GÖZBEBEĞİMİZ EĞİRDİR GÖLÜ
Zeki TARHAN - ANKARA
BÖLÜM : 1
Sosyal medyada duyurusunu yaptığımız “GÖZBEBEĞİMİZ EĞİRDİR GÖLÜ” yazı dizimizi, bugün yani; “5 Haziran Dünya Çevre Günü”nde, okuyucularımızla buluşturuyoruz… 6 Şubat 2019 ve 2 Mayıs 2019 tarihleri, elbette ki önemli tarihler. 6 Şubat; “Gözbebeğimiz Eğirdir Gölü Çalıştayı”nın gerçekleştirildiği, 2 Mayıs ise; Çalıştay çıktısı olan “Eğirdir ve Kovada Göllerinin Sürdürülebilir Yönetim Modelinin Geliştirilmesi Projesi”nin tanıtımının yapıldığı tarihler.
Tabii, 2 mayıs öncesindeki üç aylık süreci de, Çalıştay hazırlık süreci olarak tanımlamakta yarar var. Bu süreçte; paydaşların belirlenmesi, bunun için temasların yapılması, Çalıştay bünyesinde yapılacak Panellerin kaç oturumla planlanacağı ve panelistlerin kim olacağı, tartışılacak konu başlıkları, oturumları kimlerin yöneteceği vb. konular, paydaşlarla birlikte kararlaştırılmıştı.
Kısaca bu yazı dizimizde; yukarıda sözünü ettiğimiz sürecin çarpıcı yanlarını, kamuoyumuzun merakla beklediği ve son tahlilde bu Çalıştay’dan nelerin çıktığını, akıcı bir dille anlatmaya çalışacağız… Beğeneceğinizi umarak hadi başlayalım…
***
Sulak alanlarımızın kuruma ve yok olma sürecinden geçtiğini, bu sürecin Göller Yöresinde çıplak gözle somut bir şekilde görüldüğünü ve bu konuda bir şeyler yapılması gerektiğini düşünen, İç batı Akdeniz’in ve Göller Yöresinin en etkili NGO’su olan ISVAK, biran önce harekete geçilmesi gerektiğini düşünerek kolları sıvıyordu…
Gözbebeğimiz olan ve (1) no’lu temiz içme suyu rezervuarı olarak bilinen ve limnoloji literatürüne böyle geçen bir sulak alanın masaya yatırılması, bilimsel gerçekçilikle uyumlu olması gerekirdi. Türkiye’de eş zamanlı kurulmuş iki adet SU ENSTİTÜSÜ vardı: Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi bünyesinde kurulan Su Enstitüsü Müdürlüğü, diğeri ise; SDÜ bünyesindeki SU ENSTİTÜSÜ. Çalıştay’ın birinci paydaşı SDÜ ve Su Enstitüsü, olmazsa olmazımızdı.
…Evet, iki paydaş tamamdı. Üçüncü paydaş; niçin Isparta Valiliği olacaktı? Bunun yanıtını, okuyucularımız hemen vereceklerdir: Eğirdir Gölü Özel Hükümleri yürürlükteydi ve uygulamasından da Isparta valisi yetkiliydi. Sayın Valimiz Ömer SEYMENOĞLU, Isparta’ya vali olarak yeni atanmıştı ve ayağının tozuyla / çiçeği burnunda vali olarak heyetimizi kabul ediyordu… ISVAK Heyeti olarak başkan Ahmet ŞAHLAN ve bu satırların yazarı Zeki TARHAN ile SDÜ / Su Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Şehnaz ŞENER, Vali SEYMENOĞLU’na; “GÖZBEBEĞİMİZ EĞİRDİR GÖLÜ” Çalıştay düzenlemesiyle ilgili görüşlerimizi bildiriyorduk…
Sayın valimizin yaklaşımından olumlu mesajları alıyor ve pozitif enerjiyle doluyorduk adeta… Rektör hocamızın destekleriyle valimizin destekleri birleşince, bu iş; “Ya başarılacak, yada başarılacak” bir konuma gelmişti…
Üç paydaşlı bir Çalıştay’ın çerçevesi çizilmiş, ana hatları belirlenmişti artık. SDÜ Rektörü sayın Prof. Dr. İlker ÇARIKÇI hocamızın konuya sıcak bakması, her türlü maddi/manevi katkıyı sağlayacağını beyan etmesi, Su Enstitüsü Müdürü sayın Doç. Dr. Şehnaz ŞENER hocamızın Doktora tezinin EĞİRDİR GÖLÜ üzerine olmasıyla da, başarıyla sonuçlanacak bir etkinliğin kilometre taşlarının döşenmekte olduğunu gösteriyordu…
***
Tabii, Merkezi Otoriteyi ıskalamak olmazdı. “EĞİRDİR GÖLÜ ÖZEL HÜKÜMLERİ”ni ortaya koyan, ete kemiğe büründüren ve birkaç kez revize eden SU YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ idi. DSİ ile Su Ürünleri ve Balıkçılık Genel Müdürlüğü de Çalıştay’ın Merkezi Otorite ayağını teşkil ediyordu…
***
BÖLÜM : 2
Çalıştay, açılış konuşmalarının dışında beş oturum şeklinde programlanmıştı. Bir güne sığdırılan etkinlik; sabah saat 09.30’da açılış konuşmalarıyla başlıyor, akşam 17.00’de oturum başkanlığını, DSİ önceki Genel Müdürü / Dünya Su Konseyi Başkanı / ODTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Doğan ALTINBİLEK’in yaptığı ve “ÇÖZÜM ÖNERİLERİ”nin tartışıldığı, beşinci ve son oturum olan kapanış oturumu ile sona eriyordu. Oturum başkanlığını, Prof. Dr. Doğan ALTINBİLEK’in yaptığı birinci oturumda; “Eğirdir Gölü’nün geçmişi ve bugünü” masaya yatırılırken, “Eğirdir Gölü Su Bütçesi”nin irdelendiği ve başkanlığını Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekan Yardımcısı Emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Semra KURUCU’nun yaptığı ikinci oturumun ardından öğle yemeğine geçiliyordu. (30) dakikaya sığdırılan açılış konuşmalarında ilk konuşmayı SDÜ Su Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Şehnaz ŞENER yapıyor, O’nu sırasıyla; ISVAK başkanı Ahmet ŞAHLAN, DSİ 18. Bölge Müdürü Mahmut BERBER, ISUBÜ Rektörü Prof. Dr. İbrahim DİLER, SDÜ Rektörü Prof. Dr. İlker ÇARIKÇI yaparken, son konuşmayı da, henüz (30) günlük çiçeği burnunda (=çok taze) Isparta valimiz sayın Ömer SEYMENOĞLU yapıyordu. …Ve böylece, etkinliğin yarım günü bitmiş oluyordu.
***
Öğleden sonraki “Eğirdir Gölü Su Kalitesi” konulu üçüncü oturumu, SDÜ / Müh. Fak. Jeoloji Müh. Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayşen DAVRAZ yönetirken, “Eğirdir Gölü Su Ürünleri ve Kuş Faunası” konulu dördüncü oturumu ise, Eğirdir ve Burdur Gölleri üzerine çok değerli ve de önemli bilimsel çalışmaları ile tanınan ve Eğirdir Gölü’ nün ötrofikasyon sürecini tamamladığını dillendiren Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi / Fen Edebiyat Fak. Biyoloji Böl. Öğ. Üyesi Prof. Dr. İskender GÜLLE yönetiyordu. …Ve son oturuma gelinmişti. Çözüm önerilerinin masaya yatırıldığı bu kapanış oturumunun moderatörlüğünü, birinci oturumda olduğu gibi Prof. Dr. Doğan ALTINBİLEK yapıyordu.
***
Etkinliğin sonunda, Çalıştayın çıktısı olarak; Çalıştay kitabında da yer alan hem ISVAK’ın hem de SDÜ / Su Enstitüsünün hazırladığı bir MANİFESTO (=Sonuç Bildirgesi ) yayınlanıyordu… Son tahlilde ise; Mayıs/2019 başında tanıtımı yapılan “Eğirdir ve Kovada Gölleri’nin Sürdürülebilir Yönetim Modelinin Geliştirilmesi” Projesi de Çalıştayın elle tutulan / gözle görülen / ete-kemiğe bürünmüş somut bir semeresi (=Meyve ) olarak, Göller Bölgesi insanına, “Eğirdir Gölü Özel Hükümleri” uygulayıcılarına, Merkezi Otoriteye ve en önemlisi de Isparta’mızın en büyük mülki amiri sayın valimiz Ömer SEYMENOĞLU’na birer armağan olacaktı…
***
BÖLÜM : 3
AÇILIŞ KONUŞMALARININ DERİN ANALİZİ
Açılış konuşmalarının ilkini, SDÜ / Su Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Şehnaz ŞENER yapıyordu. ŞENER; mevcut su kaynaklarımızın su yönetimlerini gerçekleştirmek zorunda olduklarını, Su Havzasından temel faydalanma amacı, su temin etmek ise zaman zaman bu amaçla çelişebilecek diğer kullanımları, en uygun şekilde harmanlamak ve yönetmek gerektiğini, burada ana hedefin ise; su miktarını ve su kalitesini en yüksek seviyede tutmak olduğunu vurguluyordu…
Koruma – Kullanma Dengesinin altını özellikle çizen Dr. ŞENER; “Dünyada kısıtlı bir kaynak olan tatlı su potansiyelinin planlı koruma – kullanma dengesinin sağlanması ile SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR SU YÖNETİMİ mümkün olacaktır” diyordu.
***
…Gölün geleceğe yönelik EKOLOJİK DENGESİ ile SU KALİTESİ’nin bozulacağı öngörüsünü, Şehnaz hocamız bakın nasıl dillendiriyordu: “…Son yıllarda, küresel iklim değişikliğinin de etkileriyle Göl su seviyesindeki düşüşler, Havza bazında kirleticilerin göl su kalitesine olan olumsuz etkileri dikkate alındığında, gölün geleceğe yönelik su kalitesinin ve ekolojik dengesinin bozulacağı öngörülmektedir.”
“…Eğirdir Gölü’nü, gelecek nesillere en iyi şekilde bırakmak hepimizin sorumluluğudur” diyerek sorumluluğumuzu anımsatan ŞENER, Gölü her yönü ile ele alarak, uygulanabilir sonuçların ortaya konulacağına inancının tam olduğunu söyleyerek konuşmasını sonlandırıyordu…
***
…Evet, SDÜ’ nün değerli Rektörü sevgili İlker hocamızın Su Enstitüsü Yönetimine duyduğu güvenin ve Şehnaz hocamıza tanıdığı geniş yetki ve sorumluluk ile inisiyatif kullanmada geniş manevra alanı yaratmış olması, Çalıştay paydaşlarının aynı frekansta ve ortak paydada buluşmaları, Çalıştay çıktılarının sonuç alıcı ve uygulanabilirliğini de sağlamıştır.
***
SDÜ’nün bağrından çıkan kardeş Üniversitemiz ISUBÜ Rektörü Prof. Dr. İbrahim DİLER Hocamızın da, açılış konuşmasında Su Enstitümüz ile ilgili söylemiş olduğu; “Su Enstitüsünün ivme kazanarak, bu tür etkinliklerin başlamasından dolayı da yönetimi özellikle tebrik etmek istiyorum.” Şeklindeki söylemi de gösteriyor ki, ISUBÜ bünyesindeki Su Ürünleri Fakültesi'nin ve SAREM’ in de içinde bulunduğu çalışma gurubu; ÇALIŞTAY’ın en önemli çıktısı olarak, Isparta Valiliği / SDÜ / ve ISVAK tarafından önerilen “Eğirdir ve Kovada Göllerinin Sürdürülebilir Yönetim Modelinin Geliştirilmesi” konulu projenin hazırlanması paydasında birleşiliyordu…
***
BÖLÜM : 4
Açılış konuşmalarının ikincisini, Çalıştayın paydaşlarından olan ISVAK’ın başkanı Ahmet ŞAHLAN yapıyordu… ŞAHLAN; ISVAK' ın 9.Cumhurbaşkanımız Süleyman DEMİREL tarafından kurulduğunu ve bu Vakfın, Isparta dışındaki Isparta’lıların en büyük Sivil Toplum kuruluşu olduğunu vurguladıktan sonra, Gurbetteki Isparta’lıların tümünün, doğdukları topraklara karşı duyarlı birer “ISPARTA SEVDALISI” olduklarını dile getiriyordu…
…Ve bakın, hemşerilerimizin GÖL’ le ilgili endişelerine nasıl dikkat çekiyordu: “…Son zamanlarda, ülke medyasında güncel hale gelen EBER ve BURDUR GÖLÜ’ndeki “SU ÇEKİLMELERİ” ile BEYŞEHİR GÖLÜ’nden gelen endişeli haberlerden, hemşerilerimiz EĞİRDİR GÖLÜ’Nde de benzer krizlerin yaşanmasından endişelenmişlerdir…”
***
Hemşerilerimizin ISVAK’a yoğun bir şekilde yaptıkları PANEL / AÇIK OTURUM / SEMPOZYUM / ÇALIŞTAY gibi kültürel etkinlik taleplerinin, Vakıf Yönetim Kurulunca değerlendirilerek, Ankara’daki Akademisyen hemşerilerimizle üç ay süren inceleme ve değerlendirme çalışmaları sonucunda, ÇALIŞTAY düzenlenmesinin daha yararlı olacağı kanısına varıldığını anımsatan ŞAHLAN, Çalıştayın da Ankara’ da değil, Isparta’ da diğer paydaşlarla birlikte yapılmasının daha uygun olacağı düşüncesinde antakt kalındığını dile getiriyordu…
***
ISVAK Başkanı ŞAHLAN, daha sonraki süreci yani; SDÜ Rektörü sayın Prof. Dr. İlker ÇARIKÇI ve Isparta valimiz sayın Ömer SEYMENOĞLU ile yapılan yapıcı görüşmeleri kısaca anlatarak, üçlü paydaşların sergiledikleri olumlu yaklaşım sayesinde, bu çalıştayın hayata geçirildiğinin ve başarılı bir performans yakalandığının altını çiziyordu…
***
…Ve bizlerle birlikte, Ankara’ dan Otobüsle gelip, Çalıştayımıza katılan, bizlerin şeref misafiri olan, 9.Cumhurbaşkanımız DEMİREL’ in 1955 yılında kurduğu TTKD (=Türkiye Tabiatı Koruma Derneği)’nin ikinci kurucu üyesi, Asırlık Çınar (101) yaşında sayın Yunus ENSARİ’yi de takdim etmekten onur duyduklarını belirtirken, Yunus ENSARİ de oturduğu yerden ayağa kalkarak, Çalıştayın tüm katılımcılarını selamlıyordu…
DEVAM EDECEK…