Türkiye ekonomisi
Hasan ÖZBEK
Ekonomi eşittir, para.
Bunun böyle olduğunu göğsünü gere gere ekonomist olduğunu ilan edenler az da olsa bilirler.
Enflasyonun başını alıp tırmandığını görenler reçetenin kendisinde olduğunu söylerler.
Bir başkası, Avrupa da ekonomi öğrenimini gördüğünü bu nedenle reçetenin kendisinde olduğunu söyler.
Durur mu bir başkası o da dağıtır, “Çünkü Amerika da doktora yaptım. Bu nedenle aranan reçete şu elindeki çantada” der.
Yukarıda belirttiğim gibi EKONOMİ EŞİTTİR, PARA.
Böyle olunca herkes ekonomisttir.
Olaya en küçük birey olan tek başına yaşayan kişiden örnek verelim.
Bir kişi makarna almak için çarşıya çıkar.
Ana cadde kalabalığın kaynadığı kaldırımda yürüyor.
Karşısından bir kadın geliyor. Elinde külaha konulmuş bir dondurma var. Yalıyor kadın, hem de tadını çıkara çıkara.
İmreniyor adam. Eline cebine atıyor. Ne kadar para varsa çıkarıyor, hem dondurma hem de makarna alacak parasının olduğunu görüyor.
Hemen yanındaki dondurmacıya uğrayarak, dondurma istiyor.
Dondurmacı, 5 liralık yaptım abi.
Parayı verip dondurmayı alıyor. Az sonra makarna alacağı dükkana uğruyor. Cebinde kalan parayla, makarna alamıyor.
ENFLASYON DENİLEN CANAVAR NASIL ÖLDÜRÜLÜR?
Öyle bir öldürür ki, enflasyon kendisi bile şaşar kalır.
Bugün hemen hemen her yurtaşın elinde dolar vardır. Büyük alışveriş Türk lirasına güvenilmediği için dolara bağlarlar.
Büyük Millet Meclisi’nin bütçe görüşmelerinde durumu herkes bilir. Peki enflasyon canavarı nasıl öldürülür?
Türk lirası silinip onun yerine DOLAR yazarak. Zaten lira Türkçe değildir. Onu harcadık diye bir üzüntü yaşanmaz.
HEPSİ BU KADAR. Başka çare yok.
EKONOMİMİZİ BU DURUMA GELMESİNİN BİR NEDENİ DE PSİKOLOJİKTİR.