GÜNİZ SOKAK’TAN İSLAMKÖY’E KALKAN
OTOBÜSÜN BİR GÜNLÜK ÖYKÜSÜ…
Zeki TARHAN - ANKARA
17 Haziran 2019 Pazartesi günü, BABA’nın Hak’ka yürüyüşünün dördüncü yıldönümüydü. Ve bizler, Ankara’ da yaşayan Isparta’ lılar olarak, SDÜ’ nün tahsis ettiği otobüsle, sabahın beş buçuğunda Güniz Sokaktan, İslamköy’e hareket ediyorduk… Saat 11.00’ de ANITMEZAR’ da yapılacak Devlet Törenine yetişmek zorundaydık.
***
ISVAK ve Güniz Sokak organizasyonuyla, (44) kişilik katılım sağlayarak hareket ediyorduk Ankara’ dan. Otobüsümüzü, mikrofonu sayesinde bir kültürel etkinliğin fiziki mekânı gibi kullanıyorduk…
Yolda yaptığımız kahvaltı molasından sonra, Otobüsümüz adeta bir Çalıştay salonuna dönüştü…Herkesin, DEMİREL’le ilgili az yada çok bir anısı olacaktı ve uzun yolculukta bu anılar paylaşılmalıydı. Dönüş yolculuğunda ise; Anıt Mezardaki Devlet Töreni ile SDÜ’ nün düzenlediği Panele ilişkin değerlendirmeler, farklı bakış açılarıyla paylaşılacaktı. Bu değerlendirmelerin moderatörlüğünü ise TARHAN yapıyordu…
***
iSLAMKÖY’e varana dek anlatılan anılar, kitaplaştırılacak olursa, ortaya mutlaka güzel bir yapıt çıkabilirdi… İslamköy’e varıp, Anıtmezar’a ulaştığımızda, Müftünün dua ettiği anı yakalamıştık. Bize gösterilen, Demirel ailesine yakın yerde yerimizi almıştık.
Oldukça kalabalık bir topluluk göze çarpıyordu… İstanbul, Ankara ve Antalya’dan katılımın olduğu da gözlemleniyor, yakın siyasi tarihimizin seçkin isimleri, Demirel’in Kabine arkadaşları, Merkez sağ ve Merkez Sol’ un tanınmış simaları da dikkat çekiyordu…
DEMOKRASİ VE KALKINMA MÜZESİ’nin açılışındaki kalabalık ve katılım kadar olmasa da, hatırı sayılır ve de anlamlı bir iştirakin olduğu, farklı sosyo – kültürel kesimlerin, yıllar geçtikçe DEMİREL’ i özlediği ve “vefa” duygusunun giderek yoğunlaştığı bir sürece girildiği de apaçık gözlemleniyordu…
***
İslamköy’ deki Fırından Ekmek almak, Ankara’ya İslamköy ekmeği ile dönmek, adeta bilinçaltımıza işlenmiş bir eylem ve işlemdi. Fırına öyle bir dalışımız vardı ki, Fırıncı ekmek yetiştiremiyordu…
Bir kısmımız Demokrasi ve Kalkınma Müzesini geziyordu, bir kısmımız ise otobüsün içinde onları bekliyordu. Bu arada; Fırından yeni çıkmış, sandık sandık ekmek getiriliyor, Müzenin önündeki ziyaretçilere kapış kapış satılıyordu. Ben de hanımın siparişi üzerine üç ekmekle dönecektim Ankara’ya.
***
Öğle yemeğini Üniversitemiz kampüsünde yiyorduk… Anıtmezardaki anma Törenine katılan tüm misafirler davet edilmişti öğle yemeğine. DEMİREL’ in adını taşıyan Üniversitemizin, O’nun Ahirete intikal edişinin dördüncü yıldönümünde böyle bir ikramın yapılması da, vefa duygusunun perçinlenmesiyle birlikte, “ilham veren Üniversite” iddiasını da güçlendiriyordu…
SDÜ’ nün; Güniz Sokak’ tan kalkan Otobüsünü bizlere tahsis etmesi de, yine Üniversitemizin imajını ve de itibarını yücelten bir unsur olmuştur.
SDÜ’ DEKİ PANEL ETKİNLİĞİ
Dört yıl önce, TBMM’nin Tören alanında yapılan BABA’ nın cenaze töreninde, Şevket DEMİREL’in yaptığı konuşmada dikkatleri çeken bir söylemi vardı ve şöyle diyordu Şevket Bey: ”…Süleyman DEMİREL’ in sahibi bugüne kadar bendim ama, şu andan itibaren sahibi Devlettir.”
…Evet, pazartesi günü saat 11.00’ de ANITMEZAR’da yapılan anma etkinliğindeki tören de bir devlet töreni idi.
***
Üniversitede yediğimiz öğle yemeğinden sonra, oditoryumdaki panel etkinliğine katılıyorduk… Salon, oldukça doluydu. Dikkatimizi çeken bir hususu da sizlerle paylaşmak istiyorum. Anıtmezardaki etkinlikte gördüğümüz kimi simaları, bu salonda göremiyorduk.
Panelin konusu; “Süleyman DEMİREL ve Spor” idi. Panelistler ise; Gençlik ve Spor eski Bakanı Ali Şevki EREK ile Dünya ve Olimpiyat şampiyonu, Milli Güreşçi Ahmet AYIK. Siyaset ustası DEMİREL’in, değişik ve farklı platformlarda; Devlet adamlığı / Siyaset adamlığı / Demokratlığı / Çevreciliği ele alınıp değerlendirilmiş ve tartışılmıştır. Spor yönü ise pek masaya yatırılmamıştır. Gerek bakan Erek ve gerekse şampiyon Ayık, toplumda DEMİREL’ in pek bilinmeyen bu yönünü anlattılar… Demirel’in spor altyapısına çok önem verdiğini, sporun her dalında sporcu yetiştirilmesini teşvik ettiğini dile getirdiler…
Isparta milletvekili, BABA’ nın doktoru Aylin CESUR da; kısa bir konuşma yaparak, spora önem veren DEMİREL’in, yaşam boyu sporu hiçbir zaman ıskalamadığını, sporun her dalındaki yatırımlara önem verdiğini vurguladı.
***
SDÜ Rektör Yardımcısı sevgili Murat Ali DULUPÇU hocamız; SDÜ’ nün kültür hizmetini anlatırken; “GÖZBEBEĞİMİZ EĞİRDİR GÖLÜ” Çalıştayı, Isparta’ nın Somut olmayan Kültürel Mirası, Antik Dönem’den Günümüze Isparta’nın Kültürel Mirası” gibi yapıtları yansıda gösteriyor, TARHAN’ı duygulandıran bir söylem le de bizleri onure ediyordu… Yansıdaki ilk eser, “Gözbebeğimiz Eğirdir Gölü” Çalıştayı’nın çıktısı olan kitaptı. Ve DULUPÇU hocamız; “…İşte Zeki bey de buradalar.” diyordu. Üniversitemiz bünyesinde çok sayıda Eğirdir sevdalısı vardı. Gözlerimin önünden kamu yönetimi ve siyaset bilimi hocalarımız, o anda bir sinema şeridi gibi gözümün önünden akıp geçtiler…
***
Anıtmezar’ da Rektörümüz sevgili İlker hocamıza, Oditoryumda ise panel öncesi sevgili Dulupçu hocamıza otobüs için teşekkür etmiştim. Dulupçu hocamız, bir başka memnuniyeti ima eder gibiydi. Sonra anladım ki; “Göller ve Güller Diyarından Senfoni ile Isparta Türküleri / Musa Göçmen Senfoni Orkestrası” kitapçığı!!! Bir Albüm olarak hazırlanan bu kitapçıkta, Senfoni ile Isparta Türkülerini içeren CD iç kapakta yer alıyor, ön kapak ile birinci sayfayı ise Eğirdir Gölü ve panoraması kaplıyordu…
“Senfoni ile Isparta Türküleri Albümü” projesi,ülkemizde bir ilimizin türkülerinin senfonik olarak bir albümde toplandığı ilk albüm olması bakımından benim için gurur verici bir projedir. Projenin aynı zamanda ulusal ve uluslar arası düzeyde hem Isparta ilimizin hem de üniversitemizin tanıtımı açısından yararlı bir çalışma olduğuna inanıyorum.” diyordu proje yürütücüsü Doç. Dr. Ömer Türkmenoğlu.
Rektör ÇARIKÇI ise; bu albüm için, bakın ne diyordu: “Bu proje ile en büyük arzumuz, güzel Isparta’ mızın türkülerinin dünya senfoni orkestralarının programlarında yer almasıdır.”
***
Güzel bir müzik ziyafetiydi izlediğimiz… Teşekkürler SDÜ.
…Ve dolu dolu olarak BABA’ yı andık… Hem Anıtmezarda, hem Üniversitemizde. Hoşça kal Isparta.