yönlerini ele almak değil her açıdan esnaflığı değerlendirip Eğirdir özelinde bu işgücü alanının etkileri ve evrilme süreci değerlendirilmeye çalışılmıştır. Toplantı 2 ayaklı devam etmiştir. Öncelikle esnafın sorun alanı olarak gördüğü unsurlar ile tüketicinin sorunlu alanlar olarak dikkat çektiği hususlar ayrı ayrı ele alınmıştır.
Esnaflığın tanımı ile başlayan toplantıda esnaflık, el emeği ile para kazanan kişiyi tanımlamaktadır. Zanaatkârlık olarak da değerlendirilebileceği ifadelendirilen esnaflığın, büyük sermayeye sahip olmadığı, küçük bir sermaye, bilgi ve becerisini de hizmetine dahil eden işletme sahibi olarak da detaylandırılmıştır. Esnaflığın büyük ölçüde sermayesi yoktur, orta ve küçük ölçekte sermayesi vardır. El emeği gerektirmeyen sektörlerin global analizde değerini yitirdiği ve esnafın büyük – orta ölçekte yaptığı işi büyük şirketlerin AVM adı altında yaparak esnaflığı öldürdüğü Belediye Başkanı Ömer Şengöl tarafından dile getirilmiştir.
Büyük firmalar ile mücadele etmek oldukça zordur ve önemli olan kente özgü değerlerin sergilendiği ve satıldığı alanların var olmasıdır. Bu konuda önemli bir örnek sunan Çetin Meydan, Burdur Alaca kumaş dokumasının kaybolmuş bir değer olduğunu ve halkeğitim – belediye işbirliği ile bu değerin yeniden canlanarak kentin önemli bir değeri haline gelmesinden söz etmiştir. Eğirdir’de zanaatkarın ne denli az olduğundan söz edilmiş ve bu alanın en işin acı kısmının da zanaatkarların az olması olarak dile getirilmiştir. Zanaatkar yetişmemesinin nedenleri, usta çırak ilişkisine ve eğitim sisteminin gereklilikleri sebebiyle mümkün olmadığı ifadelendirilmiştir. Ayrıca eski yıllarda var olan lonca sisteminin artık işlemeyişinin de zanaatkarların yetişmesi önündeki en büyük noksanlık olduğu Hasan Ali İnce tarafından dile getirilmiştir. Halk eğitim gibi sürekli eğitim merkezleri aracılığı ile el becerisine dayalı eğitimler verilmeye çalışılsa da zanaatkarlığın birkaç ayda verilecek kurs ile sağlanamayacağı aşikardır. Eğirdir’de zanaatkarlar için çok iyi bir alan olduğu ve gelir getirici bir alan olduğu ifadelendirmiş ve Eğirdir’de yapılması gerekli en temel işlerden bir tanesinin de güncel zanaatları ayağa kaldırmak olduğu genel bir görüş olarak ele alınmıştır.
devam edecek