DEVRANDEDE TÜRBESİ VE KAL'A KAPISI; BENİ ÇOCUKLUĞUMA GÖTÜRDÜ...

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,DEVRANDEDE TÜRBESİ VE KAL'A KAPISI;  BENİ ÇOCUKLUĞUMA GÖTÜRDÜ...
Haberin Tarihi: 3.5.2019 09:39:28 - Okunma Sayısı:9232 defa okundu.

DEVRANDEDE TÜRBESİ VE KAL'A KAPISI; BENİ ÇOCUKLUĞUMA GÖTÜRDÜ...

DEVRANDEDE TÜRBESİ VE KAL'A KAPISI;
BENİ ÇOCUKLUĞUMA GÖTÜRDÜ...

Tabii, Zafer İlkokulu ve Eğirdir Ortaokulu dönemim. Devrandede Türbesi; resimde görüldüğü gibi bir beton değil, ahşap yapıydı.Keşke o otantik yapı, 0rijinal haliyle korunup, günümüze taşınabilseydi.
***
Evimiz, Devrandede Türbesinin tam karşısında, Beylik Bahçenin ve Kal'a surlarının içerisindeydi. Evimiz bir Yalı idi. Kal'a surunun Denize bakan yerinde, denize açılan bir kapımız vardı ve oradan yüzmek için denize atlardık.(=Biz Eğirdir' liler, Eğirdir Gölüne "DENİZ" derdik.)
***
Rahmetli Ninem, Devrandede Türbesinin Türbedarıydı. Günün belirli saatlerinde Türbeye giderek bakımını yapar, ziyaret için gelenleri Türbeyi gezdirirdi. Türbe ziyaretçileri genelde; çocuğu olmayan kadınlardı. Ziyaretçiler, kutsal bir güç olarak gördükleri ya da algıladıkları Devrandede' ye geliyor, yanlarında getirdikleri "Adak" tavuk yada horozu kesiyor ve türbedar Nineme veriyordu...
Tabii, Adakla yetinmiyorlardı ziyaretçiler. Türbenin toprağından da, parmağını ıslatıp yalıyorlardı. Tabii, niyetlerini de dillendirerek...
***
Biraz da Kal'adan sözedeyim. Resimden seçebilecek misiniz bilemem. Türbenin tam arkasından, taş basamaklardan yapılmış merdiven yapıdan, Kal'anın en üstüne çıkar, oradan "Gâvur Mezarlığı" diye anılan ve Göle doğru uzanan alana, (=takriben 15 metre aşağıda) kal'a taşlarına tırmanarak inerdik. Aynı şekilde de çıkardık Kal'anın en tepesine. Bunu niye yapardık? Büyüklerimizden dinlerdik, oranın "Gâvur Mezarlığı" olduğunu ve belki de altında hazine olabileceği söylemini.
***
Gâvur Mezarlığının alt tarafında, Göl yüzeyinden yarım metre yükseklikte, yer yer Kal'a oyukları vardı ve bizler o oyuklarda, balık avlamak için otururduk...Ve çok güzel de balık avlardık. (=Atıve çekive Gavinne dönemi)
Halâ daha unutamadığım bir anıyı, sizlerle paylaşmak istiyorum. Oltaya oldukça büyük bir Çapak (=Sazan ) balığı takıldı ve beni Göle doğru çekiyordu... Korkmuştum ve Denize düşmemek için de direniyordum. Balık avcılığında ilk yenilgim bu olmuştu. Ama Çapak, özgürlüğüne kavuşmuştu.
...Ve ben, yıllar sonra, oğlumun adını "Özgür" koyacaktım.
***
Devrandede' nin konuşlandığı yerin hemen altında, mahalle halkının çamaşır yıkadığı ve adına "Hayrat" denilen bir kapalı fizikî mekân vardı. Bu mekân ile Kal'a arasında çok güzel bir koy oluşmuştu ve bizler bu koydan Göle atlayıp yüzerdik...

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap