MUSTAFA HOBANOĞLU -19-

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,MUSTAFA HOBANOĞLU -19-
Haberin Tarihi: 4.6.2013 10:08:00 - Okunma Sayısı:4611 defa okundu.

İlhan Şimşek yazdı...

MUSTAFA HOBANOĞLU

 

HAS SU ÜRÜNLERİ TİCARET VE SANAYİ A.Ş.

-19-

 

AVUSTURYA’DAN BİR ANI

 

            Mustafa Bey’in, ömrünü adadığı, balıkçılık işinde pek çok anısı var. Bunlar bazen meslekle ilgili olurken konuşmalar, konunun içinde konuyu doğuruyordu. Hani derler ya daldan dala atlamak, öyle oluyordu. Bunlar bazen siyasete değin gidiyordu. Ben de bu kitabın yazılma amacının politika olmadığından yola çıkarak onları kendimize bırakıyoruz.

            Onun anlattığı her anıdan bir ders çıkarmak mümkün. Aslında yaşananlar, hayatın merdivenlerini yeni tırmananlar için birer yol gösterici değil midir? Mustafa Bey’den iki anı anlatacağız ama birincisi ikinci anının destekleyicisi. Birincisi Mustafa Bey’in nenesine, ikincisi de kendine ait. İkisi birleşince karşımıza bir hayat bilgisi çıkıyor.

            Eskileri görmüş bir kadın olan Ayşe nene Yeşilada’da, evinde pencere önüne oturup ramazanın verdiği huzur ile gölü seyrediyordu. Yoldan geçen bir adam gördü. Sigarasını tüttürerek giden adamı göstermek için hemen gelinini çağırdı. Ona şöyle söyledi. “Bak kızım bu adam bizden biri. Şu mübarek günde elinde sigara, gündüz vakti tüttüre tüttüre gidiyor. Ne kadar ayıp!..  Halbuki adamızda o kadar çok Rum var ki bir tanesi dahi değerlerimize aykırı davranmadı. Onu bırak küçücük çocuklarının elinde ufacık da olsa yiyecek diye bir şey göremezsin. Bu yüzden onlara “gavur” demek çok yanlış”

Yıl 1981. Avusturya’daki iş ortaklarından GRUBER firmasının kuruluşunun yüzüncü yılı kutlanacak. Firmanın Türkiye ayağından Mustafa Hobanoğlu çağrılır. Mevsim yaz. Kutlamalar açık bir alanda yapılacak. Mustafa Bey bakıyor ki on iki tane ocak ve her ocakta şişe geçirilmiş domuz. Domuzlar ateşin üzerinde döne döne pişiyor. Mustafa Bey, ne yapalım bizde kuru ekmekle karnımızı doyururuz, diyor. Bu ara firmanın sahibi Bayan Hella, Mustafa Bey’in yanına geliyor. Kolundan tutup domuzların piştiği ocaklara götürüyor. Birinin yanında duruyorlar. Mustafa Bey bakıyor ki bu farklı. Hella, “Mustafa Bey, bu kuzu çevirmesi!..  Sizin inancınıza göre davrandık ve bu kuzuyu sizin için pişiriyoruz. Önce size servis yapılacak, daha sonra bize!.. Gönlünüz rahat olsun!.. İnançlara saygımız çok büyüktür.”

            Ayşe neneden Hella’ya kadar inanca saygı iç değişmiyor. Ancak kendini bilmeyenleri de unutmamak gerek!.. İnsanı yıkan daima saygısızlık ve çoğunlukla da önyargıdır.

devam edecek

 

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap