Haberin Tarihi:
19.6.2014 09:50:00
- Okunma Sayısı:1977
defa okundu.
Eğirdir Kent İnisiyatifi'nin en önemlilerinden etkinliklerinden biri olan Eğirdir'in esnafı ve geleceği konusu 17.6.2014 Salı akşamı uzun ve çekişmeli görüşlerle dile getirildi.
ESNAFIN OLMADIĞI TOPLANTIDA ESNAF TARTIŞMASI
* Eğirdir Eski Evi öksüzdü
* Eğirdir Kent İnisiyatifi’nin
Çalışması Adresini Bulamadı
* Eğirdir Esnafı Kendi Sorunlarına
Sahip Çıkmadı.
* Başkan Şengöl, “Toplantıda olmayan
Esnafın Neyini Tartışıyoruz?”
* Lokantalarda Hizmet Kusurları Çok…
* Eğirdir İnsanı Sokağa Çıkmıyor.
· Eğirdir Kent Kimliğini Yakalayamadı
Özel Haber: İlhan Şimşek
Eğirdir Kent İnisiyatifi’nin en önemlilerinden etkinliklerinden biri olan Eğirdir’in esnafı ve geleceği konusu 17.6.2014 Salı akşamı uzun ve çekişmeli görüşlerle dile getirildi.
Hande Özdamar Tığlı Hanım’ın sunduğu programa katılım azdı.
Özellikle seçilen “esnaf konusu”na eğilmenin önemi ortada iken toplantıya Eğirdir esnafından bir iki kişinin katılımı toplantının amacına uygun düşmediği yönündeydi. Dolayısıyla esnaf sorunları tam anlamıyla açıklığa çıkmamış oldu. Ancak katılımda bulunan kişilerin görüşleri doğrultusunda gerçekleşen toplantıda esnafların önemli sorunları dile getirildi.
Bilimsel ifadelerden daha çok günübirlik nitelikler üzerinde duruldu. Sosyo-bilim çerçevesinde önce esnafın mı yoksa şehir gelişiminin mi önde olması gerektiği üzerinde yoğun tartışmalar yaşandı. Dolayısıyla esnafın kendini yenilemesi arz-talep ikilemine bağlandı. Bu alandaki ağırlık öncelikle kentin gelişmesi yönünde değer kazandı. Şehrin gelişmesi esnafı arkasında taşıyacak bir ivme olarak dile getirilirken esnafın kendini geliştirmesi ve genişlemesi şehirleşmeye paralel bir nitelik arz edeceği fikrinde ortak fikir birleşimine varıldı. Isparta’nın dünü ile bugünü bu konuya örnek gösterildi.
Ancak mevcut ortamda, mevcut esnafın müşteriye, müşteri gibi önem vermesi gerektiği ısrarla vurgulandı. Kendisine önem verilmeyen bir müşterinin esnaftan alış veriş yapmasının düşünülemeyeceğinden yola çıkılarak Eğirdir esnafının bu konuya özellikle dikkat etmesi vurgulandı. Toplantıda bulunan bayan katılımcıların çağdaş görüşleri ve esnaftan beklentileri toplantının öne çıkan dilek bölümünü oluşturdu. Bunlar aynı zamanda Eğirdir esnafının kalın hatlarla çizilmiş bir panoramasını da gözler önüne serdi.
Özellikle ilçemiz lokantalarında hizmet sunumunun eksik ve yanlışlarla dolu olduğu ifade edildi. Masaların temiz olmadığı, garsonların eğitimsiz ve garson giyimlerinden yoksun oldukları, yemek fiyat menülerinin olmadığının yanı sıra yemek seçimi zorluklarıyla karşılaşılması ileri sürüldü.
Toplantının en dişe dokunur konusu, Eğirdir’in kent kimliğine halen ulaşamaması konusuydu. Eğirdir neydi? Bir turizm kenti miydi? Eğirdir bir tarım kentimiydi? Eğirdir bir öğrenci kenti miydi? Kimliğini bulamamış bir ilçede esnaf hangi yöne ağırlık vermeliydi? İlçe esnafının, esnaf koşullarını yerine getirmesi yeterli miydi?
Asıl olan Eğirdir kentinin kendine özgü niteliklerini geliştirmesiydi. Çünkü esnaf, şehrin öne çıkan üretimini satarak esnaflığını yerine getirmeliydi.
Esnafın görüşlerini bu yönde savunan Eğirdir Esnaf Odası Başkanı Murat Yalkın, devletin ağır baskısı altındaki esnafın rahat çalışamadığını dile getirerek özellikle vergi ve cezalar konusunda derin sıkıntılar yaşadıklarını dile getirdi. İş alanlarının büyük alışveriş merkezleriyle mücadelesinin zor olduğu konuşulan bu toplantıda Eğirdir esnafının rekabet gücünün zayıflamasından kaynaklanan güç yitimi öne sürüldü. Esnafın kaliteli ürün sunması konusunda birleşen görüşler büyük alış veriş merkezlerinin cazibe merkezi olmaları nedeniyle çekişmenin acımasız noktalar ulaştığı söylendi.
Söz alan Eğirdir Belediye Başkanı Ömer Şengöl, toplantıya katılmayan esnafa serzenişte bulunarak şunları söyledi: “Değerli katılımcılar hiç kimse kusura bakmasın!.. Biz buraya Eğirdir esnafının sorunlarını tartışmaya gelmişiz ama esnaftan, bir iki arkadaşın dışında, kimse yok. Biz burada neyi, kimin için tartışacağız? Önce esnaf kendine sahip çıkmalıdır. Lokantacı arkadaşlarımız eğitimli ve düzgün eleman bulamadıklarından söz ederek hizmette aksamalardan söz ediyorlar. Haklıdırlar ama tümüyle değil. Peki, kendileri tam patronluk yapıyorlar mı? Bir işçinin hakları nedir onları bilip yerine getiriyorlar mı? Yoksa işçileri 12 saat nefes almadan çalışanlar olarak mı görüyorlar? Kaliteli elamanın parası da kaliteli olur!..
Biz ilçemizde daha çok öğrenci ağırlıklı çalışmalıyız. Bu anlamda da ilk sırada boğaz işi, yemek konusu gelmektedir. Ayrıca öğrencilerimize ve halkımıza sosyal olanakları da sağlamamız gerekli. Bunun için neler yapabiliriz? Bunları tartışırsak soruna çare bulabiliriz. Her şeyi belediyeden beklemek yanlış.”
Aslında halkın sokağa çıkması önemliydi. Peki halk sokağa nasıl çıkacaktı? Sokağa çıkan halk esnafla yakın temasta olmayacak mıydı? Dolayısıyla esnaf ve halk yakınlaşması esnafın siftahsız dükkan kapatmasına son vermeyecek miydi? Nasıl olacaktı bu iş? Günlük gazete satışı üç yüzü geçmeyen, dişe dokunur kitap satışının olmadığı bir ilçede kültürün yeri neresi olmalıydı? Kültürü ve medeni cesareti olmayan bir halk, sosyo- yaşamı evinin dört duvarı olarak kabul eden bir halkı sokağa dökmenin yolu ne olabilirdi? Sinema, tiyatro, güncel toplantılar soruna çare olmaz mıydı?
Yoksa Eğirdir hala eskileri yaşayarak kabuğunu kıramıyor muydu? 12 yıldır iktidarda olan hükümetin okumayan, araştırmayan, tembelleştirilen bir toplumda istediğini elde etmek için devreye soktuğu uyutma politikası Eğirdir’de işliyor muydu?
Sonuçta denebilir ki Eğirdir esnafının kendini nitelik olarak yenilemesi yanında görsel olarak da yenilemelidir. Fakat esnafın kendisiyle ilgili bir konuda duyarsız kalması gerektiği de önemlidir. Sorun varsa bu sorunu en iyi bir şekilde sorun sahibi dile getirmelidir ki çözüm sağlıklı olsun.
Toplantı bu görüşlerin ağırlık kazanması ile son buldu.