8 Mart için…
Türkiye karanfil dağıtma günü olarak da nitelenebilecek 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününe dair birkaç kelam etmeden geçilemez sanırım.
8 Mart’ın neden kadınlar günü ilan edilip BM tarafından uluslararası bir gün olarak kabul edildiğinin tarihini pek çok kişi bilmekle birlikte her yerde bu konuda yazılar yazılıp çiziliyor. Bu konuda teoride her şey kabul edilirken uygulamaya baktığımızda günün anlam ve önemi içindeki “emekçi” boyutu es geçilirken kozmetik, giyim ve çiçek firmalarının indirim ilan ettiği gün olarak hayatımıza dahil ediliyor. Öyle ki kadınlar günü için arama motorlarına baktığımız zaman bugüne ilişkin anlamlı sözler başlığı ile de karşılaşabiliyorsunuz. Anlaşılacağı üzere durum vahim!!!
8 martın hayatımıza etkisini anlayabileceğimiz en önemli alan ise gündelik hayat pratiklerimizle olan ilişkisi ve seçimler öncesi bu alanda yapılabilecekler olarak da aklımıza düşüyor. Cinslerarası eşitsizlikler söz konusu olduğu zaman yaşanan sorunların pek çoğunun kadınların gündelik hayatı ile ilişkisi göz ardı edilmektedir. Kadınların eşit yurttaş olma mücadeleleri yerel siyasetin önüne geçmiştir ancak yerel politikaların niteliği eşitliğin somut yaşanırlığını sağlamaktadır. Yasal düzeyde eşit yurttaşlık, kadınların yaşam koşullarının iyileşmesi için yeterli değildir. Yerel düzeyde somut önlemler gerekmektedir. Cinslerarası eşitlik ya da eşitsizlik en somut hali ile yerel düzeyde yaşanmaktadır. Yerel düzeyde belediye hizmetlerinin kadınların gereksinimlerini gözeterek sunulması eşitsizliğin aşılmasında temeli oluşturacaktır. Örnek verecek olursak yayaların ağırlıkla kadınlardan oluştuğu bir toplum gerçekliğinde ulaşımın kadınların gereksinimlerini gözeterek düzenlenmesi (bunun içine bebek arabaları ile rahatlıkla sehayat edilebilen araçların temini, ulaşım güzergahının ve saatlerinin kadınların çalışma hayatına göre tanzimi gibi maddeler sıralanabilir ve arttırılabilir) çok önemli bir adımdır. Bunun yanısıra mekânsal düzenlemelerin yapılması, sokaklarda yeterli aydınlatmaların yapılması ile kadınların güvenli kent içi hareketliliğinin sağlanması bunlar arasında sayılabilir. Kadınların gereksinimleri olarak bahsettiğimiz gereksinimler genel olarak hanehalkı gereksinimleridir ve feragat kültürü içinde hizmet talep eden kadınların hayatlarındaki düzenlemeler hanehalkı yaşam kalitesindeki düzenlemeleri de beraberinde getirecektir.
Kadınlar için kentte düzenlenecek çok fazla alan, yapılacak çok proje vardır. Ancak öncelikli sorumuzun “yaşadığınız kentte kadının yeri nedir?” olması adımları doğru atmak açısından önemlidir. Kadınların kentin karar alma süreçlerine, mekanizmalarına ve gereksinim araçlarına ne denli katılabildiğinin tespiti çok iyi yapılmalıdır. Yerel seçimler öncesi kadınların yerini daha da güçlendirmeyi ve kentte daha fazla söz sahibi olabilmesinin önünü açmak hanehalkının da gereksinimlerine ışık tutacak bir yol olacaktır. Haklarınızı talep edin sevgili kadınlar.. Kentte cinslerarası eşitsizliği ortadan kaldıracak politikaları talep edin sevgili kadınlar. 8 Martın anlamı ve kıymeti, eşitsizliğin somut olarak hissedileceği yarınları vadetmesi olsun. Çiçekle, indirimle geçmesi planlanarak büyük resmi görmenizi engelleyenlere izin vermeyin..
8 Mart Dünya Kadınlar Gününüz dayanışma ile dolsun!!!!!
Hande Özdamar Tığlı
Kentten bir kadın...