Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi, Savunma ve Havacılık Dergisi'nde...

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi, Savunma ve Havacılık Dergisi'nde...
Haberin Tarihi: 20.1.2014 19:12:00 - Okunma Sayısı:5034 defa okundu.

Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı Tümg. E. BÜYÜKIŞIK, bir Komandonun nasıl yetiştiğini anlattı

Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi, Savunma ve Havacılık Dergisi’nde...

Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı Tümg. E. BÜYÜKIŞIK, bir Komandonun nasıl yetiştiğini anlattı

Türkiye'nin savunma sanayi ve sivil havacılık konularında tek uzman dergisi olan Savunma ve Havacılık Dergisi 158. sayısında Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi’ne geniş yer verdi.

            Dergide; Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı Tümgeneral Ethem BÜYÜKIŞIK ile yapılan röportaj çarpıcı fotoğraflarla desteklenerek okuyucuya sunulmuş.

            “Korku Nedir Bilmeyen Dağların Erleri: Türk Komandoları” başlığıyla dergide 10 sayfa ayrılan yazı; “Bir deyişe göre “Bugüne kadar bulunmuş ve bundan sonra da bulunabilecek en etkin silah, ölümü göze almış İNSAN’dır”.

             Bu insanı, mevcut fiziksel yapısını ve özellikle moral motivasyonunu acıya, yorgunluğa, uykusuzluğa en üst seviyede dayanabilme yeteneği kazandırdığınızda tam bir savaş makinesine dönüşebilmekte, bu vasıflarına vatan, ulus ve onur’u eklediğiniz zaman ise işte size mavi bereli bir Türk Komandosu olmaktadır. Genç Cumhuriyetimizin ilk askeri eğitim kurumlarından olan Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi bu nitelikte Komandolar yetiştirmektedir. Bu efsanevi yuvayı sizler için ziyaret ettik ve kendisi de bu eğitim kurumundan yetişmiş bir KOMANDO olan Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı Tümgeneral Ethem BÜYÜKIŞIK’dan bir Komandonun nasıl yetiştiğini dinledik.” şeklindeki giriş ile başlıyor ve şöyle devam ediyor:

            “S&H: Komutanım öncelikle geleceğin muharebe sahasında komandonun yeri hakkında bilgi verebilir misiniz?

            Tümg. E. BÜYÜKIŞIK: Geleceğin muharebeleri; gelişmiş istihbarat imkânlarının, hazırlıkların ve faaliyetlerin tespitine imkân sağladığı, teknoloji üstünlüğünün ve iyi eğitilmiş insan gücünün muharebenin sonucunu doğrudan etkilediği, bir yandan klasik harekât icra edilirken, diğer yandan asimetrik ve karma tehditlerle mücadele edildiği bir ortamda gerçekleşecektir. Bu kapsamda, bahsedilen muharebe ortamında harekât icra edebilmek için ordular; nispeten küçük, hareket kabiliyeti fazla, düşmandan önce görebilen, düşmandan uzağa etki edebilen, her türlü hava ve arazi şartlarında harekât icra edebilen, müşterek harekâtı esas alan bir kuvvet yapısına sahip olmak zorundadır.

            Komandolar, bütün piyade birlikleri içinde teçhizatı en küçük ve hafif olan birliklerdir. Teçhizatın tümü, havadan atılabilir, paraşüt ile atlayan unsurlarca harekât alanına götürülebilir veya helikopterlerle taşınabilir niteliktedir. Bundan dolayı komandolar, hava indirme ve hava hücum harekât görevine en uygun ve en kolay uyum sağlayabilecek unsurlardır.

            Bu çerçevede komandolar, günümüzde ve yakın gelecekte muhtemel bir harpte düşman derinliklerinde veya düşman kontrolü altındaki bölgelerde komando harekâtını, hava indirme harekâtını ve hava hücum harekâtını icra ederek muharebenin seyrine doğrudan etki edeceklerdir.

            S&H: Bahsettiğiniz geleceğin muharebe sahasında komando birliklerine verilebilecek özel görevler nelerdir?

            Tümg. E. BÜYÜKIŞIK:

            Komando birliklerine verilebilecek özel görevler;

            - Dağlık, ormanlık ve su engeli ihtiva eden bölgelerde özel tip askerî harekâtı planlamak ve uygulamak,

            - Hava hücum harekâtı icra ederek düşman derinliklerinde cephede uygulanan taarruz, savunma veya geri hareketlerde görev almak,

            - Müşterek hava indirme harekâtı uygulayarak bir hava başını ele geçirmek ve birleşme sağlanana kadar savunmak,

            - Kara, deniz veya havadan düşman derinliklerine sızarak Keşif, Akın, Pusu, Taciz, Engelleme harekâtını uygulamak ve süratle geri çekilmek,

            - Harekât alanında ortaya çıkabilecek gayri nizami harp tehlikesini kontrol altına almak ve yok etmek,

            - Bölge kontrolü sağlamak, meskûn yerleri ve geri bölge temizliğini icra etmek,

            - İç Güvenlik Harekâtı, düşük yoğunluklu çatışma ve benzeri görevleri icra etmektir.

            S&H: Bize komutanlığınız hakkında bilgi verir misiniz?

            Tümg. E. BÜYÜKIŞIK: Komutanlığımız hakkında bilgi vermeden önce komandonun Türk Tarihindeki yerinden bahsetmekte fayda olacağını düşünüyorum.

            Türk tarihinde günümüz komandolarına benzer unsurların varlığı Hun İmparatorluğuna kadar uzanmaktadır. Hun Ordularının hafif, çevik yapısı ile uyguladığı taktikler günümüz komandolarının yapısı ve uyguladığı taktiklerle büyük benzerlikler göstermektedir.

            Hun İmparatorluğundan Osmanlı Devleti’nin kurulduğu güne kadar tarihte yer almış tüm Türk Devletleri benzer taktik ve teknikleri kullanmışlardır.

            Bu çerçevede Osmanlı İmparatorluğu döneminde sınır boylarında görev yapan unsurların en önemlisi; bugünün komandoları ile benzer görevleri icra eden “AKINCILAR”dı. Akıncılığın temelinin Osman Gazi döneminde, Köse Mihal tarafından atıldığı bilinmektedir. Osmanlı uç beyliğinin kısa sürede devlet hâline gelmesi de, akıncılar sayesinde olmuştur. Sınır boylarına yakın yerlerde yaşayan akıncılar, sınır bölgelerinde pürüz çıkaran düşman memleketlerine âni baskınlar tertipleyerek onları yıpratırlardı. Akıncılar savaş zamanlarında ordudan önce düşman arazisine girerek, orduya yol açar ve kurulması muhtemel pusuları bozardı. Akıncıların hücumları ani ve sert olduğundan, hemen her zaman düşman kuvvetlerini sarsıp dağıtırdı. Ayrıca ordunun yolu üzerindeki hububat muhafazasını sağlamak, esirler vasıtasıyla düşmandan haber toplamak, köprü ve geçit yerlerini emniyet altında tutmak akıncıların vazifeleri arasındaydı.

            Cumhuriyet döneminde oluşturulan ilk komando birliği ise Dağ Talimgâhı’dır.

            Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu takiben Dağ, Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığının temeli; yurdumuzun genelde dağlık olan arazi karakterinin ortaya koyduğu ihtiyaçlar dikkate alınarak, dağlık bölgelerde görev yapacak personeli eğitmek maksadıyla, ilk defa 1926 yılında Muğla’da kurulan Dağ Talimgâhı ile atılmıştır. Eğirdir bölgesinin, arazi itibariyle dağcılık eğitimine daha müsait olması nedeniyle talimgâh, 1927’de Eğirdir’e intikal etmiş ve 1952 yılında “Dağ Okulu” adını almıştır.

            1953 yılında İzmir Menteş’te tesis edilen “Komando Okulu” ise, 06 Mayıs 1959 tarihinde Eğirdir’e intikal etmiş ve 1960 yılında Dağ Okulu ve Komando Okulu birleştirilerek “Dağ, Komando Okulu” adını almıştır. 1969 yılında Temel İhtisas Er Eğitim Taburunun kurulması ile de “Dağ, Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı” teşkil edilmiştir.

            Daha sonra, İç Güvenlik Harekâtı icra eden birliklerde görev alacak erbaş ve erlerin kol teşkilatı içerisinde, bir eğitim merkezinde, konusunda uzman personel tarafından eğitilmesini sağlamak maksadıyla 17 Ağustos 2007 tarihinde; Isparta’da İç Güvenlik Eğitim ve Tatbikat Merkezi Komutanlığı kurulmuş, bu komutanlığın emrine 40’ncı Piyade Eğitim Alay Komutanlığı verilerek, Komando Eğitim Alay Komutanlığı ile birlikte, Dağ, Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı teşkilatına dâhil edilmiştir.

            S&H: Komutanlığınızın vazifesini nasıl ifade edersiniz?

            Tümg. E. BÜYÜKIŞIK: İcra edilen tüm kurs ve eğitimlerde Dağ, Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığının vazifesi; her türlü iklim ve arazi şartlarında savaşçı ruhla muharebe edebilen; geleceğin muharebe sahasının ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte teknolojiye hâkim; muharebe ortamının her türlü risk ve tehditlerine göğüs gerebilecek kabiliyetleri kazanmış; fiziki kondisyonu yüksek; liderlik yetenekleri ile donatılmış; komando olmak onurumdur anlayışına sahip komandolar yetiştirilmesidir.

            S&H: Komutanlığınızda, kimlere hangi esaslar dâhilinde, ne şekilde eğitim verilmektedir?

            Tümg. E. BÜYÜKIŞIK: Silahlı Kuvvetlerin tüm Kuvvet Komutanlıkları ile Özel Kuvvetler Komutanlığının komando ihtisas eğitimi ihtiyacı Dağ, Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı tarafından karşılanmaktadır. Yani Komutanlığımız, Türk Silahlı Kuvvetlerinde komando eğitimi verebilecek temel kaynak niteliğindedir.

            Eğitim-öğretim faaliyetleri; Komando ve İç Güvenlik Harekâtı eğitim ve kurslarını kapsamaktadır.

            Komando birliklerinde görev yapan tüm personelin yetiştirilmesinin yanı sıra, İç Güvenlik Harekât Bölgesindeki birliklere atanan subay, astsubay, uzman erbaşlar ile yine bu bölgedeki birliklere tertip edilen erbaş ve erlerin büyük bir kısmının yetiştirilme sorumluluğu da Dağ, Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığına aittir.

            Dağ, Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı bu sorumluluğunu iki ayrı garnizonda konuşlu olan iki ana ast birliği vasıtasıyla yürütmektedir. Subay, astsubay ve uzman erbaş Komando ve İç Güvenlik Harekâtı Kursları, “Dağ, Komando Okulu Komutanlığı”nın sorumluluğunda Eğirdir’de; erbaş/erlerin Komando ve İç Güvenlik Harekâtı eğitimleri ise “İç Güvenlik Eğitim ve Tatbikat Merkezi Komutanlığı”nın sorumluluğunda Isparta’da icra edilmektedir.

            Dağ, Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığında yürütülen eğitim ve kursların tamamına yakını arazide; arazideki eğitimlerin dörtte üçü ise muharebe sahasının tahayyülüne ve canlandırılmasına azami imkân tanıyacak şekilde gece koşullarında icra edilmektedir.

            Komandoların yetiştirilmesinde; disiplin, üstün görev anlayışı, yüksek moral ve fiziki güce sahip olma; çağın gerektirdiği bilgi, beceriye ulaşma ve teknolojiyi kullanma hususları daima göz önünde bulundurulmaktadır.

            Eğitim ve kurslarda hedef;

            - Personele yüksek fiziki kondisyon kazandırmak,

            - Komando adaylarına güç muharebe koşullarına ve çatışma ortamının doğasında bulunan zorlu ruhsal ve fiziksel şartlara dayanma gücü vermek,

            - Kursiyerlerin liderlik yeteneklerini geliştirmek ve nefse güven duygusunu artırarak harbi kazanma iradelerini güçlendirmektir.

            Dağ, Komando Okulu Komutanlığı sorumluluğunda Eğirdir’de verilen Komando İhtisas Kursları, Komando Temel Kursları ve İç Güvenlik kursları başta olmak üzere; çok değişik süre ve kapsamda verilen diğer kurslar, Isparta, Antalya, Konya ve Burdur illerini kapsayan yaklaşık 20.000 km2 [100 km X 200 km]’lik dağlık ve ormanlık bir coğrafyada icra edilmektedir. Bahse konu kurslarda, kursun süresi ve kapsamına bağlı olarak safhalar halinde verilen eğitimler;

- Kara Komando Harekâtı,

- Hava İndirme/Hava Hücum Harekâtı,

- Su üstü ve Su altı Harekâtı

- Kış ve Şiddetli Soğuklarda Muharebe Harekâtı konularını kapsamaktadır.

            Kara Komando Harekâtı Safhası:

            Bu safhada personele;

            - Komando harekâtının taktik ve teknikleri öğretilerek planlama, sevk ve idare yetenekleri kazandırılmakta,

            - Ağır muharebe şartlarına bedenen ve ruhen hazır olması sağlanacak şekilde aralıksız ve uykusuz ağır fiziki eğitim yaptırılmakta,

            - Hayatta kalabilme ve esarette yaşam, esaretten kaçma kurtulma taktik, tekniği ile savaş yüzmesi ve bot harekâtı öğretilmekte,

            - Her türlü arazi ve hava şartlarında; pusula, harita, Küresel Konumlama Sistemi [GPS], telsiz ve diğer haberleşme vasıtalarını kullanarak, en uygun arazi arızalarından ilerleyip hedefe ulaşıp; gerektiğinde her türlü tahrip maddelerini kullanarak, görevi zayiatsız icra edip geri dönmesini sağlayacak bilgi ve beceri seviyesi kazandırılmakta,

            - Modern teçhizat ve malzeme kullanılmak suretiyle gelişmiş askeri dağcılık tekniği eğitimi verilmekte; personel, sarp ve geçit vermez dağlarda her engeli kolaylıkla ve zayiatsız aşarak kendisine verilen görevleri tamamlayacak hale getirilmekte,

            - Vücudunu doğal bir silah olarak kullanıp düşmanla gireceği her türlü mücadeleyi kazanacak azim, yetenek ve güce kavuşturulmaktadır.

            İnsanın yaradılışındaki tüm fiziki ve psikolojik sınırları zorlayan komando eğitim ve tatbikatlarında hedef; eğitilenlerin kendilerine sonsuz özgüven duymalarını sağlamak ve liderlik vasıflarını ön plana çıkarmaktır. Kara Komando Eğitimi Safhasında komandoların kendi hareketlerini gizlemesi, düşmanın karşı hareketlerini sınırlaması amacıyla, faaliyetlerin büyük bir bölümü gece icra edilir. İyi eğitilmiş bir komando için gece en büyük yardımcı, düşman saflarına sessizce sızmasını ve çekilmesini sağlayan karanlık, en emin örtüdür.

            Bu safhada verilen hayatta kalabilme eğitiminin maksadı, görevi gereği düşman bölgesine sızan komandolara hayatta kalabilmenin taktik, teknik ve yöntemleriyle ilgili temel bilgileri vermek ve çeşitli sebeplerden dolayı düşman derinliklerinde kalan, birliğinden ayrı düşen veya kaybolan personelin dost hatlara dönünceye veya yeniden birliğiyle buluşuncaya kadar düşmana yakalanmadan yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan temel esasları öğretmektir.

            Düşman hatları gerisinde kalmış personel, dost bölgelere dönene kadar her türlü engeli aşmak ve hayatını devam ettirmek zorundadır. Hayatta kalabilme mücadelesinde, öncelikle korkunun yenilmesi gerekir. Cesaret, korkunun kontrol altına alınmasıdır. Korku kontrol altına alınamazsa, kişi sağlıklı düşünüp, mantıklı kararlar veremez.

            Bu korkular nazari ve uygulamalı eğitimler ile yenebileceğimiz korkulardır. Bu düşünceler ışığında komandolara verilen eğitimlerde çeşitli korkularını yenmesini, kontrol altına almasını, kendine güvenini en üst seviyeye çıkarmasını sağlayacak davranış değişiklikleri yaratılmaktadır.

            Hayatta kalabilme ve kaçma/kurtulma eğitimlerinin, münferit olarak, zor arazi/hava şartlarında, geceleyin, meskûn mahallerden uzak ve bilinmeyen arazi kesimlerinde icra edilmesi, komandoların korkulardan arınmış olarak göreve hazır hale gelmesine yardımcı olmaktadır. Bu eğitimler süresince eğitilen personel, takip ve gözetim altında bulundurulmakta ve personelde korkuya sebep olan hususlar tespit edilmektedir. Müteakiben özellikle bu konular üzerinde durularak personelin korkuyu yenmesi sağlanmaktadır.

            Dağlık bölgelerde icra edilen komando harekâtında personel ve malzeme taşınmasında genellikle helikopterler kullanılmakla birlikte hava, arazi ve gizliliğin ön planda tutulması harekâtın yaya olarak icra edilerek dağcılık tekniklerinin kullanılmasını zorunlu hale getirmektedir. Modern dağcılık malzemeleriyle yapılan eğitim başarılı bir dağ harekâtı için en önemli faktördür.

            Bu ihtiyaç kapsamında yapılan dağcılık eğitiminde komandolara;

            - Dağcılık malzemelerini tanıma ve bu malzemeleri kullanabilmeleri sağlanmakta ve ileri seviye askeri dağcılık konuları verilmekte,

            - Yükseklik korkuları yenilerek, cesaret ve özgüvenleri arttırılmakta, fiziki kondisyonları geliştirilmekte, muharebe ortamında karşılaşabilecekleri muhtemel engellerden geçiş teknikleri öğretilmekte,

            - Sarp, kayalık, buzlu ve karlı dağlarda, ileri seviye iniş ve tırmanış teknikleri ile dağcılıkta kullanılan tesisleri kurma ve kullanabilme becerisi kazandırılmaktadır.

            Komandolar bu eğitimin sonunda; geçilmesi mümkün olmayan arazi arızalarını süratle ve emniyetle geçebilecek, söz konusu engelleri en kısa zamanda aşabilecek taktik ve teknik bilgiye sahip cesaretli, kendine güveni artmış birer Askeri Dağcı haline gelmektedir.

            * Güç engellerden geçiş eğitiminde; geleceğin komandosunu yetiştirmek ve karşılaşabileceği güçlüklere tahammül yeteneğini artırmak maksadıyla personele daha iyi bir eğitim vermeyi amaçlayan, Eğirdir’in Karaburun bölgesinde dünyada benzeri zorluğa sahip olmayan çok gelişmiş bir Özel Engel Parkuru kullanılmaktadır.

Karaburun Özel Engel Parkuru; helikopterden iniş, paraşüt ve dağcılık eğitimi verilen 76 m. yüksekliğindeki çok maksatlı bir kule ile su üstü, su altı ve karada konuşlu toplam 120 engelden oluşan bir eğitim tesisidir. Tüm kursiyerler, bu özel parkurdan geçirilerek ileride alacakları görevlere en iyi şekilde hazırlanırlar. Tehlikeli, tehlikeli olduğu kadar da zor olan bu eğitim kendine güven duygusu gelişmiş, soğukkanlı, iradesine hâkim, sebat ve dayanıklılığı yüksek, her tür zorluğa göğüs gerebilecek ruh ve karakter yapısında komandolar yetiştirmenin aşamalarından sadece birisidir.

            * Mayın ve El Yapımı Patlayıcılar eğitimlerinde; komandolara her türlü mayın ve patlayıcı hakkında teknik bilgiler verilmekte; komando harekâtında icra edilmesi muhtemel görevlerde ihtiyaç duyulacak tahrip teknikleri öğretilmekte; düşman tarafından mayın ve el yapımı patlayıcılar döşenen muharebe ortamında emniyetle harekât icra etme yeteneği kazandırılmaktadır.

            * Atış eğitiminde,

            Personel, kullandığı silah ve mühimmat hakkında taktik ve teknik bilgiler ile donatılmakta,

            + devamı 6’da

5’den devam

            Personelin atıcılık ve nişancılık yetenekleri geliştirilmekte,

            Personelin komando kol ateşlerini icra ve sevk-idare kabiliyetleri meleke haline getirilmektedir.

            * Harbe fiziki kondisyon açısından hazırlık kapsamında; tüm komandolar bomba koşusu, engelli koşu, güç engel parkuru ve komando dayanışma parkurlarından geçirilmektedir. Ayrıca komandoların dayanıklılıklarının ve irade kuvvetlerinin artırılması maksadıyla, silah ve 30-40 kg.lık muharebe teçhizatıyla, 200 km ile 600 km arasında değişen mesafelerde, arazide yaya intikal etmek suretiyle eğitim ve tatbikatlar yaptırılmaktadır.

            Hava İndirme/Hava Hücum Harekâtı Safhası:

            Komandoların hedefine ulaşmak için kullandığı vasıtalardan birisi de hava yolu ile sızmadır. Hava yolu ile sızma komando birliklerinin düşman derinliklerinde önceden saptanan elverişli hedef bölgesine havadan taşınması, paraşütle atlatılması veya indirilmesi suretiyle icra edilir. Komandolara, alabilecekleri her türlü görevde hava yolu ile sızmayı icra edebilecek şekilde askeri paraşütçülük ve atma/atlatma eğitimi verilmektedir. Askeri paraşütçülük eğitimlerinin sonunda icra edilen taktik durumlara dayalı tatbikatlarda eğitimin hâsılası izlenmektedir.

            Ayrıca havadan helikopterle intikal ve helikopter yönlendirme eğitimleri yapılmak suretiyle Hava Hücum Harekâtı taktik ve teknikleri eğitim ve tatbikatların her safhasına dâhil edilmektedir.

            Su Üstü ve Su altı Harekâtı Safhası:

            Araziyi kendine dost edinen komando için karşılaşacağı herhangi bir arazi arızası [göl, bataklık, nehir vb.] engel oluşturmaz. Her çeşit sudan geçiş eğitimi alan komando; dağlarda, vadilerde, yamaçlarda gösterdiği ataklığı ve çevikliği sulardan geçişte de gösterme yeteneğine sahip olur.

            Verilen su altı ve su üstü eğitimleri ile komandolara her türlü su engeli ile karşılaşıldığında, suyolu ile sızma, sıyrılma yeteneği kazandırılmakta, kursiyerlerin ulaştıkları seviye özel engel parkurunda bulunan su engellerinden geçirilmek suretiyle ölçülmektedir.

            Bu eğitim safhasında komandolar yüzerek, dalarak, bot kullanarak, su yoluyla düşman bölgesine sızarlar ve verilen her türlü kaçırma, esirgeme ve sabotaj görevlerini mükemmel şekilde icra etmeyi öğrenirler.

            Kış ve Şiddetli Soğuklarda Muharebe Harekâtı Safhası:

            Kursiyerler yurt içi ve yurt dışında verilebilecek görevlerde zorlu kış şartlarında doğaya uyum sağlayarak, düşmanla mücadele edecek şekilde eğitilmektedir.

            Kış ve şiddetli soğuklarda muharebe eğitiminin amacı; düşman derinliklerinde komando harekatı icra edecek personele derin karda ilerleme taktik ve tekniğini öğretmek ve uygulatmak; fiziki kondisyon kazandırarak kendine olan özgüvenini sağlamak; muharebe şartlarına, ruhsal ve fiziksel şartlara dayanma gücünü geliştirmek; kendine güven duygusu kazandırmak; savaşçı ruhunu geliştirerek şiddetli soğuklarda ve çetin kış koşullarında hayatını devam ettirebilmesini öğretmektir.

            Bu safhada temel kayak eğitimi ve hedikle ilerleme tekniklerini öğrenen komandolar; daha sonra her türlü karlı arazide kolaylıkla hareket edebilir. Kursiyerler, bu safhada ağır kış şartlarında harekât, barınma, çığda arama-kurtarma, atış, ilk yardım konularını öğrenir ve gerekli teçhizatı kullanma becerilerine sahip olurlar.

            S&H: Dağ, Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığında dost ve müttefik ülke personeline de eğitim verilmekte midir? Şimdiye kadar hangi ülke silahlı kuvvetlerine eğitim verildiğinden bahseder misiniz?

            Tümg. E. BÜYÜKIŞIK: Komutanlığımızda dost ve müttefik ülkelerin Silahlı Kuvvetlerine mensup misafir askeri personele de komando eğitimi verilmektedir. Şimdiye kadar Azerbaycan, Türkmenistan, Kırgızistan, Kazakistan, Gürcistan, Kosova, Arnavutluk, Çin Halk Cumhuriyeti, Afganistan, Makedonya, Bosna-Hersek, Çek Cumhuriyeti gibi ülkelere Komando Kursu ve diğer eğitimler verilmiştir.

            Ayrıca ikili askeri ilişkiler kapsamında, dost ve müttefik ülkelerden, Kırgızistan, Çin Halk Cumhuriyeti, Pakistan, ABD ile ortak komando tatbikatları ve eğitimler de icra edilmektedir.

            S&H: İç Güvenlik Eğitim ve Tatbikat Merkezi Komutanlığı’nda erbaş ve erlere verilen eğitimlerin konu ve kapsamları farklı mıdır?

            Tümg. E. BÜYÜKIŞIK: Isparta’da konuşlu tugay seviyesindeki İç Güvenlik Eğitim ve Tatbikat Merkezi Komutanlığı’nda verilen eğitimde ana hedef; erbaş ve erleri dağlık ve sarp arazide 7-1o gün kesintisiz sürdürülecek bir harekâtta;

            Asgari 30-40 km. yürüyebilecek,

            Kendisine ve silah arkadaşına güvenerek, düşmanla temas sağlandığında onu etkisiz hale getirebilecek,

            Her türlü arazi ve doğa koşullarında verilecek her görevi başarabilecek seviyeye ulaştırmaktır.

            Bu merkezde verilen eğitimler süre, konu ve kapsam olarak Komando Temel Kursu ile benzer nitelikleri taşımaktadır.

            S&H: Çok kısa olarak özetlemek gerekirse yetiştirdiğiniz komandoları nasıl tanımlarsınız?

            Tümg. E. BÜYÜKIŞIK: En kısa ifade ile tanımlanacak olursa; yetiştirdiğimiz komandolar; Türk Silahlı Kuvvetlerinin sahip olmakla onur ve gurur duyduğu; ani ve doğru karar verebilen; düşman ve güç hava/arazi koşullarının doğurabileceği zorlukları aşma yeteneğine sahip mükemmel savaşçılar, seçkin askerlerdir. Onlar karada denizde ve havada yenilmez birer zafer abidesidir. Düşmana korku, dosta güven veren Mavi Bereli Kahramanlar büyük Türk ulusunun gözbebeğidir. Onlar modern Türk ordusunun günümüz AKINCILARI’dır.

 

            Savunma ve Havacılık Dergisi’nde yayınlanan bu yazının son bölümünde ise “İzlenimlerimiz” başlığı altında Eğirdir ilçesi hakkında bilgi veriliyor.

            “İzlenimlerimiz

            Ülkemizin bir cennet köşesi Eğirdir. Güller ülkesi Isparta’ya 34 km uzaklıkta. Her mevsim ve günün her saatinde renk değiştiren Eğirdir Gölü, tapusu Eğirdir halkı tarafından büyük önder ATATÜRK’e verilen Can Adası ve tarihi yapısı ile bir doğa harikası İlçe’dir Eğirdir.

            Eğirdir Lidya’nın son hükümdarı Kroisos [MÖ 56o-MÖ 547] tarafından kurulduğu ve ilk adının da "Krozos" olduğu sanılmaktadır. Şehrin iç kalesi de Lidyalılar tarafından yaptırılmıştır. Romalılar döneminde ilçe Prostanna diye anılmıştır.

            Anadolu Selçuklu hükümdarı III. Kılıçaslan 12o4 yılında çevredeki şehirler ile birlikte, Eğirdir'i de Selçuklu egemenliği altına almıştır. Selçuklular, sayfiye yeri olarak kullandıkları Eğirdir'e doğal güzelliklerinden dolayı Cennetâbad ismini vermişlerdir. 1391'de Eğirdir ve yöresi Osmanlı egemenliğine girmiştir. Daha sonra Timur ve Karamanoğulları idaresine de giren Eğirdir, Sultan II. Murat zamanında 1423'te tam olarak Osmanlı topraklarına katılmıştır. İlçe’de Lidya, Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserler yer almaktadır.

            Dağ ve Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı ilçe’ye tamamen hakim olan Sivri Tepe ve onun yamaçlarında ter almakta, ilçenin meskün mahalleri hariç neredeyse tamamını eğitim amaçlı olarak kullanmaktadır.

            Tümgeneral Ethem BÜYÜKIŞIK, Komando yetiştirmenin önemini, bizzat alanda tecrübeleri ile görmüş bir Komutan olarak, Okul’da uygulamaya koymuş, öncelikle Öğretmenlerin, eğitmenlerin eğitilmesine önem vermiş ve onların konularına hakim olmalarının yanı sıra bir subayın, astsubayın ya da bir uzman erbaşın komando olabilmesi için nasıl bir eğitim verilmesi gerekliliğinin üzerinde önemle durulmuş ve bu alandaki eksikler tamamlanmıştır.

            Öğretim elemanlarının tamamına yakını, bizzat Komutan’ın kendisi gibi iç güvenlik harekatlarına katılmış, terörle mücadelede görev almış personelden oluşmaktadır. Bu husus doğal olarak Komando eğitimi gören personel için bir şanstır. Çünkü alınan dersler birinci elden onlara iletilmektedir.

            Dağ ve Komando Okulunun kapalı mahal dershanesi yok gibi. Bir iki tane taktik dershanesi ve EYP [El Yapımı Patlayıcı] dershanesi dışında bütün eğitimler DIŞARDA gerçekleşmektedir. Dışarda kelimesini bir az açmak gerekirse iki kelime ile “güç şartlar” denebilir. Arazi yapısı olarak güç şartlar, iklim olarak güç şartlar, zaman aralığı olarak güç şartlar bir insanın hayal bile edemediği güç şartlarda yapılan eğitimler, kursiyerin fiziki ve mental tüm sınırlarını zorlamaktadır.

            Özellikle İhtisas Eğitimini bitirecek kursiyerlerin bütün bu zorlamalardan geçebilmesi için üstün bir dayanma gücüne sahip olmaları gerekmekte, zincirin zayıf halkası olabilecek olanların daha bu safhada iken ayıklanması öngörülmektedir. Zira gerçek alanda bu zayıf halka tüm zincire zarar verebilecektir.

            Komandolar, eğitimlerinin dörtte üçünü gece ve zayıf görüş şartlarında gerçekleştirmekte, bu şartları bir silah olarak kullanabilmeyi başlangıçtan itibaren öğrenmektedirler. Esasen zorlu kış şartlarını gecenin karanlığını da kullanarak ve arazinin en geçilmez olarak bilinen kesiminden yapılmış tüm operasyonların yüzde yüz kesin sonuçlu alarak bitirildiğini biliyoruz. Bu operasyonları ancak bir Komando birliği gerçekleştirebilmektedir.

            Komando birlikleri teknolojiyi de gerekli olduğu zaman ve yerde kullanmaktadır. Yer konumlama teçhizatı, termal kameralar, gece görüş sistemleri ve Hava Kuvvetlerine hedef işaretlemede kullanılan Lazer Hedef İşaretleme sistemleri bunlara örnek olarak verilebilir. İntikallerde zaman zaman helikopter de kullanılmakla birlikte genel olarak yaya intikal tercih edilmektedir.

            Sonuç

            Ziyaretimiz, 352’inci Dönem Yedek Subayları Komando Asteğmenler Temel Eğitimlerini tamamlayarak görev yapacakları birliklerin kuralarını çektikleri güne denk geldi. Onlar kura çekiminden sonra 15oo m rakımdaki Camili Yaylasında geleneksel pikniklerini yapacaklardı. Tümg. BÜYÜKIŞIK pikniğe bizi de davet etme nezaketini gösterdi. Komando asteğmenler ile birlikte yemeğimizi yedik. Onlar Komando olmanın onuru ve Mehmetçik ile birlikte vatan müdafaasında bulunmanın gururunu yaşarlarken kısa bir süre de olsa onlarla omuz omuza olmanın mutluluğunu yaşadık. Bizi ziyaretimizin başından itibaren büyük bir misafirperverlikle ağırlayan, yaptıkları görevi hala bir Teğmen heyecanı ile aktarmaya çalışan Tümg. BÜYÜKIŞIK’a bize böyle bir anı yaşattığı için de ayrıca minnettarız.

            Birliği en iyi şekilde tanıtma gayreti içinde bize refakat eden İstih. Yb. Erhan DİKER’e teşekkürlerimizi sunarız.

            Türk Silahlı Kuvvetlerinin her eğitim ve öğretim kurumu aşağı yukarı aynı geleneksel yapıya sahip, eğittikleri insanları uzmanlık alanlarında en etkin ve yetkin hale getirmeyi amaç edinen bir anlayışa sahiptir. Bir çoğuna da tanık olma fırsatını yakaladık. Ama burası farklı. Dağ ve Komando Okulu, resmen her yönü ile ‘üstün insan’ yetiştirmektedir.

            Onları bu gayretleri ve yetiştirdikleri Komandolar için kutlarken, bundan sonraki çalışmalarında da başarılar diliyoruz.

***

Tümgeneral Ethem BÜYÜKIŞIK,

Dağ, Komando Okulu ve

Eğitim Merkezi Komutanı

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap