“KUTLU DOĞUM”
Yüce
Allah’ın insanlığa gönderdiği en son peygamber, rahmet elçisi, Rasulü Ekrem,
Hazreti Muhammet Mustafa (SAV)’in dünyaya teşrifleri muhakkak ki yüce Allah’ın
insanlığa en büyük lütfudur.
Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerimde bu gerçeğe
şöyle işaret edilmektedir. “İçlerinden kendilerine Allah’ın ayetlerini okuyan
onları kötülüklerden arındıran, kendilerine kitap ve hikmeti öğreten bir
peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur.
Halbuki
onlar önceleri apaçık bir sapıklıkta idiler.” (Al-i İmran- 164)
Peygamberimiz,
Hz. Muhammet Mustafa (SAV) Kur’an-ın beyanıyla; Allah’a ve ahiret gününe
kavuşmayı umanlar için ve O Allah’ı çok zikredenler için bir örnek. (Ahzap-21)
İnsanlar
için şahit, müjdeleyici, uyarıcı, Allah yoluna çağıran bir davetçi ve yolunuzu
aydınlatan bir ışıktır. (Ahzap- 45-46)
Tarih
boyunca milletimiz Hz. Peygambere hep bu nazarla bakmış, gönlünde O’nun
sevgisini, hiç eksik etmemiş, O’nun dünyayı teşrif ettiği geceyi, Mevlit
Kandili olarak ihya ede gelmiştir.
Aziz
milletimiz, Diyanet İşleri Başkanlığının öncülüğünde bu köklü geleneğe, son
zamanlarda yeni bir halka daha ilave ederek Peygamberimizin doğumuna tekabül eden haftayı, Kutlu Doğum
Haftası olarak idrak ve ihya etmeye başlamıştır. Bu geleneği ihdas edenleri
hayırla yad ediyor, bu kadar güzel bir çığır açtıkları için kendilerini
kutluyorum.
Bu yıl itibariyle açılan bu güzel çığır 20
yılı aşkın süreyi geride bırakmış ve Kutlu Doğum Haftası kutlamaları, ülkemizin
her yerinde, Türk dünyasında, Balkanlarda, Kıbrıs’ta, Avrupa’da ve dünyanın bir
çok yerinde kutlanmakta ve Kutlu Doğum Haftaları, artık anma toplantısının
ötesine geçerek anlamaya yönelik bilim, sanat, kültür ve sosyal faaliyetlerle
dolu bir şölen haline gelmiştir.
Nitekim
bu anlayış çizgisinde, içinde bulunduğumuz hafta boyunca dünyanın her yerinde
bütün dillerde Hz. Muhammet Mustafa (SAV) anılmakta, anlatılmakta ve getirdiği
rahmet yüklü mesajlar konuşulmaktadır.
Barış
Peygamberi olan Hz. Muhammet (SAV)’in mesajının doğru tanıtılmasına yönelik bu
ve buna benzer faaliyetlere günümüzde çok ihtiyacımız vardır. Çünkü en küçük
anlaşmazlıkların kavgaya dönüştüğü, güçlülerin zayıfları ezdiği, adalet
duygusunun örselendiği, kuvvetle hikmet arasında irtibatın koptuğu, tabiatın
hoyratça kullanıldığı ve kirletildiği, akıl almadık sapkınlıkların görüldüğü,
insanların asude bir hayata özlem duyduğu bir zaman diliminde yaşıyoruz.
Samimiyet
duygusunun yok olduğu, insanların dine, kitaba, birbirlerine saygı
duymadıkları, Diyalog, hoşgörü ve tolerans eksikliği, barış içinde bir arada
yaşama konusunda yaşanan sorunlar, gündelik hayatımızı doğrudan etkiler hale
gelmiştir.
Böyle
bir ortamda Hz. Peygamberin insanları kardeş yapan, insana sırf insan olduğu
için değer veren, nefret olan yere ümidi, karanlık olan yere aydınlığı, üzüntü
olan yere sevinci ikame eden, barış ve rahmet yüklü mesajına daha çok ihtiyaç
duyulmaktadır.
Bu
yıl Kutlu Doğumun ana teması, “Hz. Peygamber, din ve samimiyet” olarak
belirlenmiştir. Bu hafta boyunca O’nun mutlu aile yapısı, sevgi ve kardeşlik
üzerine bina ettiği, aile ortamı anlatılacak. Gençlere ufuk kazandıracak
tavsiyeleri tanıtılmaya sevdirilmeye çalışılacaktır.
Kılavuzsuz
kalan ve savrulan gençlerimizin O’nun rehberliğine ve Kılavuzluğuna çok ama çok
ihtiyacı vardır. Gayesiz ufuksuz, idealsiz ve modelsiz kalan gençlerimizin,
modern zamanların ağır problemlerinin üstesinden gelmekte zorlandıkları, inkarı
mümkün olmayan bir gerçektir.
Selam
Olsun En Sevgiliye, Selam Olsun Onu Sevenlere,
Bu
duygu ve düşüncelerle Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinin hayırlara vesile
olmasını temenni ediyor, hepinize saygı ve selamlarımı sunuyorum.